11 Ocak 2025 10:24

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü: Mesleki zorluklar ve gazetecilerin mücadelesi

Düşen maaşlar, artan iş yükü gazetecilerin en temel problemleri arasında yer alıyor. Bu zorluklarla birlikte, gazeteciler giderek alternatif meslek alanlarına yönelmek zorunda kalıyor.

Fotoğraf: Vanilla Bear Films/Unsplash

Paylaş

İlknur HAYLAZ
İstanbul

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, Türkiye'deki gazetecilerin mesleki zorluklarını ve mücadelelerini gündeme taşıyor. Ekonomik sıkıntılar, siyasi baskılar ve iş güvencesizliği gibi sorunlarla boğuşan gazeteciler, mesleklerine duydukları bağlılıkla halkın doğru bilgiye erişim hakkını korumaya devam ediyor. Ancak, pek çok gazeteci alternatif meslek alanlarına yönelmek zorunda kalırken, basın özgürlüğü ve gazetecilik mesleğinin geleceği ciddi tehditler altında kalıyor.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, medya çalışanlarının mesleklerine duydukları bağlılık ve emekleri bir kez daha hatırlatırken, gazetecilerin karşı karşıya olduğu zorlukları da gözler önüne seriyor. Bugün, pek çok gazeteci hem ekonomik hem de siyasi baskılar nedeniyle kendi mesleklerinde sürdürülebilir bir gelecek kurmakta zorlanıyor. Düşen maaşlar, artan iş yükü ve mesleki etikle uyumlu bir şekilde haber yapma imkanlarının daralması, gazetecilerin en temel problemleri arasında yer alıyor. Bu zorluklarla birlikte, gazeteciler giderek alternatif meslek alanlarına yönelmek zorunda kalıyor.

Zorluklar her geçen gün daha da artarken, gazetecilerin bu mesleği bırakmamak için gösterdikleri çaba hem kendi geleceğini hem de halkın doğru bilgiye ulaşabilme hakkını koruma adına büyük bir öneme sahip.

TÜRKİYE’DE GAZETECİLERE YÖNELİK BASKILAR ARTIYOR

Türkiye’de gazetecilerin mutluluk düzeyi ile ilgili doğrudan verilere ulaşmak zor olsa da genel olarak mesleklerinde karşılaştıkları siyasi baskılar, ekonomik zorluklar, iş güvencesizliği ve fiziksel tehditler, gazetecilerin iş tatminini ve genel yaşam memnuniyetini ciddi şekilde olumsuz etkileyen faktörlerdir. Basın özgürlüğü, hukuki güvenlik, ekonomik refah ve psikolojik destek gibi unsurlar, gazetecilerin mutluluğunu doğrudan etkileyen ana faktörlerdir. Bu bağlamda, gazetecilerin mutlu olabilmesi için çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve daha bağımsız bir medya ortamı oluşturulması gerekmektedir. Türkiye’deki gazetecilerin bu zorluklarla başa çıkabilmesi için, basın özgürlüğünün korunması, medya çeşitliliğinin artırılması, gazetecilik etik kurallarına saygı ve dijital becerilerin artırılması gibi adımlar atılması büyük önem taşımaktadır.

Türkiye Gazeteciler Sendikası 2024 yılına ilişkin Hukuk Biriminin ulaştığı verileri açıkladı. 2024 yılı TGS’nin verilerine göre:

  • 18 gazeteci cezaevinde.11 gazeteci tutuklandı.4 gazeteci hakkında ev hapsi kararı verildi.
  • Gazeteciler, 51 soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.
  • En az 98 gözaltına alındı.
  • 60 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı.
  • 209 gazeteci sözlü tehdit ve hedef gösterme vakası yaşadı.
  • 17 tazminat davası görüldü. Bunlardan 5’i reddedildi. Bir davada gazeteci aleyhine 12 bin 500 TL manevi tazminata hükmedildi.
  • 137 ceza davası görüldü. Bunların neticesinde gazeteciler, toplamda 86 yıl 10 ay 9 gün hapis cezasına, 37 bin 470 TL adli para cezasına mahkum edildi. 27 gazeteci hakkında beraat kararı verildi.

GAZETECİLİK BÖLÜMÜNE İLGİ SÜRÜYOR

2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre, gazetecilik bölümlerine olan ilgi devam ediyor. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) 2024 yılı verileri açıklandı. ÖSYM’nin Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına göre bu yıl 35 devlet, 7 vakıf üniversitesinin Gazetecilik bölümlerinde açılan 2.926 kişilik genel kontenjana 3.010 öğrenci yerleşti.

