SSGSS Kanunu'nda değişiklik teklifi mecliste
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSS) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif önceki gün TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı.
Fotoğraf: ANKA
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSS) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif önceki gün TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı. 28 maddelik teklifin geneli üzerine görüşmeler tamamlandı; ilk 14 maddeden oluşan birinci bölüm üzerine görüşmeye geçildi. Teklifte ödenmemiş SGK borçlarının düzenlenmesi, “alternatif tıp” adı altındaki hacamat vs. gibi uygulamaların ASM’ler eliyle yürütülmesi, Türkiye’de bulunmayan ilaçların temini gibi düzenlemelerin yanı sıra AYM tarafından iptal edilen eski maddelerin yarattığı boşluğun doldurulması için hazırlanan maddeler yer alıyor.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala teklifle sigorta sistemindeki mevcut sorunların çözülmeyeceğine dikkat çekerek “Bu kanun teklifiyle çalışma yaşamı açısından emekçilerin, işsizlerin, emeklilerin, ev kadınlarının, öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması söz konusu değil. Bu nedenle, kanun, gerekçesinde açıklanan amaca ulaşabilmek açısından büyük bir sınırlılık içeriyor. Çalışma Bakanlığı İŞKUR'la bir iş gücü uyum programı düzenliyor ama burada sigortasız işçi çalıştırıyor. Örneğin, bu kanun teklifi buna ilişkin bir düzenlemeyi karşımıza getirebiliyor değil. Yine, genel sağlık sigortası prim borcu olanların ilaca erişimlerinin önünde büyük bir engel var, bu kanun teklifi bu engeli ortadan kaldırmıyor. Geri ödeme kapsamına alınması gereken sağlıkla ilgili ihtiyaçlar var. Örneğin, nadir hastalıklar için kullanılması gereken yetim ilaçlar, kanser hastalarının gereksinim duyduğu akıllı ilaçlar, HPV aşısı. Örnekler çoğaltılabilir. Bu kanun teklifi bu gereksinimlerin hiçbirini karşılamıyor” dedi.
"SAĞLIKTA BAŞKA ÇETELER DE VAR"
Sağlık alanında çeteleşmenin yenidoğan servisleriyle sınırlı olmadığını ifade eden Pala, “Sosyal Güvenlik Kurumunun zarara uğratılmasına ilişkin pek çok çetenin varlığını ortaya koyan Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından önümüze konmuş birtakım teftiş dosyaları var. O dosyalardaki sıkıntıları çözmeye dönük herhangi bir düzenlemenin de bu kanun teklifi içerisinde yer almadığını görüyoruz. İki örnek; örneğin, uygun olmayan bir tıbbi malzemenin SUT kodlarına eşlenmesi nedeniyle on yıl içerisinde kamunun 15 milyar TL zarara uğratıldığının hesaplandığı bir müfettişler raporu ya da bir ilaç söz konusu olduğunda onun endikasyon dışı kullanımının kabul edilmesi nedeniyle yine rapora göre kurumun 819 milyon lira zarara uğratılmış olması gibi” ifadelerini kullandı.
"POLİTİKADA İYİLİK HALİ OLMADIKÇA SAĞLIKTA DA OLAMIYOR"
Kanun teklifine dair söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk ise “Sağlık politikası ve sağlık anlayışı bütünlüklü bir politika olmadığı için güven duyamıyoruz çünkü sağlık aslında yalnızca fiziksel bir olgu değil. Sağlık bireyin psikolojik, sosyal, kültürel bütün yönlerini kapsayan bir bütünlük hali, bir bütünlük kapsamındaki bir iyilik hali. Politikada bir iyilik hali olmadıkça sağlıkta da bir iyilik hali olamıyor” dedi.
Maddelere dair çok sayıda itirazları olduğunu söyleyen Çelenk, “Birdenbire karşınıza bu aile sağlık merkezlerine ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları’ adı altında geleneksel yaklaşımların taşınması geliyor. Bugünkü sağlık sisteminde bu GETAT uygulamalarının tamamen ticari bir şeye oturacağını görebiliyoruz. Aile sağlık merkezinde saat beşten sonra bu uygulamalar başladığında bugüne kadar olan sorunların katmerleneceğini biliyoruz” dedi.
İHALESİZ İLAÇ ALIMINA TEPKİ
İYİ Parti Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba ise ihalesiz ilaç alımına ilişkin açıklamalarda bulundu. Teklifin 4'üncü maddesinin SGK'yi yurt dışında ilaç alımlarında Kamu İhale Kanunu'nun temel ilkelerinden muaf tutmayı amaçladığına dikkat çeken Fakıbaba, “Bu durum, yapılmak istenen işlemlerin belirli bir düzen ve şeffaflık içinde yapılacağı konusunda soru işaretleri yaratmaktadır. İhalesiz ilaç alımında fiyat kadar kalitenin de önemli olduğu unutulmamalıdır” dedi.
Hastaların verilerinin Sağlık Bakanlığı havuzunda toplanmasını öngören teklifin 2'nci maddesine de değinen Fakıbaba, “Sağlık verileri bireyin fiziksel, psikolojik ve genetik özellikleri hakkında son derece kişisel bilgiler içermektedir. Hastanın gizli bilgilerinin ihlali kişilerin hem maddi hem de manevi açıdan büyük zararlara uğramasına yol açabilir. Dahası, toplanan verilerin ticari amaçla alınıp satılma riski de söz konusudur” uyarısında bulundu.
Teklife muhalefet partilerinin milletvekillerinin itirazı var. Genel kurulda teklif üzerine söz alan Gelecek-Saadet Grubu Grup Başkanı Selçuk Özdağ SGK borçlarının bir kısmının silinmesinin adaletsizlik yaratacağını ifade ederek “Bundan önce görüşülen Memurlar Yasası nedeniyle, onun içerisine konularak orada bu madde geçirildi ve bu maddeden dolayı da 2014 yılı içerisinde borcu olanlar bu borçlardan kurtulmuş oldular ama 2014'ten bugüne kadar da borcu olanlar yine hastanelere giderek orada perişan oluyorlar. 2025 yılı itibarıyla 781 lira olan, hiç de az olmayan bir miktar parayı işi gücü olmayan vatandaşlarımıza zorla ödetmek ne insani ne vicdani ne de sosyal devlet anlayışına yakışan bir uygulamadır. Zaten uygulamada faiz ve cezalarla da biriken bu borçların ödenemediğini görüyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)