"Mahkeme salonunda 'sağlıkta dönüşüm' yargılanıyor"

Sosyal Güvenlik Kurumundan daha fazla para almak adına en az 10 bebeğin ölümüyle suçlanan özel hastane çetesi davasında ikinci duruşma bugün görülüyor. Duruşma sürerken İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Sağlıkta ticaret ölüm getirdi", "Sağlık haktır satılamaz" sloganları atıldı. Basın açıklamasıyla TTB'nin başlattığı "Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mücadele Programı" duyuruldu.

Basın açıklaması öncesinde TTB Merkez Konsey Başkanı Dr. Alpay Azap ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu söz aldı. Yargılananın sadece sanıklar değil, aynı zamanda Sağlıkta Dönüşüm Programı olduğunu vurgulayan hekimler; sorunların çözülmesi için sağlıkta ticarileşmenin son bulması gerektiğinin altını çizdi.   

Basın açıklamasını TTB Merkez Konsey İkinci Başkanı Pınar Saip okudu. Saip, TTB olarak olayın kamuoyuna yansıdığı ilk günden itibaren gelişmeleri izlemek için bir komisyon kurduklarını aktararak, "İstanbul ve Tekirdağ Tabip Odalarımızın olayda adı geçen 20 hekim hakkında TTB Disiplin Yönetmeliğ uyarınca resen başlattığı soruşturma devam ediyor. Ayrıca bugün burada olduğu gibi TTB ve İstanbul Tabip Odası olarak duruşmaları yakından takip ediyoruz. Piyasalaşmış sağlık sisteminin kurbanı olan ailelerin, bebeklerin, zor koşullara rağmen etik değerlerden vazgeçmeden mesleğini yapmaya çalışan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

"YARGILANAN SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIDIR"

Bu olaya karışmış herkesin en ağır cezaları alması gerektiğini ancak bunun yeterli olmadığını vurgulayan Saip, "Ancak toplum vicdanında derin yaralar açan, hekimlere ve sağlık çalışanlarına güveni sarsan Cumhuriyet tarihinin bu en büyük, en vahim sağlık skandalı bazı vicdan ve ahlak yoksunu sağlık çalışanının, hastane yöneticisinin suça karışmasından ibaret değildir. İktidar sözcülerinin iddia ettiği gibi, bu olay münferit bir olay da değildir. Bu nedenle birkaç kişinin cezalandırılması ile geçiştirilecek ve kapatılacak nitelikte de asla değildir" diye konuştu. Durumun yıllardır uygulanan sağlık politikalarının direkt sonucu olduğunun altını çizen Saip, "Burada mahkeme salonunda yargılanan aslında Sağlıkta Dönüşüm Programıdır" dedi.

Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlığı bir hak olmaktan çıkarıp piyasa koşullarına terk ettiğini, sağlık hakkını değil piyasa ihtiyaçlarını öncelediğini yineleyen Saip, "En temel insan hakkı olan sağlık, hastaların İyiliği, hastalıktan korunması, tedavi başarısı ile değil performans, döner sermaye, taşeron, hizmet alımı, katkı payı gibi ticari kavramlarla değerlendirilir hale gelmiştir. Sağlıkta Donüşüm Programı'nın kaçınılmaz sonucu; yenidoğan skandalıyla da gördüğümüz gibi sağlık sistemimizin çökmesi olmuştur. Sağlıkta Dönüşüm Programı devam ettikçe bu son sağlık skandalı olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

ÇETESİZ BİR SAĞLIK MÜMKÜN

Sağlık Bakanlığının olayı münferit olarak değerlendirip pansuman tedbirlerle çözmeye çalıştığını söyleyen Saip, "Sağlıkta çetelerin olmadığı, halkımız, hekimler ve sağlık çalışanları için daha iyi, başka bir sağlık sistemi, başka bir hekimlik ortamı mümkündür! Ülkemizin maddi kaynaklarının ve sağlık insan gücünün böyle bir sistemi kurmaya yeteceğini çok iyi biliyoruz. Eksik olan siyasi iradedir" dedi.

Bu iradenin TTB'de olduğunu, 23 Kasım 2024'te düzenlenen Genel Yönetim Kurulu'ndan itibaren yeni bir sağlık sistemi için çalışmaya başladıklarını aktaran Saip, bu açıklamayla başlattıkları "Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mücadele Programı"nın ilk etabının 14 Mart Tıp Bayramı'na kadar devam edeceğini duyurdu. 14 Mart'a kadar çalışmaları sürdüreceklerini, Şubat ayının son haftasında İstanbul'dan Ankara'ya bir 'Beyaz Yürüyüş' gerçekleştireceklerini aktaran Saip;  14 Mart'ta "Türkiye İçin Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Raporu"nu paylaşacaklarını ifade etti. (İstanbul/EVRENSEL)