Örgün öğretimde Gazetecilik bölümleri için açılan 2.676 kişilik kontenjana 2.753 öğrenci yerleşti. Sadece 2 okulda açılan uzaktan eğitim kontenjanına 257 öğrenci girdi.

Vakıf üniversitelerinde ise açılan toplam 207 kontenjana 130 (%62,8 doluluk oranı) öğrenci kaydoldu. Bu yıl devlet üniversitelerinin Gazetecilik bölümlerinde ortalama 77 öğrencilik kontenjan açılırken vakıf üniversitelerinde bu sayı ortalama 29 oldu.

ASGARİ ÜCRETLE GAZETECİLİK YAPMAK MI, YOKSA SAĞLIK ALANI MI?

Ferdi, 28 yaşında daha önce sağlık alanında okumuş fakat çalışma koşulları nedeniyle tekrar üniversite okumaya karar vermiş ve gazetecilik bölümünü yüksek bir puanla bitirmiş. Şimdi ise tekrardan sağlık alanına yönelmek zorunda kalmış. İkinci üniversitesi olan gazetecilik bölümünü çok büyük hayallerle bitirdiğini belirten Ferdi, “Sağlık alanı ile kıyaslamak ne kadar doğru bilemem ama çok sevdiğim bir meslek olmasına rağmen ‘ekmek parası’ için mecbur bir zamanlar kaçtığım alana geri yönelmek zorunda kaldım. Şu an da ücretim çok düşük ama gazetecilik yapsaydım da asgari ücretle çalışacaktım” dedi.

“TUTKUYLA BAŞLADIM, ŞİMDİ HAYALİNİ BİLE KURAMIYORUM”

Türkiye'de gazeteciliğe geçmişten bu günümüze kadar gerekli değerin verildiğini düşünmeyen 25 yaşındaki İrem, “Okulunu okuyup sonrasında birkaç sene bu mesleği yüksek bir tutkuyla yapmış olan benim bile ümidim tamamen bitti. Okullarda gazetecilik bölümü okuyup şu an çok farklı işlerle meşgul olan çok fazla arkadaşım var. Her gün bir tanesiyle aynada karşı karşıya kalıyorum canımı çok sıkıyor bu mevzu, bizim dönemimizde o sınıftan çıkabilecek Uğur Mumcular, Aziz Nesinler vardı… Şimdi kimisi sanayide, kimisi bir mağazada tezgahtar, kimisi de biraz şanslıysa iletişim yönlerini kullanıp müşteri temsilcisi olmuş durumda” dedi.

Mesleğinin ilk yıllarında dönemin en iyi yerel gazetelerinden birinde muhabirlik yaptığını belirten İrem, “Küçük şehirdeyseniz ve yereldeyseniz rekabet çok fazla oluyor. Erkek muhabir arkadaşlarımız tarafından önüme tripod kurulup haberimin suistimal edildiği de oldu. ‘Süsü püsü var, bu mu koşacak haber peşinde?​’ diye ön yargılı davranıldığı da. Ama yaptığım haberlerle manşetlerle cevap vermek benim için tatmin edici oluyordu” dedi.

İrem, “Ne kadar ekmek o kadar köfte dedikleri bu memlekette mevzu ekmeği de sen vereceksin, işi de sen yapacaksın. Altın tepside bana bir şeyler sunulmasını beklemiyorum. Fakat eskiler artık eskidiklerini kabul edip bizlere yol açmalılar” diye konuştu.

“MESLEK, PARA KAZANDIRMIYOR”

Gazetecilik bölümünü bitirip başka bir bölüme yönelen 23 yaşındaki Dilan, başka bir bölüme yönelmesinin asıl sebebinin geleceğe yönelik duyduğu kaygı olduğunu söyledi. Ekonomik açıdan rahat edebileceği dil bölümüne geçiş yaptığını ifade eden Dilan, “Mesleğimi yapabildim ancak saha deneyimi yaşama fırsatım çok az oldu. Para kazanıp kazanmadığına gelirsek ise, yabancı ülkelerde durum elbette değişiklik gösterebilir ama Türkiye'de belli bir düşüncenin tarafını tutmadığımızda, bizi maddi açıdan rahata erdirecek bir mesleğe sahip olduğumuzu sanmıyorum” dedi. 

GAZETECİLİKTEN VAZGEÇİŞ

26 yaşında gazetecilik mezunu olan ve mesleğini hiç yapmamış, başka işlere yönelmiş şu anda da barmenlik yapan Burak, “Türkiye’de şartlar iyi değil. Yerele bile işe girerken torpile ve tanıdığa ihtiyaç var. Zaten ekonomik açıdan ve can güvenliğimden dolayı barmenliği tercih ettim” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Çorum Kırkdilim tünellerinde greve giden 21 işçi işten atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa