Samandağ halkı: Mahkeme kararına uyun, beton santralini kapatın
Samandağ'da beton santrali için yürütmeyi durdurma kararına rağmen faaliyetini sürdüren şirkete tepki gösteren mahalleli, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne dilekçe verdi.
Atatürk mahallesi sakinleri
Hatay 3. İdare Mahkemesi, Samandağ ilçesi, Atatürk Mahallesi’nde Hazır Beton Üretim Santrali Tesisinde kapasite artışı yapılmasına yönelik verilen "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararına dair 12 Aralık’ta yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aradan geçen 3 haftalık süreçte santral faaliyetlerinin devam ettiğini ifade eden mahalle sakinleri Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne dilekçe vererek mahkeme kararının uygulanmasını istedi.
“ÇEVRE İL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİNİ YAPSIN”
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan mahalle sakinleri adına basın açıklamasını okuyan Emel Karaçay, Samandağ’ın yerleşim alanı, sera alanları ve okullarının ortasına hançer gibi saplanan beton santralleri ile son 1 yıldır, çimentonun, tozun, gürültünün ortasında yaşama ve ölüme mahkum edildiklerini hatırlattı. Hatay 3. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararıyla yer seçiminin hukuka aykırı olduğunun tespit edildiğini ifade eden Karaçay, “Kararı ve eklerini çevre şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğüne teslim ettik. Çevre İl Müdürlüğü’nün mahkeme kararını yaşam hakkına saygı ve hukuk devleti ilkesi gereği derhal uygulaması ve tesisi kapatmasını istiyoruz” dedi.
MAHKEME NE KARAR VERMİŞTİ
Projeyi yürüten Gürkal İnşaat Mühendislik, Mütahitlik ve Ticaret Limited Şirketi’nin Samandağ, Atatürk Mahallesi, 822 ada 73 parseldeki beton santrali için kapasite artırımı yapma amacıyla başvuruda bulunduğu belirtilmişti. Mahkeme kararında, projenin yer seçiminin çevresel etki açısından uygun olmadığı vurgulandı. Proje alanının konutlara, tarım alanlarına ve eğitim kurumlarına yakın olduğu, bu nedenle çevresel etkilerin büyük olabileceği ifade edildi. Ayrıca, proje tanıtım dosyasındaki eksiklikler ve çevresel etkilerin değerlendirilmemesi de mahkeme tarafından dikkate alındı.
Bilirkişi raporu ve keşif incelemeleri sonucu, tesisin çevresel gürültü, hava kirliliği, toz emisyonları ve su kaynaklarına olumsuz etkilerinin bulunacağı, bunun yanı sıra tarım alanları ve halk sağlığı üzerinde de ciddi etkiler oluşturabileceği belirlendi. Özellikle, toz emisyonları ve gürültü seviyelerinin sınır değerlerini aşacağı tespit edildi. Mahkeme, proje alanının çevresel zararlarının telafi edilemeyecek boyutlara ulaşabileceğini belirterek, "ÇED Gerekli Değildir" kararının hukuka ve kamu yararına aykırı olduğuna karar verdi ve yürütmenin durdurulmasına hükmetti. (Hatay/EVRENSEL)