Cezaevlerindeki doluluk kapasitesi yüzde 27 aşıldı

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nin (CİSST) "Ocak 2025 Cezaevi İstatistikleri" raporuna göre, Türkiye'deki cezaevleri kapasitesinin çok üzerinde tutuklu ve hükümlü barındırmaya devam ettiğini bir kez daha ortaya koydu. Verilerle, cezaevlerinde yaşanan doluluk kriziyle birlikte kadınlar, çocuklar ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin durumu da gözler önüne seriliyor.

CİSST'in düzenlediği rapora göre, Türkiye'deki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı, Ocak 2025 itibarıyla toplam kapasitenin yüzde 27,48 üzerine çıkarak 384 bin 216'ya ulaştı. Cezaevlerinin toplam kapasitesi 301 bin 397 olarak belirtilirken, kapasite fazlası mahpus sayısı ise 82 bin 819 oldu.

Kapalı cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısı, geçtiğimiz aya göre yüzde 1,18 artışla 298 bin 682'ye yükseldi. Bu tutuklu ve hükümlüler, cezaevlerindeki toplam nüfusun yüzde 77,74'ünü oluşturuyor.

HÜKÜMLÜ SAYISI YÜKSELİYOR

İstatistiklere göre, hükümlü sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. Geçen aya göre yüzde 2,04, son altı ayda ise yüzde 11,40 artarak 328 bin 708'e ulaşan hükümlü sayısı, toplam cezaevi nüfusunun yüzde 85,55'ini oluşturuyor.

 ÇOCUK SAYISINDAKİ ARTIŞ

12-18 yaş arasındaki çocuk tutuklu sayısı son 6 ayda yüzde 16,30 artışla 3 bin 738'e çıktı. Ancak geçen aya göre bu sayıda yüzde 2,53 oranında bir azalma yaşandı. Çocuk tutukluların yüzde 4,65'inin kız çocuğu olduğu belirtildi.

KADINLAR VE ÇOCUKLARI

Kadın tutuklu ve hükümlü sayısı, son altı ayda yüzde 16,61 artarak 16 bin 944’e ulaştı. Cezaevlerinde anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş grubundaki çocuk sayısı ise 759 olarak açıklandı.

YAŞLI SAYISINDA ARTIŞ

Verilere göre, 65 yaş üstü tutuklu ve hükümlü sayısı, son altı ayda yüzde 16,86 artış göstererek 5 bin 864'e ulaştı. Bu artış, cezaevlerindeki yaşlı tutuklu ve hükümlülerin yaşam koşullarına dair endişeleri artırdı.

CİSST’in raporu, cezaevlerinde artan sayının kapasite sorununu daha da ağırlaştırdığını ortaya koyuyor. Cezaevlerindeki doluluğun temel nedenlerinden biri, tutuklu oranındaki artış ve adli kontrol tedbirlerinin yeterince uygulanmaması olarak gösteriliyor. Şu ana kadar ceza infaz sistemindeki reform ihtiyacının yeterince ele alınmadığı ve bu durumun tutuklu ve hükümlülerin temel insan haklarını tehdit ettiği belirtiliyor. (MA)