İskender Bayhan: ‘NATO’ya karşı çıkmayanlar Gazze’ye dost olamaz’
EMEP Milletvekili İskender Bayhan: "Ülke kaynaklarını tekellere akıtan bütçeye, NATO’ya ve emperyalistlere karşı çıkmadan mazlum halklarlakardeş olamazsınız."
Fotoğraf: Evrensel
Cihan ÇELİK
İstanbul
MÜSİAD, ASKON, TÜGVA, Ensar Vakfı, Hak-İş ve Memur-Sen gibi iktidara yakın 308 kurum ve kuruluşun oluşturduğu Milli İrade Platformu, bugün Gazze yürüyüşü düzenliyor, Suriye’nin HTŞ yönetimine geçmesini kutluyor. TÜİK rakamlarına göre İsrail’le sıfırlandığı iddia edilen ticaret ise Filistin adıyla devam ediyor. Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan “Görünürdeki bu tutum işçi ve emekçileri aldatmayı amaçlıyor. NATO’dan çıkmayı, emperyalist üstlerin kapatılmasını savunmadan mazlum halklarla kardeş olunmaz” dedi.
Tepkilerin ardından İsrail ile ticaretin durdurulduğu açıklansa da Filistin ile ticaretteki şaibeli artış sürüyor. İktidar ambargo kararı öncesi Filistin’e gönderilen malların İsrail’e yapılan ihracata kaydedildiğini ileri sürse de yıkılan Filistin’e yapılan ihracat kalemleri bu açıklamaları tekzip ediyor.
KASIM AYINDA 3’E KATLANDI
Geçen yıl Filistin’e 132 milyon 374 bin dolarlık ihracat yapan Türkiye, bu yılın 2024 kasım ayına kadar 738 milyon 343 bin dolarlık ihracat yaptı. 2024 ocak ayında 13 milyon TL olan ihracat, haziran ayında 61 milyona, temmuzda 128 milyona, ağustosta 137 milyona, eylülde 177 milyona, ekimde 102 milyona yükseldi. 2023 kasım ayında yapılan ihracat sadece 10 milyon dolarken, 2024 kasımında bu rakam 3 katı aşarak 32 milyon dolara çıktı.
TÜİK’in verilerine göre 2023 kasım ayında en çok ihraç edilen ürünler sebze, hububat, un, süt ürünleri, buğday, hayvansal, bitkisel veya mikrobiyal katı ve sıvı yağlar iken; 2024 kasımda ihracat edilen ürünler, savaş sanayinde ham madde olarak kullanılan demir çelik, plastik ve mamülleri oldu. Demirçelik ihracatı 63 bin 720 dolardan, 4 milyon 186 bin dolara çıktı. İsrail’in soykırımının sürdüğü Filistin’e yapılan ihraç edilen ürünler arasında aralarında halı, mobilya, lamba, mücevher, kozmetik, deri, müzik aleti gibi ürünler de yer aldı.
GEÇEN YIL DA YAPILMIŞTI
Geçtiğimiz yıl 1 Ocak’ta “Şehitlerimize rahmet, Filistin’e destek ve İsrail’e lanet” sloganıyla yürüyüş düzenleyen Milli İrade Platformu bugün "Dünyayı uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir güneş doğuyor" sloganlarıyla Galata Köprüsü'nde eylem düzenliyor. Platform üyeleri arasında Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yöneticilerinden olduğu Türkiye Gençlik Vakfı, Menzil Tarikatına bağlı Semerkand Vakfı, yurtlarında kalan çocukların istismar edilmesiyle gündeme gelen Ensar Vakfı; iktidara yakınlığı ile bilinen patron örgütleri MÜSİAD ve ASKON; sendikalardan ise Hak-İş ve Memur-Sen’in de arasında olduğu 308 dernek ve kurum yer alıyor.
"SERMAYE BÜTÇESİNE VE NATO’YA KARŞI ÇIKMADAN HALKLARLA DOST OLUNMAZ"
EMEK Partisi (EMEP) Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan, Milli İrade Platformu çağrısıyla yapılan yürüyüşü gazetemize değerlendirdi. Bayhan “Milli irade diye ortaya çıkanlar büyük sermayenin, iş birlikçi yerli tekellerin, sömürücü kapitalistlerin ve onların yeni Osmanlıca yayılma politikalarının savunuculuğunu yapıyorlar. Yer yer ABD karşıtı söylemler kullanıyor ve Ortadoğu’nun mazlum halklarıyla dayanışma mesajları veriyorlar. Görünürdeki bu tutum işçi ve emekçileri aldatmayı amaçlıyor ve sermayenin tek adam iktidarını ve Cumhur İttifakını güçlendirme çabasından başka bir anlam ifade etmiyor. Zaten onlar da sermaye iktidarının halkla ilişkiler misyonerleri olarak işlev görüyorlar” dedi.
Saray iktidarının başta ABD olmak üzere Batılı emperyalistlerin stratejik ortakları olduğunu açıkça itiraf ettiğini belirten Bayhan, “Onların çizgisinde bir zihniyet ve tutumla, ucuz ve yoğun emek sömürüsünü sürdürüyor. Özellikle Ortadoğu’nun yeniden paylaşımından pay kapmak için çalışıyor. Bu zihniyet ve tutumun neresinde emperyalizm karşıtlığı ve halklarla dostluk olabilir ki? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye konuştu.
İktidarın ne Gazze ne Suriye ne Türkiye halklarının çıkarlarını savunacağını vurgulayan Bayhan şöyle devam etti: “Ucuz ve yoğun emek sömürüsüne dayanan, ülkenin bütün kaynaklarını yerli ve yabancı tekerlerin kasalarına akıtan 2025 bütçesine karşı çıkmadan, dahası bu ülkenin işçilerini ve emekçilerini sermayenin kulu ve kölesi yaparak halkın çıkarlarını savunamazsınız. NATO’dan çıkmayı, içeride ve bölge ülkelerindeki emperyalist üstlerin kapatılmasını, yabancı ülkelerdeki askeri birliklerin geri çağrılmasını savunmadan ne yurtsever olabilirsiniz ne de mazlum halklarla kardeş olabilirsiniz. Ama işte bu sömürü politikaları din istismar ve vatan millet Sakarya edebiyatı olmadan yürütülemiyor. Gerçeğin üstü ancak bununla örtülüp, karartılabiliyor. Biz de bütün iş emekçi kardeşlerimizi bu sahtekarlığa prim vermemeye çağırıyoruz. Bu sermayenin sömürücü Saray iktidarının, emperyalistlerin stratejik ortağı olanların, dostum Trump diye övünenlerin ve onların misyonerlerinin, sözcülerinin oyunlarına gelmesinler.”