RSF: Karikatüristler hâlâ hedefte
RSF, Charlie Hebdo’ya yönelik katliamdan 10 yıl sonra karikatüristlerin hâlâ korumaya ihtiyacı olduğunu bildirdi. Açıklamada Türkiye’den Musa Kart ve Zehra Ömeroğlu örneği de verildi.
Fotoğraf: John Robert McPherson/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Fransız haftalık Charlie Hebdo hiciv dergisinin editoryal kadrosunu 7 Ocak 2015’te kısmen yok eden terör saldırısından 10 yıl sonra, dünyada karikatür haklarına yönelik baskıları kınayan bir açıklama yaptı.
Çalışmaları nedeniyle öldürülen gazeteci ve karikatüristleri saygıyla anan RSF, karikatüristlerin ve kamuoyunu mizah yoluyla bilgilendirme özgürlüklerinin, her zaman korunması gerektiğini hatırlattı.
Açıklamaya göre Çin'de “yıkıcılık”tan Nikaragua'da gözdağı vermeye, Hindistan'da “mahkemeye saygısızlık” suçundan yargılanmaya kadar, Tayland'da “majeste suçları”ndan Türkiye'de “müstehcenlik”e ve bir dizi başka sahte suçlamaya kadar, son 10 yılda yaşanan 20 simgesel vaka, dünyanın dört bir yanında hiciv gazetecilerinin karşılaştığı tehdit ve kısıtlamaların boyutunu gözler önüne seriyor.
TÜRKİYE’DEN MUSA KART VE ZEHRA ÖMEROĞLU ÖRNEKLERİ
Bildiride, Türkiye’de karikatüre yönelik kısıtlamalar konusunda örnekler veren RSF, Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında toplam 14 ay hapis yattıktan sonra halen adli kontrol altında tutulan karikatürist Musa Kart, Leman dergisi için çizdiği karikatür nedeniyle “müstehcenlik” suçlamasıyla yargılanan Çizer Zehra Ömeroğlu ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten gıyaplarından yargılanan Charlie Hebdo dergisinin dört çalışanına da atıf yapıldı.
BRUTTİN: DEMOKRASİLER BİR MİLİM GERİ ADIM ATMAMALI
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Fransa'da medya çalışanlarına yönelik en büyük katliam olan Charlie Hebdo çalışanlarına yönelik saldırıyla ilgili son 10 yıldır tehdit ve saldırılara rağmen çizerlerinin pes etmediğini açıklayan RSF Genel Direktörü Thibaut Bruttin, “RSF, bilgi edinme hakkı için evrensel mücadelesini sürdüren bu editoryal ekibe saygılarını sunuyor ve demokrasilerin 'dinlerin aşağılanması'nı suç sayma girişimleri karşısında bir milim bile geri adım atmaması gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Bruttin şöyle devam etti: “Charlie Hebdo trajedisinden on yıl sonra, bu medya profesyonellerini ve mizahın gücüyle bilgilendirme özgürlüklerini korumak hala gereklidir, çünkü dünyanın her yerinde fanatikler, diktatörler ve güçlüler; basının hiciv özgürlüğünü engellemek için karikatüristlere saldırmaya devam ediyor. Karikatür basınının bu baskı altında küçülmesine izin verilmemelidir.”
CHARLİE HEBDO’YA SALDIRI VE BASKI SÜRDÜ
Charlie Hebdo'nun 8 çalışanının ölümüyle sonuçlanan yazı işleri katliamından 10 yıl sonra, haftalık hiciv dergisinin çalışanları yoğun polis koruması altında.
Zira Eylül 2020'de eski bürolarının dışında yeni bir saldırı daha gerçekleşti. “Premières Lignes” adlı belgesel yapım şirketinin 2 çalışanı, bir kişi tarafından satırla saldırıya uğradı. Saldırgan 6 Ocak'ta yargılanmaya başlandı.
Ocak 2023'te ise gazete bu kez, dini liderler ve mollaların karikatürlerini yayınladıktan sonra Fransa hükümetine baskı yapan ve gazeteye karşı tehditlerde bulunan İranlı yetkililerin saldırısına uğradı.
Ayrıca gazete, Ekim 2020'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir karikatürünü yayınlamasının ardından da Türkiye'de “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla yargılanıyor. 4 gazete mensubunun dört yıldan fazla hapis istemiyle karşı karşıya olduğu dava Kasım 2021'den beri devam ediyor. (MEDYA SERVİSİ)