"Çal Baba Tepesi'nde İliç'in kapısı aralanmak isteniyor"
Tokat’ın Günçalı köyünde Çal Baba Tepesi’nde altın madeni aramak için verilen ruhsatın iptali için açılan dava görüldü. Mahkeme kararı yazılı olarak açıklayacağını bildirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Tokat’ın Günçalı köyünde, Alevi inancında kutsal kabul edilen Çal Baba Tepesi’nde altın madeni aramak için verilen ruhsatın iptali için açılan dava, Tokat İdare Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, kararını yazılı olarak daha sonra açıklayacağını belirtirken, yöre halkı maden projesine karşı mücadelenin süreceğini ifade etti.
İstanbul ve çeşitli kentlerden gece saatlerinde yola çıkan yaşam savunucuları, sabah saatlerinde Tokat İdare Mahkemesi önünde bir araya geldi. “Altına değil doğaya değer ver”, “Günçalı köyünde altın madenine hayır”, “Çal Baba’ya dokunma” yazılı pankartlarla yapılan eylemde, farklı illerden çevre aktivistleri ve yaşam savunucuları da bölge halkına destek verdi.
Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan yürüyüş, Adliye binasına kadar devam etti. CHP, Emek Partisi, Sol Parti temsilcileri, Pir Sultan Abdal Derneği, Tokat Eğitim ve Kültür Konfederasyonu, Tokat İli Dernekler Federasyonu, köy muhtarları ve çevre aktivistlerinin de destek verdiği yürüyüş sırasında sık sık “İliç’i unutma, Günçalı’ya dokunma” sloganları atıldı.
ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ!
Adliye binası önünde gerçekleşen basın açıklamasını Günçalı Köyü Dernek Yöneticisi Deste Gül Taş gerçekleştirdi. Taş, köy halkının hukuki ve toplumsal mücadelesinin devam ettiğini belirtti. Taş, şunları söyledi:
“Bölge halkı olarak anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Çal Baba Ormanları’nda yapılmak istenen maden arama faaliyetlerine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu ruhsatın iptal edilmesi, yalnızca bizim değil, tüm Türkiye’nin geleceği için hayati öneme sahiptir.”
ÇED SÜRECİ İŞLETİLMEDİ!
Taş, HLC Madenler ve Yatırım A.Ş.’ye verilen ruhsatın hukuka aykırı şekilde onaylandığını belirterek, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinin işletilmediğini vurguladı. Şirketin, sondaj makineleriyle sahaya girmeye çalıştığını ancak köy halkının direnişiyle karşılaştığını hatırlatan Taş, “Bölge halkı bu talana izin vermemek için elinden geleni yapıyor” dedi.
Çal Baba Ormanları’nın yalnızca kutsal bir alan değil, aynı zamanda önemli bir ekosistem olduğunu vurgulayan Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ormanlar, yalnızca bizlerin değil, tüm ekosistemin mirasıdır. Sularımız, topraklarımız ve ormanlarımız; siyanüre bulanıp yok edilemeyecek kadar değerlidir.”
GELECEĞİMİZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ!
Davanın önemine dikkat çeken Taş, Çal Baba Ormanları’nın korunmasının hem çevresel hem de toplumsal bir zorunluluk olduğunu ifade etti. “Cennet köşesi bölgemizi İliç gibi felaketlere teslim etmemek için mücadele ediyoruz” diyen Taş, dayanışma çağrısını yineledi:
“Bizi bugüne kadar yalnız bırakmadınız, bundan sonra da yalnız bırakmayacağınıza inanıyoruz. Bu mücadele, doğamız ve geleceğimiz için hepimizin mücadelesidir. (Tokat/EVRENSEL)