Can Atalay'ın yeni yıl mesajı: 'Adalet' sesini yükseltmek için birbirimize söz verelim mi?

Milletvekilliği düşürülen Gezi davası tutuklısı Can Atalay'ın sosyal medya platformu X hesabından paylaşıldı. Yurttaşlara, emek ve demokrasi güçlerine ve Hataylılara ayrı ayrı mesaj veren Atalay, "2025’e girerken ‘adalet’ sesini daha da yükseltmek için birbirimize söz verelim mi?" çağrısında bulundu.

December 31, 2024

Atalay'ın Marmara (Silivri) Cezaevi'nden gönderdiği 30 Aralık 2024 tarihli yeni yıl mesajı şöyle:

"Değerli yurttaşlar,

Yeni bir yılın eşiğinde birbirimize bir söz verelim mi?

'Adaletin tecellisi' ifadesini herkes anımsar. Hepimizin kulağına çalınmıştır.
Adaleti öyle ya da böyle hepimiz biliriz, eksiği gediği ile de olsa tarif edebiliriz.

Peki 'tecelli' ne demektir diye kaçımız düşündük, sözlüğe baktık?

Arapça 'clw' kökünden gelen tecelli aydınlanma, özellikle tanrısal bir gerçeğin belirmesinden gelirmiş. Cila da, Cilve de aynı kökten gelirmiş; 'parlaklık', 'parlatma', 'ışıtma' gibi düşünelim.
Ötesi, 'tecelli' İslâm Ansiklopedisi’nde Hakk’ın varlığının (çeşitli mertebelerde) zuhur etmesi gibi de tanımlanıyor.

Yani 'adalet' o kadar mühimmiş o kadar mühimmiş ki kültürümüz, büyüklerimiz ona uhrevi bir aydınlıkla, bir anda beliriveren bir parlama ile denk tutmuşlar. Adalet ancak tecelli edebilir…

Hem memlekette hem de dünyamızda adalet değil adaletsizlikler konuşuluyor.

Yeni yılda, adaletle, adaletsizlikle daha fazla meşgul olmak, adalet için mücadele etmek, adaletin tecellisi için birbirimize daha fazla omuz omuza vereceğimize söz verelim mi?

En başa da, ekmeğini kazanırken hayatını kaybeden işçileri, neredeyse toplumsal bir atık muamelesi yapılan emeklilerimizi ve emekçilerimizi, çocuğu bilmem hangi çetenin eline düşmesin, uyuşturucuya kapılmasın diye kaygılanan anne babaları, tehdit altındaki kadınlarımızı, katledilen doğamızı, halen yuvalarına dönememiş depremzedelerimizi, özetle her alanda hak hukuk bekleyen milyonları yazalım mı?

Adalet ancak en alttaki, en eşitsiz durumdaki için 'tecelli' ederse ona gerçekten adalet denebilir.

Adalet isteyelim. Adalet için Sosyal Adalet diyelim.

Daha fazla. Çok daha fazla!
2025’e girerken 'adalet' sesini daha da yükseltmek için birbirimize söz verelim mi?

Yeni yılınızı kutlarım."

NE OLMUŞTU?

Gezi davasında 18 yıl hapse mahkum edilen Can Atalay, Türkiye İşçi Partisinden (TİP) Hatay milletvekili seçilmişti. Tahliye edilmemesi üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM, Atalay’ın ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. Ayrıca ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliyesine karar vermişti.

AYM kararı, Atalay hakkındaki hükmü veren 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiş, mahkeme ise topu Yargıtay’a atmıştı.

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, AYM’nin kararına uyulmamasına, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ve tahliye yönünde oy kullananan dokuz AYM üyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti.

Atalay’ın avukatları karara karşı Yargıtay 4. Ceza Dairesine itirazda bulunmuş ancak itiraz reddedilmişti.

Son olarak AYM, Gezi Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna karar vermişti. Kararın gerekçesinde ‘hukuken var olmayan işlem ile ilgili söz konusu talebin incelenebilmesine imkan bulunmadığı’ ifade edilmişti. 22 Şubat tarihli gerekçeli karar 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.

Atalay için Meclis 16 Ağustos’ta olağanüstü toplanmış, görüşmelerde Alpay Özalan ve AKP’liler Ahmet Şık’a ve muhalefet vekillerine saldırmıştı. Atalay’la ilgili AYM kararı okunmadan Meclis tatil edilmişti.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, genel kurulun tekrar toplanmayacağını açıklamıştı. (POLİTİKA SERVİSİ)

Can Atalay'dan bütçe mesajı: Şu anda bu ülkede geçerli bir Anayasa var mı?

Avrupa Parlamentosu'nun 11 üyesinden Kurtulmuş'a Can Atalay çağrısı

AİHM hükümetten Can Atalay'a dair savunma istedi