05 Ocak 2025 12:51

İliç faciasının iddianamesinde siyasi sorumlular yok

İliç'te meydana gelen maden faciasıyla ilgili iddianame hazırlandı. Çevre Mühendisi Dersim Gül "İliç davası, adaletin sağlanması ve gelecekte benzer faciaların önlenmesi için bir milat olmalıdır" dedi

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Erzincan’ın İliç ilçesinde, Anagold Madencilik’e ait altın madeninde 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen ve 9 işçinin hayatını kaybettiği facia ile ilgili iddianame hazırlandı ve mahkemeye sunuldu. Hazırlanan iddianamede, 8’i tutuklu 43 sanığın 2 ila 15 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanması talep edildi. Ancak iddianamede siyasi sorumlulara yer verilmedi. Hazırlanan iddianame, facianın gerçek nedenlerini ve sorumlularını ortaya koymakta yetersiz kaldığı için tepki topluyor.

Facianın doğaya, insan sağlığına ve hukuka verdiği zararlar, İliç ve Fırat Havzası’nda uzun yıllar etkisini sürdürecek.

EN BÜYÜK ÇEVRE KATLİAMLARINDAN BİRİ!

İliç Katliamı yaşandığı dönemde TMMOB Genel Sekreteri olan Çevre Mühendisi Dersim Gül, İliç faciasını Türkiye tarihindeki en büyük çevre katliamlarından biri olarak nitelendirdi. Bunun aynı zamanda bir işçi cinayeti olduğunu vurguladı. Facianın, siyanür, kimyasal ve ağır metallerle dolu liç sahasındaki malzemenin kayması sonucu meydana geldiğini belirten Gül, “Bu olay, göz göre göre gelen bir felaketti. Ancak sorumlular, masum bir toprak kayması gibi gösterilerek aklanmaya çalışıldı” dedi.

SORUMLULAR KORUNUYOR, ADALET ENGELLENİYOR

Gül, facianın asıl sorumlularının, Anagold Madencilik’in yöneticileri ve faaliyetlere izin veren kamu görevlileri olduğunu belirtti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının da bu süreçte kilit rol oynadığını ifade eden Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:

  • Çevre Bakanlığı, ÇED raporunu onaylayarak ve kapasite artırımı faaliyetlerine izin vererek faciaya zemin hazırladı.
  • Denetimden sorumlu kamu görevlileri yargılanmak yerine korunuyor.
  • Şirket çalışanları ve mühendislerden oluşan bir grup “kurban” seçildi. Ancak asıl sorumlular soruşturulmadı.

FACİA BİTMEDİ, EKOSİSTEM ZEHİRLENMEYE DEVAM EDİYOR

Facianın ardından kayan siyanürlü liç malzemesinin, aceleyle eski bir mermer ocağına taşındığnı hatırlatan Gül, “Ancak bu geçici çözüm, yer altı su kaynaklarına ve Fırat Nehri Havzası’na ciddi bir kimyasal sızıntıya neden oldu. Bu zehirlenme, önümüzdeki on yıllar boyunca devam edecek. Fırat Nehri Havzası’nda ekosistem ve insan sağlığı onarılamaz şekilde zarar görecek” uyarısında bulundu.

ŞİRKET, SİYASİ DESTEĞİN ARKASINDA

Facianın ardından kamuoyunda gündemin dağılmasından faydalanan Anagold Madencilik, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine kan parası teklif ederek yargı sürecine müdahale etmeye çalıştı. Şirketin bu girişimine işlişkin de konuşan Gül, “Şirket, büyük bir ekolojik ve insani yıkıma neden oldu. Ancak siyasi destekle kendisine dikensiz bir gül bahçesi yaratılıyor. Kamu görevlileri ödüllendirilirken, doğa ve insan hayatı hiçe sayılıyor” ifadelerini kullandı.

Gül, İliç katliamının Türkiye’nin sömürge madenciliği, çevre katliamları ve işçi cinayetleriyle yüzleşmesi açısından bir mihenk taşı olduğunu belirterek, “Bu dava, adaletin ve doğanın korunması için bir sınavdır. Kamuoyu bu davanın unutturulmasına izin vermemelidir. İliç davası, adaletin sağlanması ve gelecekte benzer faciaların önlenmesi için bir milat olmalıdır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

AB’de bir hükümet krizi de Avusturya’da: Başbakan Nehammer istifa kararı aldı

SONRAKİ HABER

Washington Post 'Trump ve milyarderler' karikatürünü reddetti, Ann Telnaes istifa etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa