05 Ocak 2025 14:46

AB’nin Suriye hesabı 

Tek tek AB üyelerinin İslamcı rejimle iş birliği içine girmesinin yolu iki bakanın ziyaretiyle açılmış oldu. AB’nin oynayacağı en önemli rol ise “yeniden imar” adına para musluğunu açmak olacak.

HTŞ yöneticilerinin Annalena Baerbock’un elini sıkmadığı görüntüler sosyal medyada gündem oldu.

Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Fransız mevkidaşı Jean Noel Barrot ile birlikte 3 Ocak günü Şam’a yaptığı ziyarette önemli birçok nokta var. Ama en dikkati çekici olan Alman hava kuvvetlerine ait uçaktan çelik yelek takarak Şam’a inen Baerbock’un, karşılama heyetindeki HTŞ üyelerine uzattığı elin havada kalması oldu. Fransız bakanın eli, erkek olduğu için sıkıldı. Radikal dinci HTŞ’liler böylece daha Suriye’ye ilk adım attığında Baerbock’a, “Yeni Suriye”de kadınların ikinci sınıf vatandaş olduğunu gösterdiler. 

Aynı tutumu saraydaki yeni lider Ahmet el Şara (Colani) de gösterdi. Görüntülerde Baerbock’un, Colani’ye el uzatıp uzatmama konusunda kısa bir tedirginlik yaşayıp elini uzatmamaya karar verdiği görülüyor. Fransız bakanla parmak ucuyla selamlaşan Colani, elini göğsüne götürerek Baerbock’a elini tutmayacağının da mesajını veriyor.

‘FEMİNİST DIŞ POLİTİKA’YA NE OLDU? 

Sahneyi bu kadar ayrıntılı anlatmamızın nedeni, eli havada kalan kadın bakanın, en büyük vaadinin “feminist dış politika” olacağını ilan etmesi. Baerbock’un ilan ettiği bu politika birçok alanda ve ülkede olduğu gibi Suriye’de de çöktü. “Feminist dış politika”nın uygulaması militarist dış politika oldu.

Normal koşullarda tutarlı bir feminist siyasetçinin yapması gereken, radikal dincilerin kadına yönelik bu yaklaşımını protesto ederek, geldiği uçakla hemen geri dönmekti. Ama öyle yapmadı, Saraya gidip Colani’nin huzuruna çıktı, birlikte çalışmanın koşullarını yokladı.

HTŞ’nin kadını aşağılamasının sembolü olan bu yaklaşım sosyal medyaya gün boyunca öne çıkarken, gazete ve televizyonlarda pek gündem konusu yapılmadı. Devlet televizyonu ARD haberlerde havaalanında Baerbock’un elinin havada kaldığı sahneyi göstermemeyi tercih etti. Saraydaki sahne çok göze batmadığı için onu verdi. Ardından bakanların Sednaya hapishanesine yaptığı ziyareti öne çıkaran, eski rejimin ne kadar çok insanlık suçu işlediğine dair haber ekrana getirildi. Eski rejiminin günahlarının çok olduğu açık. Bunu aklamaya, gizlemeye gerek yok. Ama “yeni rejim”in de geri kalır tarafının olmadığı ortada.

Buna rağmen Baerbock ziyaretten sonra kameraların karşısına geçerek, Almanya’nın savaştan zarar gören ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak istediğini, ancak “yeni İslamcı yapıların” mali destekçisi olmak istemediğini söyledi. Yeni rejimin sahibi “yeni İslamcılar” olduğuna göre devletle İslamcıları birbirinden ayırmak ne kadar mümkün? Bunun yerine Suriye’deki halka, demokratik kurumlara, farklı inançlara, etnik kimliklere yardım sözü daha doğru olmaz mıydı?

Buna rağmen kendisine el uzatmayan “yeni İslamcılar”dan “tüm dini ve etnik gruplar arasında barışçıl bir diyalog” ve kadınların da gelecekteki Suriye hükümetinde yer almasını beklediğini açıkladı.

AB adına her iki bakan tarafından ziyaretin ardından yapılan açıklamalara bakılırsa Suriye’de, AB’nin de içinde olduğu, Batılı kapitalist ülkelerin desteğiyle adım adım yeni İslamcı bir rejim inşa ediliyor. İnsan hakları, demokrasi, laiklik ve basın özgürlüğünü temel evrensel değerler ilan eden AB’nin temsilcisi iki bakanın ziyaretinden kısa bir süre önce okul kitaplarında yapılması planlanan laik ifadelerin yerine İslami ifadelerin geçirilmesi ve tarihi kadın figürlerinin çıkarılmasını öngören değişiklikler, tepkilere neden oldu. HTŞ zihniyetinde kadın-erkek eşitliği yok.

PARAYI VERİP DÜDÜĞÜ ÇALMAK İSTİYORLAR 

AB adına yapılan bu ziyaretin ardından HTŞ’nin terör listesinden çıkarılıp çıkarılmayacağı, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılıp kaldırılmayacağı konusunda net açıklamalar yapılmadı. Ancak HTŞ’nin feshedileceği yönünde Colani’nin yaptığı açıklama göz önünde bulundurulduğunda bu çok önemli değil. Yaptırımlar da, yeni yatırımlar için zaman kaybetmeden kaldırılacak.

Genel olarak AB henüz bölgede ciddi bir aktör değil. Olması da mümkün değil. Ancak tek tek AB üyelerinin kendi çıkarlarına bağlı olarak İslamcı rejimle iş birliği içine girmesinin yolu iki bakanın ziyaretiyle açılmış oldu. AB’nin oynayacağı en önemli rol “yeniden imar” adına “para musluğunu” açmak. Bu musluktan asıl beslenecek olanlar ise “yeniden imar” sürecine katılacak ülkeler ve bu ülkelerin çeşitli tekelleri olacak. 

Almanya’nın asıl önceliklerinden birisi bu. Yeniden inşa sürecinde Alman tekellerinin daha fazla ihale almasını sağlamak. Ayrıca, Almanya’da yaşayan ve herhangi bir işte çalışmayan, sosyal yardım alan Suriyelilerin İslamcı rejimle uyum içinde sınır dışı etmek ve Suriye’den geni güçlerin gelmesini durdurmak. Ziyaretin en hızlı sonuç verecek yanı bu olacak gibi görünüyor.

“Yeni pasta” Suriye’nin kimler tarafından nasıl paylaşılacağı ise zaman alacak. Zira, içeride ve dışarıda pastadan pay almak isteyenlerin sayısı fazla.

ÖNCEKİ HABER

EMEP Ordu: Enflasyonun altında zamlar açık bir yoksullaştırma politikasıdır

SONRAKİ HABER

DBP mevcut eş genel başkanlarla yola devam edecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa