05 Ocak 2025 16:34
Son Güncellenme Tarihi: 05 Ocak 2025 17:21

Kaybedilişinin 5'inci yılında kadınlar bir kez daha sordu: Gülistan Doku nerede?

Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku kaybedilişinin beşinci yılında Dersim'de anıldı. Kadınlar bir kez daha "Gülistan Doku nerede" diye sordu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku'nun kaybedilişinin beşinci yılında Dersim Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar bir kez daha "Gülistan Doku nerede" diye sormak için bir araya geldi. Sanat Sokağı’nda toplanan kadınlar Seyit Rıza Meydanı’na yaptıkları yürüyüşün ardından açıklama gerçekleştirdi. 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Doku için yapılan açıklamaya DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu ve Doku'nun ailesi de katıldı.

Dersim Kadın Platformu ve Munzur Üniversitesi öğrencilerinin ortak yaptığı açıklamada, soruşturmanın etkin yürütülmediği, Gülistan, Dina ve Rojin için mücadele edeceklerini kaydettiler.

"HER YERİ İZLENEN KENTTE GÜLİSTAN BULUNAMADI"

Dersim Kadın Platformu adına açıklamayı yapan Eylül Yantemur, "Gülistan Doku bundan tam beş yıl önce yine bir pazar günü kaybedildi. Kaybedildi diyoruz çünkü 'Gülistan kayboldu' demek biz kadınlar için ne hukuken ne vicdanen ne de etik olarak kabul edilebilir bir cümle. Her tarafı MOBESE’lerle çevrili, ormanları ve dağları dahi kameralarla izlenen bir şehirde, herkesin ve her şeyin adım adım izlenip takip edildiği, ormanlarındaki dağ keçilerinin bile sayılarak avcılık ihaleleri için raporlanabildiği bir şehrin göbeğinde bir üniversite öğrencisinin beş yıldır bulunamaması hiçbir bakımdan anlaşılabilir, kabul edilebilir veya normalleştirilebilir bir durum değildir" dedi.

"ŞÜPHELİLER SORUŞTURULMADI"

“Gülistan dosyasında nice savcılar, hakimler değişti, şehre nice yeni emniyet yetkilileri, valiler, adalet bakanları geldi” diyen Yantemur, şöyle devam etti:

"Gelinen noktada hiçbiri sorumluğunu yerine getiremediği gibi Gülistan'ın akıbetinin aydınlatılması için de somut bir ilerleme sağlamadı. Soruşturma daha başında temelsiz ve somut delillerden yoksun bir şekilde 'intihar' iddiası ile başlatılarak ilk günlerde toplanabilecek deliller konusunda bir dizi ihmale sebep olunurken, sonraki süreçte de ne şüpheli sıfatında olması gereken Zainal Abakarov ve ailesi doğru, zamanında ve etkin bir şekilde sorgulanmış ne de dosyaya kayda değer başka somut deliller eklenebilmiştir. Adeta dudağa bal çalmak kabilinde her gelen savcı ya da vali kendi imajını kurtarmak için dosyaya el atıyormuş gibi görünmüş ancak gerçekte hiçbir somut ilerleme sağlayamamıştır. Gülistan'ın ailesinin ve kadınların ısrarlı ve vazgeçmeyen duruşu olmasa dosyanın çoktan kapatılmak isteneceği ve Gülistan'ın akıbetinin sonsuza dek karanlıkta bırakılmak isteneceği açıktır."

GÜLİSTAN, DİNA, ROJİN...

Gülistan'ın kaybedildiği beş yıl içinde kadınların öldürülmediği tek bir gün olmadığının altını çizen Yantemur, "Ya da türlü şekillerde şiddete maruz bırakıldılar. Siyasal iktidar eliyle kah İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme adımlarıyla kah fıtrat naralarıyla teşvik paketlerine dönüştürülen kadınlara, LGBTİ'lere ve çocuklara yönelik şiddet eylemleri artık gündelik hayatımızın sıradan bir parçası haline getirildi. Gülistan gibi üniversite öğrencisi kadınlar üzerinde ise cinsel saldırılar ve şiddet hiç eksik olmadı. Tıpkı Gülistan'ın dosyasındaki gibi Karabük'te cinsel saldırıya maruz bırakılarak katledilen  17 yaşındaki Gabonlu üniversite öğrencisi Dina'nın dosyasında da yakın zamanda tek tutuklu olan sanık D.A. beraat etti ve serbest bırakıldı. Van'da ise kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in intihar ettiği iddia edilerek dosya şüphelere rağmen aydınlatılmadan kapatılmak isteniyor. Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında duracak, hiçbir kadın katliamı, kayıp ve şiddet davasının peşini bırakmayacak, failler yargılanana, yargı ve kolluk kadınları koruma görevini yerine getirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

"DEVLET GÖREVLİLERİ ETKİN SORUŞTURULMALI"

Yantemur, Gülistan Doku dosyasında yapılması gerekenlerin açık olduğunu, görevlerini suistimal eden kamu görevlilerinin soruşturulması gerektiğine dikkat çekti:

"Eski Vali Tuncay Sonel'in adeta tatile gönderdiği, sonrasında ise artan kamuoyu baskısı sonucunda göstermelik bir şekilde ve iş işten geçtikten sonra gözaltına alınıp kısa bir süre içerisinde serbest bırakılan ve dosyada şu an baş şüpheli konumunda olan Zainal Abakarov, babası Cinayet Büro Amiri Engin Yüceer ve ailesi, dosyaya şüpheli sıfatıyla dahil edilmeli ve soruşturma çok yönlü ve etkin bir şekilde yürütülerek sonuca varılmalıdır. Her tarafı MOBESE’lerle çevrili şehirde her ne hikmetse olmadığı iddia edilen, ortadan kaybolan ya da kaybedilen veya işe yaramayacak kadar kötü olan kamera kayıtları ve diğer teknik delillerin bulunması ve çözülmesi için etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Başta Vali Tuncay Sonel olmak üzere dönemin İŞKUR Müdürü Özdemir Aktaş dahil görevlerini ihmal ve suistimal ederek suç işleyen tüm devlet görevlileri ve memurlar hakkında gerekli soruşturma yürütülmeli, dosyanın karanlıkta bırakılmasında oynadıkları rol açığa çıkarılmalıdır."

"AKIBETİ AYDINLATILMALI"

“Gülistan Doku artık kentimizin ve kadın mücadelesinin sembolik bir değeri olmuştur” diyen Yantemur, "Gülistan'ın, Rojin'in, Dina'nın akıbeti aydınlatılarak adalet yerini bulmadan ne bu şehirde ne bu ülkede tek bir kadın güvende olacaktır. Ailesinin evinde, okuldaki sırasında, kaldığı yurdunda, kentteki yaşam alanlarında yokluğu bir an bile eksilmeyen Gülistan Doku'nun akıbeti aydınlatılmalı, ailesine, arkadaşlarına, kadınlara ve onu seven ve arayanlara Gülistan'ın kaybedilişindeki hakikatler açıklanmalı, suçlular cezalandırılmalıdır. O gün gelene kadar bulunduğumuz bütün alanlarda Gülistan için adalet istemekten ve 'Gülistan Doku nerede' sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

ANNE DOKU: KIZIMI BULUN  

Anne Bedriye Doku kızının bulunmasını isteyerek, "Kızımı devlete emanet ettim, kızımı çıkarın. Her yer kamera, ben kızımı yumurta satarak okuttum. Benim kızım buhar olmadı, kuş olup uçmadı" diyerek feryat etti.

ABLA DOKU: BEŞ YIL BOYUNCA BİZİ KARANLIKTA BIRAKTILAR

Ardından konuşan abla Aygül Doku da "Gülistan Doku nerede" diye soran herkese teşekkür ederek, şunları dile getirdi: "Avuç içi kadar bir kentte kayboldu ve buna inanmamızı beklediler. Kente ilk geldiğimizde dönemin Valisi 'Kızınız intihar etti' dedi. 'Kardeşimiz bizi aradı, eve gelecekti, neden intihar etsin' dedik. Bir yıl boyunca Dinar Köprüsü’ne gidip geldik. Dalgıçlar her defasında 'Gülistan burada değil' dediler. Dönemin Valisi Tuncay Sonel 'Dalgıçlar ne bilir' dedi. Kim böyle bir şey yaşamak ister. Bize yardımcı olmak için geldiğini saydığımız görevliler meğer biz ne konuşuyoruz, onları aktarmak için yanımızda olmuşlar. Bizleri maniple ettiler. Beş yıl boyunca bizi karanlıkta bıraktılar. Biz pes etmediysek bunun nedeni 'Gülistan nerede' diye soran milyonlardır. Umarım görüştüğümüz son savcı olur."

"DOSYANIN KAPATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Dersim Milletvekili Ayten Kordu, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını ve 6284'ün uygulanmamasını eleştirerek, "Bu iktidarın zihniyeti kadın düşmanıdır çünkü. Bu devlet erkekleri, katilleri koruyor. Biz kadınlar kaybedilen, katledilen kadınlar için bu alanlarda haykırmaya devam edeceğiz. Asla dosyanın kapatılmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi. (Dersim/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Erciyes’in karında kaymaya ücretimiz yetmiyor’

SONRAKİ HABER

Arçelik ve Türk Traktör işçisinin çıkmazı: Koç’un verdiği ücret yetmiyor, işçi Koç’un bankasına borçlanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa