Tülay Hatimoğulları: Savaşı körükleyecek barış karşıtı hareketlere girilmemeli
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Öcalan ile görüşmeye dair açıklamasında "Bu dönem sürece doğru yaklaşarak tarih yazma dönemidir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM'de düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu.
Muhabirimiz Metin Göktepe’nin ölüm yıl dönümünü hatırlatan Hatimoğulları, "Metin Göktepe ve onun şahsında katledilen bütün basın emekçileri, Nazım Daştan’ı, Cihan Bilgin’i saygıyla anıyorum” dedi.
DEM heyetinin Abdullah Öcalan ile görüşmesine dair konuşan Hatimoğulları "Herkese büyük bir sorumluluk yüklendi. Heyetimiz siyasi partilerle görüşüyor. Bu görüşmelerin bitiminde heyetimiz kamuoyuna kapsamlı açıklama yapacaktır. Bu dönem sürece doğru yaklaşarak tarih yazma dönemidir. Bizler tarihi mesajın arkasındayız. Barışın tesis edilmesi için üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları yürütmeye hazırız." ifadelerine yer verdi.
İç barışın sağlanması gerektiğini ifade eden Hatimoğulları, Diyarbakır'da yaptığı "Ya barışı inşa edeceğiz ya da her yer Gazze olacak" açıklamasının çarpıtıldığını belirterek "barış istemeyenlerin dezenformasyonu" dedi. "Barış karşıtı hiçbir harekete girilmemelidir" diyen Hatimoğulları Meclis'teki bütün siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine, sendikalara, akademisyenlere barış sürecinin ilerletilmesi için katkı sunma çağrısı yaptı.
Her şeye zam gelmeye devam ederken, emekçinin payına yoksulluk ve sefalet düştüğünü belirten Hatimoğulları, "Bu iktidar 2025 yılı boyunca kişi başına yaklaşık olarak 150 bin lira vergi toplayacak. Bu mudur bahsi edilen 2025 yılının iyi olacağı? 2025 yılı bütçesindeki vergi hedefi 12 trilyon 651 milyon lira. 2025 yılı içerisinde yeniden değerlenme oranı % 44 olarak belirlendi. Bu demek oluyor ki harçlar, cezalar, vergi ödemeleri geçen seneye göreye yarı yarıya artmış olacak. AKP ve MHP iktidarı öyle bir hesap makinası icat etmiş ki bu hesap makinasıyla hesapladıkları rakamlarda işçi, emekçi, yoksul açlığa mahkum ama kendi yandaş sermayeleri ise kazanmak üzere koşullanmış durumda" diye konuştu.
"DEMOKRATİK BİR SURİYE İSTİYORUZ"
Hatimoğullarının konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Suriye'deki tek reçete demoktisinin inşasıdır. Kuzey ve Doğu Suriye'deki saldırıları asla kabul etmiyoruz. Suruç ve Nusaybin'de insanlar nöbette, çünkü sınırın dışında akrabalarının öldürülmesini istemiyor, çünkü sınırın öte yanında barış istiyor."
"Sınırın bir tarafına gül bir tarafına bomba atılabilir mi? Suriye'de farklı inançlardan kesimlere saldırılar artmış durumda. Bizler de 2-3 gün önce Hatay Samandağ'da Hz. Hızır türbesinden bir mesaj göndermiş olduk. Mesajımız şudur; Demokratik bir Suriye istiyoruz, Alevisiz, Arapsız, Dürzisiz, Kürtsüz bir Suriye olamaz."
ÖCALAN GÖRÜŞMESİ
"DEM Parti olarak Sayın Öcalan'ın İmralı kapılarını biraz da olsa aralıyarak bütün dünyaya duyurmuş olduğu tarihi mesajın arkasındayız. Barış tesis edilmesi için üzerimize düşen bütün görev ve sorumlulukları bu sürecin bir öznesi olarak yürütmeye hazırız. Gönderdiği mesaj sadece siyasilere değil, bütün toplumsal kesimlere aynı zamanda. Sayın Öcalan görüşmede, barışın aciliyetine vurgu yaptı ve aynı zamanda uyarılar yaptı. Bu uyarıların en önemliis uluslararası hukukun bittiği, Ortadoğu insanlığın sfır noktası haline gelen Gazze'ye dönüktür."
"AÇIKLAMAM BAZI KAYNAKLARCA ÇARPITILDI"
"Biz Gazze'de çekilen acıları çok iyi hisseden ve açık ve ent tavır koyan partiyiz. Küresel sistemin savaş ve yıkım politikaları her yeri Gazze'ye çevirmek istemektedir. Bugün Ortadoğu'da her yer Gazze'ye dönme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Geçtiğimiz gün Diyarbakır'da bu minvalde yaptığım açıklama bazı kaynaklarca çarpıtılmıştır. Belli ki barış istemeyen bazı kaynakların bu tarz dezenformasyonları devam edecek. Bu kaynaklara diyoruz ki; savaşı körükleyecek barış karşıtı hareketlere girilmemelidir.
Bizlerin bütün çabası demokratik bir zeminde onurlu bir barış içindir. Süreç nasıl işlerse işlesin bizler onurlu bir barışı savunmaya devam edeceğiz. Ve yine Sayın Öcalan'ın sözlerine döneceğim. Yıllar öncesinde şöyle demişti; 'Türkiye tüm bu tehlikeleri atlatmak ve kuşatmayı bertaraf etmek için Kürtlerle stratejik ittifakı, demokratif birliği esas almalı' demişti. Çok önemli bir vurgu. Süreç Sayın Öcalan'ın bu sözlerini haklı çıkarmıştır. Demokratik zemindeki bu ittifak Ortadoğu'ya büyk katkı sunar. Devir Türkiye ve bölge barışı için demokrasi ve kardeşlik dönemidir."
"TÜRKİYE BARIŞ TRENİNİ KAÇIRMAMALIDIR"
Kürt sorunun demokratik temelde çözülmesi savaş siyasetini bitirir, milliyetçi açatışmaları önler ve en önemlisi ölümleri bitirir. Hepimizin en büyük arzusu barışın olması, kanın durması ve ölümlerin bitmesi değil midir zaten. Türkiye barışın trenini kaçırmamalıdır. Bu yüzden çağrımız, bütün siyasi partilere gelin trenin yol almasını sağlayalım." (POLİTİKA SERVİSİ)