06 Ocak 2025 15:43

Avusturya’da sermayenin favorisi aşırı sağ: Irkçı lidere başbakanlık yolu!

Avusturya’da Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, ülke tarihinde bir ilk olarak aşırı sağcı, ırkçı FPÖ’nün lideri Herbert Kickl’e hükümet kurma yetkisi verdi.

Fotoğraf: Ivan Radic, CC BY 2.0, Wikimedia Commons

Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Avusturya’da 29 Eylül’de yapılan seçimlerin üzerinden üç aydan fazla bir süre geçtiği halde henüz bir hükümet kurulamadı. Seçimlerden önce muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı ve Başbakan Karl Nehammer ve seçimlerde üçüncü olan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ), aşırı sağcı parti Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile kesinlikle bir koalisyon hükümeti kurmayacaklarını ilan etmişti. Yeşiller üyesi Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen de hükümet kurma görevini sandıktan birinci çıkan aşırı sağcı FPÖ yerine Nehammer’e vermişti.

ÖVP, SPÖ ve neoliberal Yeni Avusturya Liberal Forumu (NEOS) partisi arasında başlayan hükümet kurma görüşmelerinden sonuç çıkmadı. 193 sandalyeli ulusal mecliste toplamda salt çoğunluk olan 92’den bir fazla sandalyesi bulunan ÖVP ve SPÖ ise koalisyon görüşmeleri devam etti. Ancak bu da bir gün sürdü ve her iki parti cumartesi günü anlaşmadıklarını açıklayarak görüşmelerin kesildiğini duyurdu.

NEOS, emeklilik yaşının 65’ten 67’ye çıkarılmasını isterken, bu talebe net bir şekilde karşı çıkan SPÖ’nün bütçe açığının kapatılması için ayrıca zenginlerden daha fazla vergi alınmasını istemesini ileri sürerek görüşmelerden ayrıldı. Avusturya basınında yer alan haberlere göre ÖVP-SPÖ görüşmeleri de asıl olarak zenginlerden daha fazla vergi alınması yüzünden kesildi. Avusturya’da bütçe açığının tahmini olarak Gayrisafi Milli Hasılanın yüzde 4’ü aştığı, bu yüzden de AB’den uyarı aldığı belirtiliyor.

ÖVP, Yeşiller Partisi ile ortak olduğu dönemde oluşan bütçe açığının faturasını sosyal alanlardan kesintiler, katma değer vergisinin artırılması gibi yollarla emekçilerin sırtına yıkmak istiyor.

Her iki parti arasında görüşmelerin kesilmesinin ardından gözler yeniden hem Cumhurbaşkanı Van der Bellen’e hem de FPÖ’ye çevrildi. SPÖ ile süren görüşmelerin bozulmasının arkasında asıl olarak ÖVP içinde FPÖ ile koalisyonu savunan sermaye kesimleri olduğu da basında yer aldı. Bu kesimler bir süredir ekonomi programı için en uygun ortağın FPÖ olduğunu ifade ediyorlar. Ayrıca her iki parti 2000-2007 ve 2017-19 yılları arasında sermayenin çıkarlarının hayata geçirilmesi için ortaklık da yapmıştı. Ayrıca halen Aşağı Avusturya, Yukarı Avusturya, Salzburg gibi eyaletlerde her iki parti arasında ortaklıklar devam ediyor.

ÖVP HÜKÜMETİN KÜÇÜK ORTAĞI OLMAYA HAZIR

Buna rağmen ülke çapında bugüne kadar aşırı sağcı FPÖ üyesi hiçbir siyasetçi başbakanlık koltuğuna oturamamıştı. 29 Eylül’deki genel seçimlerde yüzde 28’in üzerinde aldığı oy nedeniyle başbakanlık koltuğuna oturmayı planlayan FPÖ Başkanı Herbert Kickl’in bu hayali şimdi gerçekleşmeye daha yakın.

Aşırı sağcı Kickl ile koalisyon kurmayacağını seçimlerden önce açıklayan Başbakan Nehammer ise parti içindeki sermaye gruplarının baskısı nedeniyle, bu ortaklığın önünü açmak için hem ÖVP başkanlığından hem de başbakanlıktan istifa ettiğini cumartesi günü açıkladı. Yerine pazar günü hızlı bir şekilde Genel Sekreter Christian Stocker getirildi. Stocker’in ilk açıklaması Kickl ile koalisyon görüşmelerine hazır olduğunu söylemek oldu.

VAN DER BELLEN HÜKÜMET KURMA GÖREVİNİ AŞIRI SAĞA VERDİ

Bugün saat 11.00’de başlayan Van der Bellen-Kickl görüşmesinin ardından, Kickl yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi. Van der Bellen tarafından Kickl’in önünde konulan dosyada hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, insan hakları ve azınlık hakları, özgür ve bağımsız medya ve AB üyeliğine bağlılık olduğu belirtildi.

Uzun yıllardır FPÖ içinde değişik görevlerde bulunan, 2017-19 yılları arasında kurulan ÖVP-FPÖ hükümetinde içişleri bakanlığı yapan Kickl, özellikle göçmen, mülteci ve İslam düşmanı çıkışlarıyla tanınıyor. Parti içinde de radikal sağı temsil ediyor.

ANTİFAŞİST EYLEMLER BAŞLADI

Van der Bellen’in Kickl’e hükümet kurma görüşmesi yaptığı saatlerde Hofburg Sarayı ve çevresinde antifaşistler gösteriler düzenledi. Bu ilk eyleme 500 kişi katıldı. Volkshilfe, Greenpeace ve SOS Mitmensch gibi örgütler ise 9 Ocak Perşembe günü saat 18:00’de Federal Başbakanlık önünde protesto çağrısında bulundu. “Demokrasiyi savunalım!” sloganıyla yapılacak gösteri ve mitinge binlerce kişinin katılması bekleniyor.

İTALYA, HOLLANDA, AVUSTURYA…

FPÖ ile ÖVP arasında en kısa sürede başlayacak görüşmelerin ardından bir uzlaşmanın çıkması durumunda Kickl, Avusturya’da başbakanlık koltuğuna oturacak ilk aşırı sağcı siyasetçi olacak. AB’de daha önce İtalya’da aşırı sağcı, faşist İtalya’nın Kardeşleri partisinin başkanı Giorgia Meloni başbakanlı koltuğuna oturmuştu. Hollanda’da ise aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) seçimlerden birinci çıktığı halde lideri Gerd Wilders, başbakanlıktan feragat ederek dörtlü koalisyonun önünü açmıştı. Yapılan pazarlıkların ardından hiçbir partiye üye olmayan istihbarat örgütü eski başkanı Dick Schoof başbakanlığa getirilmişti.

Avusturya’daki gelişmelerle birlikte ele alındığında AB çağında, aşırı sağcı, sağ popülist partilerin hükümetlerdeki ağırlığı artıyor.

ÖNCEKİ HABER

EMEP’li Karaca: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri çocuklar üzerinden rant devşiriyor

SONRAKİ HABER

Ecz. Erdal Kart: İlaçta reklam öldürür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa