Sorunlarımızın ardı arkası kesilmiyor
Öğrencilerin sosyalleşebileceği ve okulu güzelleştirebilecekleri etkinliklerin önü, yönetim tarafından tıkanıyor.
Arşiv fotoğraf: Evrensel
Edebiyat öğrencisi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Açıklanan burs ücretlerinin öğrenciye yetmeyeceğini düşünüyorum, bir öğrenciye yetmesi için aylık 3000 liranın 3-4 katı olması gerekiyor. Devlet 3 katını sağlayabilir mi bilmiyorum, ama 2 katını sağlayabilir. Savaş sanayisine ayrılan bütçenin geçen seneden bu yana yüzde 80 arttığı bunun karşısında eğitime ayrılan bütçenin yüzde 33 arttığı düşünüldüğünde demek oluyor ki iktidar için eğitimdense savaş sanayisinin gelişmesi daha önemli. Kendilerince nedenleri var ama bu nedenler ne derece halkın talepleriyle örtüşüyor o tartışılır.
ÖĞRENCİLER SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKILIYOR
Dokuz Eylül Üniversitesi özelinde yaşadığımız en önemli sorunlardan biri, yemekhane ücretinin diğer üniversitelere göre pahalı olması. Haftalık para yükleyemezsek günlük vermemiz gereken miktar 104 TL oluyor. Bu neredeyse dışarıda yiyebileceğimiz bir yemek fiyatı kadar. Hiç öğrenciye yönelik değil, ticari bir işletme gibi. Birçok fakültede yemekhanenin olmaması, bu sene bazı fakültelerin yemekhanelerinin kapatılması ve öğrencileri merkez yemekhaneye yönlendirmeleri sonucu zaten yetersiz olan merkez yemekhanede uzun sıralar beklemek zorunda kalıyoruz. Tıklım tıklım oturuyoruz, hızlıca yiyip kalkmamız gerekiyor hem girişte hem boşları götürürken uzun sıralar olduğu için derslere yetişemiyoruz. Bir diğer sorun ise öğrenci topluluklarının eksikliği. Öğrenci topluluklarının açılması yönetim tarafından engelleniyor. İyi işleyen bir öğrenci topluluğu yok ve öğrencilerin topluluklarda aktif olduğu, beraber örgütlediği bir durum yok. Böyle bir imkân verilmiyor öğrencilerin sosyalleşebileceği ve okulu güzelleştirebilecekleri etkinliklerin önü tıkanıyor. Yönetimden destek alabilen topluluklara baktığımızda bunların genelde kariyer odaklı topluluklar olduğunu görüyoruz.
Bütün bu sorunları göz önünde bulundurduğumuzda, ÖTK’lar daha toplu ve istikrarlı bir şekilde taleplerin belirtilmesini sağlayabilir, öğrenciler ve okul yönetimi arasındaki köprüyü kurmak açısından faydalı olur. Sonuçta bu sorunlar öğrenciler ve yönetim tarafından biliniyor ama bu yeterli değil, sorunlar etrafında birleştiğimiz koşulda onları çözebiliriz.