Aile hekimleri ve sağlık çalışanları Adana’da eylemdeydi: “Nefes Alamıyoruz”

Adana’da aile hekimleri, ebe, hemşire ve teknisyenlerden oluşan sağlık emekçileri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı seslerini duyurmak için eylem yaptı. Emekçiler, Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Bugünkü eylemde ebe, hemşire ve teknisyenlerin sorunlarına dikkat çekildi.

Eylemde Balcalı Hastanesi emekliler, Beyazevler sakinleri, Türk-İş 4. Bölge ve konfederasyona bağlı Adana’da bulunan sendikaların başkanları ile TÜMTİS üyesi işçiler de katıldı. Türk İş Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, sağlık emekçilerinin eyleminin yanında olduklarını açıkladı.

“GÖREV TANIMLARIMIZ BELİRSİZLEŞTİRİLDİ”

Ebe, Hemşire ve Teknisyenler, “Aile hekiminin yaptığı veri girişine göre maaş almak istemiyorum”, “Hekim, Ebe, Hemşire olarak ekibiz, iş barışımızı bozamazsınız”, “Köle değil, ebe, hemşireyiz” dövizleri taşıdı.

Ortak basın açıklamasını yapan Genel Sağlık-İş Adana Şube Başkanı Ebe Hatice Ceylan Erdoğan, yönetmeliğin sağlık çalışanlarının görev tanımlarını belirsiz hale getirdiğini ve asli sorumluluklarından uzaklaştırıldıklarını ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi, “Gebe, lohusa, bebek, çocuk ve 15-49 yaş gruplarının takibi ile aşılama gibi hayati öneme sahip hizmetler hiçe sayılıyor. Performans baskısı altında, asıl yapmamız gereken işlerden uzaklaştırılıyoruz. Toplum sağlığını korumak adına gece gündüz çalışıyoruz ancak artık nefes almakta zorlanıyoruz.”

Yönetmeliğin aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerini ilçe sağlık birimlerinde görev yapan meslektaşlarından daha düşük maaşa mahkum ettiğini ifade eden Erdoğan, “Mesleki sorumluluklarımıza uygun bir şekilde ücret almak istiyoruz. Bizler aile sağlığı çalışanı ya da yardımcı personel değiliz. Bizler ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni, tıbbi sekreter ve uzmanlık gerektiren pek çok alanda çalışan sağlık emekçileriyiz.” dedi.

BU SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN ÇIĞLIĞIDIR”

Adana’da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Eş Başkanı Şükran Güzel, eylemin yalnızca sağlık çalışanlarının değil, halkın sağlık hakkını savunmaya yönelik olduğunu vurguladı. Halkın parasız, güvenceli sağlık hakkına sahip çıkılması için de eylemde olduklarını dile getiren Güzel, şunları söyledi, “Depremde milyonların enkaz altında ‘Sesimi duyan yok mu?​’ diye attıkları çığlık eminim ki hiçbirimizin hafızasından çıkmamaktadır. Şimdi de sağlıkta performansa dayalı bir sağlık sisteminin çevirdiği enkazın altında biz sağlık emekçilerini bırakmak istemektedirler. Sesimizi duyan yok mu? Bu çığlık tüm basamaklarda sağlık hizmetlerinde yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan ve çabalayan sağlık emekçilerinin çığlığıdır”

“BİZİ BİRBİRİMİZE KIRDIRMAYIN”

Ebe Betül Üngör, "Biz fazla bir şey istemiyoruz; sadece hakkımız olanı istiyoruz. Hekimler, hemşireler, ebeler ve diğer sağlık çalışanları kendi görev tanımlarına uygun maaş alsın. Birbirimize kırdırılmak istemiyoruz," dedi.

“SAHADAKİ UZMANLARA DANIŞMADAN KARAR ALIYORLAR”

Koruyucu sağlık hizmetlerinde yaşanan eksikliklere dikkat çeken Üngör şunları söyledi, "Biz gebe, lohusa, bebek takibi yapıyoruz. Ancak özel hastaneye giden bir hastamızın ciddi bir sağlık problemini biz fark ettik. Maalesef bebek kaybedildi ama hasta bize teşekkür etti; 'sayenizde canımı kurtardım' dedi. Bu eksiklikler düzeltilmeli. Ancak sahadaki uzmanlara danışılmadan kararlar alınıyor. Yukarıdakiler neye göre yasa çıkarıyor, bilmiyoruz," diye konuştu.

“HASTA GELMEDİ DİYE MAAŞIMIZ KESİLİYOR?​”

Sağlık çalışanlarının iş yükünün ve çalışma şartlarının ağırlığını vurgulayan Üngör, şunları söyledi: "Bir meslektaşımız izne çıktığında, yerine vekalet eden bizlerin maaşı kesiliyor. Bu hangi sektörde var? Sabah 08.00’den akşam 19.00’a, hatta bazı ASM’lerde 20.00’ye kadar çalışıyoruz. Ancak öğle molası bile yapmadan çalıştığımız günlerde bile maaş kesintisi ile karşılaşıyoruz. Sağlıklı bireylerin altı ayda bir doktora gitmesi zorunluluğu nerede var? Bir doktorun yazdığı antibiyotik ya da mide koruyucu ilaç oranı üzerinden bizim maaşımızın kesilmesi kabul edilemez. Bu, hiçbir sektörde olmayan bir uygulama. Öğrenci düşük not aldı diye öğretmenin maaşı kesilir mi? Biz bu adaletsizliklere karşı birlik içinde çalışmak istiyoruz."

"HALK GERÇEĞİ BİLSİN"

Üngör, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Ben zor şartlarda okudum, sekiz çocuklu bir ailenin tek okuyan çocuğuyum. Şimdi her ay maaşımdan ne kadar kesinti yapılacağını düşünüyorum. Hekimimize ve bizlere yazık. Birlik içinde çalışmak istiyoruz ve halkımızın bu gerçekleri bilmesini istiyoruz." (Adana/EVRENSEL)