İzmirli kamu emekçileri: Sefalet zammına karşı şimdi birleşme zamanı

Emine UYAR
İzmir

İzmir’de çeşitli iş kollarından kamu emekçileri, 2025 yılının ilk 6 ayı için açıklanan yüzde 11.54’lük maaş zammına karşı KESK, BASK, HÜR SEN, ASİM-SEN ve Birleşik Kamu-İş’in aldığı karar doğrultusunda 13 Ocak’ta yapılacak iş bırakma eylemine hazırlanıyor. Pazartesi günü emekçiler Kültürpark’ta (Fuar) ve Konak SGK önünde saat 11.30’da toplanarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüyecek. Bazı iş yerlerinde alana gitmeden önce emekçiler bir araya gelip açıklamalar yapacak. Memur-Sen ve Kamu-Sen’e bağlı sendikalara üye emekçilerin de ortak mücadele talebi olduğunu söyleyen kamu emekçileri, “Sefalet zammına karşı birleşme zamanı” diyor.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Üyesi ve Şirinyer Vergi Dairesi İş Yeri Temsilcisi Adem Baban, Kadifekale, Şirinyer Vergi Dairesi ile Taşıtlar Vergi Dairesinin bulunduğu iş yeri kompleksinde yürüttükleri çalışmayı şöyle anlattı: “Üyelerimiz dışındaki sendikalara bağlı arkadaşlarımızdan çok olumlu tepkiler geldi. Bu süreçte kimileri greve destek vereceklerini kimileri ise işbaşı yapacaklarını fakat bizlere destek için bina önünde yapacağımız açıklamaya katılacaklarını ifade ettiler. Kamu-Sen ve Memur-Sen’in bazı iş yeri temsilcileri de bina önündeki açıklamaya katılacaklarını söyledi. Artık birleşik bir mücadelenin zamanının geldiğini dile getirdiler. İlk kez ciddi manada sendikal bir eylemi iş yerlerinde yaşayacak olan yeni memur arkadaşlarımız da heyecanlı.”

Baban iyi bir çalışma yaptıklarını belirterek, “Umarım bu olumlu havayı pazartesi alanlarda görürüz ve insan onuruna yakışır, yaşayacağımız, haklarımızı alacağımız günlerin başlangıcı olan bir eylem olur” dedi. Baban pazartesi saat 10.00’da iş yeri önünde yapacakları açıklamanın ardından Cumhuriyet Meydanı’ndaki kitlesel basın açıklamasına katılacaklarını belirtti.

‘DERS VERME ZAMANI’

BES Üyesi Yamanlar Vergi Dairesi İş Yeri Temsilcisi Pelin Alpdağ da “Emekçiler yoksulluk sınırının altındaki ücretler karşısında iktidara üretimden gelen güçlerini kullanmak suretiyle ders vermenin zamanı geldiğini dillendiriyor. Özellikle hiçbir sendikaya üye olmayan kitle içindeki kıpırdanmalar umut verici” dedi. Bu iş bırakmanın başarısının gerek sendikalara gerekse tüm emekçilere olumlu yansımaları olacağını dile getiren Alpdağ, “Ortak bir dille, ortak sorunları dile getirdiğimizde sesimizin ne kadar güçlü çıktığı görülecektir” dedi.

BES İzmir Şube Mali Sekreteri Fatma Arslan da bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde çalışan emekçilere iş bırakma çağrısı yaptıklarını belirterek, aldıkları tepkilerin olumlu olduğunu ifade etti. Arslan, “Genel izlenimim eylemin heyecan yarattığı şeklinde. Beklenti içerisinde aslında insanlar. Mücadele eden birilerinin olduğunu görmek ve tanık olmak heyecanlandırdı ve dikkat kesildiler. Her zaman dile getirilen, ‘Bütün sendikalar birleşerek eylem yapılsa güç, mücadele ve kazanım açısından daha iyi olur’ görüşü yine dile getirildi. Şu kesin; sokakta tanık olduğumuz ya da iş yerlerinde çalışan arkadaşlarımızın gidişattan, zamlardan, maaşımıza yapılan zam oranlarından çıkardığı sonuç dalga geçildiği, insanca yaşama uygun olmayan bir zam dayatıldığı” diye konuştu.

‘KIYAFET BİLE ALAMAZ HALE GELDİK’

Nevvar Salih İş Gören Eğitim Kampüsünde çalışan sendikasız bir eğitim emekçisi, “Her gün öğrencilerin karşısına çıkan ve her sınıfta en az 25-30 öğrencinin yüzüne baktığı öğretmenlerin derli toplu, iyi giyimli ve bakımlı olmaları gerekir. Her ay eksi bakiye ile ayı tamamlayan öğretmenler olarak bırakın kültürel sanatsal etkinlik yapmayı, tatile gitmeyi, doğru düzgün kıyafetler alıp giyemiyoruz bile” dedi. Dişindeki kaplamaların bozulduğunu, öğrencilerin karşısında gülemediğini ifade eden emekçi, “Geçen gün telefonumu düşürdüm öğrenciler dalga geçer gibi hocam aman dikkat yenisini almaya güç yetmez dediler. Öğrencilerin gözünde öğretmenlerin bu durumda olmaması gerek” dedi.

Eğitim Sen üyesi bir başka emekçi de yıllardır bütün toplumda, “Ne yaparsak yapalım başarılı olamıyoruz. Onlar her durumda politikalarını hayata geçiriyorlar. Karşı çıkıyoruz ama umursanmıyoruz” duygusunun hakim olduğunu dile getirerek, “Bu da hepimizin üzerinde bir yılgınlık oluşturuyor. Oysa, öncelikle tepki gösterdiğimizi, bunu kabul etmediğimizi ve susup oturmayacağımızı göstermemiz gerekiyor. Ardından da kararlı bir şekilde eylemi sürdürmemiz gerekiyor. Hakkımızı alıncaya kadar” dedi.

Kamu emekçileri 13 Ocak'a çağrı yapıyor: İnsanca yaşanacak ücret mücadelesinde birleşelim

Bir günlük iş bırakma yetmeyecek

Samsun’dan 13 Ocak iş bırakma eylemine çağrı: Emeğimizin karşılığını istiyoruz

13 Ocak’ta yapılacak iş bırakma eylemi için iş yerlerinde hazırlıklar sürüyor

Ahmet Yaşaroğlu

13 Ocak güçlendirilmeli