Bakırhan: Kürtlerin temel haklarını tanımaya var mısınız?

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) kongresinde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “100 yıldır bastırmaya çalıştığınız Kürtlerin temel haklarını tanımaya var mısınız? Buyurun cevaplarını verin hep birlikte görelim" dedi. 

Ankara’da toplanan DBP 7. Olağan Kongresinde konuşan Bakırhan, İmralı görüşmelerine dair uzatılan elin mücadele sayesinde olduğunu belirterek, “Eğer İmralı'da kapı açıldıysa bu mücadelenin hatırınadır. Yanı başımızda, Suriye'de de çatışma var. Kimliksiz Kürtler, Suriye'de 100 yıldır yok sayılan Kürtler, adım adım haklarına gidiyor. Kürtler demokratik haklarını hak ediyor. 100 yıl önce yok sayıldılar, reddettiler ama bu sefer Kürtler haklarına kavuşsun deniliyor. Ama Türkiye'nin iktidarı, ısrarla Rojava'da Kürtlerin kendi emeğiyle yaratmış oldukları statüyü tanımamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Gün yok ki saldırılar olmasın, sivil vatandaşlar katledilmesin. Suriye'de böyle demokrasi gelmez. Kürtsüz bir Suriye rejimi düşünülebilir mi? Alevilerin, Hristiyanların, Ezidilerin, seküler yaşayan Arapların olmadığı bir Suriye düşünülebilir mi? Eğer Suriye tekçi olacaksa nasıl yeni bir rejim diyeceğiz” diye konuştu. 

"KÜRTLER GÜVENLİK SORUNU DEĞİLDİR"

Suriye halkları kendi geleceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini vurgulayan Bakırhan, “Kürtler güvenlik sorunu değildir. Güvenlik sorunu kafanızda Kürdü yok sayan zihniyettir” dedi.

İktidarın birçok ülkenin halen terör örgütü listesinde olan HTŞ ile görüştüğüne dikkat çeken Bakırhan, “Bütün dünyanın orada hak arama zemini olarak gördüğü SDG ile niye görüşmüyorsunuz? Bir sorununuz varsa bunu topla, tüfekle, SİHA'yla, İHA'yla niye halletmeye çalışıyorsunuz? Diyalog, müzakere etme durumuna niye geçmiyorsunuz? Bir zahmet bakanlarınız orayı da ziyaret etsin. Gerçekten güvenlik tehdidi midir, değil midir yerinde incelesinler. Suriye Kürtler ne istiyor, Türkiye halkı bunu bilmek durumunda değil mi” dedi. 

İktidarın kayyım atamaya devam ettiğini dile getiren Bakırhan, “Çatışma ve şiddet yerine demokratik bir zeminden yana mısınız? Gerçekten Türkiye'nin demokratikleşmesini istiyor musunuz? 100 yıldır bastırmaya çalıştığınız Kürtlerin temel haklarını tanımaya var mısınız? Buyurun cevaplarını verin hep birlikte görelim. Biz her gün konuşuyoruz. Beyefendiler halen tutuklamalar, operasyonlar, kayyım atamaya devam ediyorlar” dedi.

"DİYARBAKIRLIYA SORUN MUTLU MU?"

Erdoğan'ın AKP Diyabakır kongresindeki “Diyarbakır'ın kaderi Türkiye'nin kaderidir” sözlerine atıfta bulunan Bakırhan, “Ne güzel. Bizim de gururumuzu okşadı. ‘Diyarbakır'ın huzuru, Türkiye'nin huzurudur’, vallahi doğru bir şeydir. Madem bunları söylüyoruz, Diyarbakırlı ne diyor bir de onu soralım. Diyarbakırlı mutlu mudur inkar politikalarınızdan, kayyımdan, seçtiği politikacıların cezaevine girmesinden” dedi.

BAYINDIR: BAŞARIYA ULAŞANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Kongrede konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise "Başarıya ulaşana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra ‘Kürt halk önderini nasıl özgürleştireceğiz’ diye tartışacağız. Sorumluluğumuz bu atmosferi direniş, mücadele ve özgürlük ile sonuçlandırmaktır. Gün örgütlenme, direniş ve eylemsellik günüdür” ifadelerini kullandı.

UÇAR: ÇÖZÜMÜN KENDİNİ DAYATTIĞI YERDE HERKESİN SORUMLULUK ALMASI GEREKİYOR

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise İmralı Heyeti'nin yaptığı görüşmelere işaret ederek, "İmralı’ya giden heyetten ve Sayın Öcalan’dan çok önemli çağrılar var. Bu çağrılara kimse gözünü kulağını kapatmasın. Ziyaret edilen partilerin, kendi seçmenlerine dönerek söz kurması gerekiyor. Kürtlerin haklı taleplerinin kabulüne doğru gitmesi gerekir bu sürecin. Çözümün bu kadar kendini dayattığı yerde herkesin sorumluluk alması gerekiyor. İkinci yüzyılı neyin üzerine inşa edeceğimizi birlikte konuşalım. Halkları karşı karşıya getirme değil, buluşturma dönemindeyiz. Ama Rojava’yı tehdit unsuru yaparak olmaz. Bir yola ihtiyacımız var. O yolun ilk adımı da bir araya gelmektir. Kayyım rejimi devleti bir kayyım devleti haline getirdi. Emeğimizin üstüne dahi savaş politikalarıyla kayyım atandı. Cebimizden çıkan bu paralar nereye harcanacak? Rojava’ya mı, Ortadoğu’ya mı harcanacak? Bizim yüzümüz özgürlüklere, barışa dönük. Toplumu karşı karşıya getiren değil, Sayın Öcalan gibi bir araya getiren sözler kurun. Yeni dönemde Kürdistan’da ve Türkiye’de halkların ortak yaşam iradesine ses olan herkes ile el ele, yürek yüreğe olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. (POLİTİKA SERVİSİ)

İmralı heyeti Neçirvan Barzani'yle görüştü: Pozitif ve samimi geçti

Öcalan’dan önce PKK’nin konuşması ne anlama geliyor? | 'Açıklamaların başlıca muhatabı Ankara'

Karayılan’dan ‘silah bırakma’ çağrılarına yanıt: Apo’nun devreye girmesi gerekiyor

Avukatlardan yeni İmralı başvurusu

Barış ve demokrasi için iktidardan umut tükeniyor

Bahçeli'den İmralı açıklaması: Beklenen çağrı bir an evvel açıklanmalı

TAMAMI...