11 barodan açıklama: Rojin Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararı kaldırılsın
Rojin Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararının kaldırılmasını isteyen 11 baro, kısıtlılık kararının dosyada kendileri açısından engele dönüştüğünü vurguladı.
Fotoğraf: Evrensel
Van Yüzüncü Yıl üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği birincisi sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş 27 Eylül’de kayboldu. Kaybolduktan 18 gün sonra 15 Ekim’de kaybolduğu yere 24 kilometre uzaklıktaki Molla Kasım sahilinde cenazesine ulaşılan Kabaiş için soruşturma devam ederken Van Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Ekim’de dosyaya kısıtlılık kararı getirdi. Kısıtlılık kararının kaldırılması, etkin bir soruşturma yürütülmesi için kampanya başlatan Van Barosu bugün 10 baro ile ortak basın açıklaması yaptı.
January 6, 2025
Van, Diyarbakır, Antep, Urfa, Dersim, Batman, Mardin, Şırnak, Iğdır, Muş, Bitlis Baroları Kadın Hakları Merkezinin ortak gerçekleştirdiği açıklamada Kabaiş’in soruşturmasının titizlikle yürütülmesi talep edildi.
"RAPORUN BU HALİYLE KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Van Barosunda yapılan açıklamayı Mariye Bildirici Borazan okudu. Borazan, Kürt illerinde uygulanan özel politikalara dikkat çekerek, “Bu politikalar hukuki problemleri ortaya çıkarmış ve topluluğun bir araya gelmesini zorunlu kılmıştır” dedi. 6 Ocak tarihinde Bölge Baroları Kadın Hakları Merkezleri ve Komisyon üyeleri olarak bir toplantı yaptıklarını belirten Borazan, Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararının kendileri açısından bir engele dönüştüğünü vurguladı, kısıtlılık kararının kaldırılmasını talep etti. “Bu kararın kaldırılması, dosyadaki eksikliklerin tespit edilmesini ve çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. Hukuki gerekçeler belirtilmeden alınan bu kararın hukuka aykırı olduğu açıktır” diyen Borazan soruşturma dosyasındaki eksiklere ilişkin ise şunları dile getirdi: “Rojin Kabaiş dosyasında alınan ilk ATK raporu birçok eksiklik barındırmaktadır. Tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yapılan talep ve itirazlar dosyada mevcuttur. İtirazlar ve talepler üzerine alınan ek rapor ise yalnızca sonuç kısmı değiştirilerek, adeta dosyada başka bir bilgi yer almasının ve soruşturmaya devam edilmesinin gereksiz olduğu intibası uyandıracak şekilde hazırlanmıştır. Rapordaki tek değişiklik suda kalma süresinin Rojin’in kaybolduğu gün ile uyumlu olduğu bilgisi olmuştur. Raporun bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir. Ek rapora ilişkin talep ve itirazlar dosyaya sunulmuştur.”
"İNTİHAR ETTİĞİ İSPATLANMADI"
Rojin’in ölümüne ilişkin ilk günden beri intihar algısı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Borazan, “ATK raporlarında Rojin’in ölümünün intihar mı, kaza mı, cinayet mi olduğu hususunda net bir açıklama yapılmamıştır. Her bir şüpheli kadın ölümünü maddi gerçeklik akıllarda soru işareti bırakmayacak şekilde ortaya çıkana kadar soruşturmak yargı makamlarının görevidir. Kayıpların şüpheli ölümlere dönüşmemesi, ölüm gerçekleştiyse delillerin kaybolmaması açısından hayati öneme sahiptir. Yalnızca intihar olasılığı üzerinde durulmuş olması bu ihmallere sebebiyet vermiştir. Hiçbir şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlanmadığı sürece Rojin’in intihar ettiğine inanmayacak ve ölümünün aydınlatılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
"DOSYADAKİ EKSİKLER ŞÜPHE YARATIYOR"
Borazan açıklamada, dosyada henüz bir şüpheli belirlenmediği, bilirkişi raporu alınmadığı, Rojin’in telefonundaki verilerin açılmadığı ve cansız bedeni üzerindeki DNA örneklerinin sahiplerinin tespit edilemediğine dikkat çekerken, “Bu eksiklikler, soruşturmanın ciddiyeti konusunda ciddi şüpheler yaratmaktadır. Van Barosu olarak yapılan işlemler ve erişilen dosya içeriği ile ilgili ayrıntılı rapor yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır” diye konuştu. Son olarak kadına yönelik şiddete karşı Bölge Barolarının iş birliği içinde olacağını vurgulayan Borazan, “Rojin Kabaiş ve şüpheli şekilde ölen tüm kadınlar için buradayız. Şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için hukuki mücadelemiz devam edecek” dedi. (Van/EVRENSEL)