14 Ocak 2025 03:11

Karabağlar Belediyesi işçileri: İnsanca yaşayabilecek ücret istiyoruz

Genel-İş İzmir 5 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Karabağlar Belediyesinde işçiler 23 Ocak günü greve çıkmaya hazırlanıyor. Karabağlar Belediyesi işçileri, insanca yaşayacak ücret talep ediyor.

Karabağlar Belediyesi işçileri: İnsanca yaşayabilecek ücret istiyoruz

Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/Evrensel

Bahar EMREOĞLU

İzmir

İzmir’de Genel-İş’in örgütlü olduğu Karabağlar Belediyesi işçileri toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinde. Belediye yönetiminin yüzde 15 zam teklifiyle geldiğini belirten işçiler, insanca yaşanacak ücret talep ediyor.

DİSK/Genel-İş İzmir 5 No’lu Şubenin örgütlü olduğu İzmir Karabağlar Belediyesine ait Karbel AŞ’de toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 31 Aralık’ta belediye binasına grev kararı asıldı. Bir anlaşma sağlanamadığı takdirde işçiler 23 Ocak günü greve çıkacak.

Belediye yönetiminin önce yüzde 12, sonra yüzde 15’le masaya oturduğunu belirten bir işçi, “Bu oran çok düşük. Asgari ücrete gelen zamla bize teklif edilen zam aynı değil. İller Bankasının kesinti yaptığını söylüyorlar. Bu bir sorun ama bu sorunun yükünü de işçi ödüyor” dedi. Ücretlerin gününde ödenmemesinin de kendilerini zor duruma soktuğunu belirten işçi, “Aldığımız maaş vergi dilimine göre ay ay değişiyor ama elimize geçen 30-35 bin arası. Biz ise insanca yaşamayı teklif ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Önceki TİS sürecinde de istediklerini alamadıklarını belirten işçi, “Her dönem böyle bir sorunumuz var. En son grev kararını astık. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. İki üç çocuk bakan insanlar var. Kiralar 15-20 bin TL’den aşağı değil. Bugün markette 3 TL olan ürün yarın 5 TL oluyor. Bu insanlar bu maaşla nasıl geçinsin?​” dedi.

‘SENDİKAYA GÜVENİMİZ KIRILDI’

Sendikacıların işçilerin arkasında durması gerektiğini vurgulayan işçi şöyle devam etti: “Sendika şu an işçinin arkasında duruyor mu tartışılır. Herkesin şapkasını önüne koyması gerekiyor. Buca’da yaşanan sürecin ardından da sendikaya olan güvenimiz kırıldı. Sendikanın dik bir duruş sergilemesi gerekiyor.”

Eşit işe eşit ücret taleplerinin de olduğunu söyleyen işçi, “Memurla işçi arasında büyük bir makas var. Memur 60 bin TL alıyor, ben 30 bin TL alıyorum. Ama aynı işi yapıyorum, belki daha fazlasını. Biz yönetime veya başkana ‘Kötüsünüz’ demiyoruz. Biz sadece hakkımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ARTIK YORGAN KISALDI’

2025 asgari ücretinin çok düşük olduğunu belirten işçi, “Bir ev kirasının 15-20 bin TL olduğu bu dönemde verilen rakam gerçekten komik. Benim fikrim asgari ücretin 50 bin TL olması. Benim eleştirim sadece belediyeye değil, Türkiye’nin şartlarına da. Belediyede işçi olmak özel bir yerde işçi olmaktan biraz daha iyi. Ben özelde çalışan işçilere bakıp onlara mı üzüleyim, kendime mi şükredeyim bilemiyorum. Bizi böyle bir çelişkiye soktular. Onlarla da aramızda ciddi bir makas var. İşçiyi işçiye düşürüyorlar. Ben yeterli bulmadığım maaşımı asgari ücret alan bir işçiye söylerken utanıyorum” dedi.

“Üç çocuk yapın deniliyor. Bu çocuklara kim, nasıl bakacak?​” diyen işçi şöyle devam etti: “Bir çocuğun yanına beslenme koymak bile maliyet. Çocuğuna iyi bir beslenme hazırlıyorsan en az 200-300 TL arası. O da çocuk az yediği için. Ben sabah gelirken bir gevrek, peynir, ayran alsam, öğle yemeği de yesem 1000 lira tutuyor. Aldığım maaşın da bir anlamı kalmıyor.”

Halkla karşı karşıya getirildiklerini de söyleyen işçi, “Belediyede çalışıyorsun daha ne istiyorsun deniliyor ama öyle değil. Biz maaşımızı alamadığımız zaman belediyede çalışmamızın da bir anlamı kalmıyor. Artık yorgan kısaldı, ayaklarımızı kapatamıyoruz” dedi.

‘HERKESİN ELİ İŞÇİNİN CEBİNDE’

Park bahçelerde çalışan bir işçi eline geçenin 33 bin lira olduğunu söyledi. Siyasi partilerin durmadan kürsüde açıklama yaptığını söyleyen işçi, “CHP sosyal demokratız, emekten yanayız diyor. Kürsüde konuşmak çok kolay. Ama ücret vermeye gelince hiç kimse elini cebine atmıyor. Herkesin eli işçinin cebinde. Zaten herkes yoksulluğa mahkum edildi. CHP muhalefet partisiyken işçiye bu şekilde yaklaşıyorsa, toplu sözleşme süreçleri böyle oluyorsa yarın iktidara geldiğinde işçi ne yapacak? Güven yok artık. Türkiye’deki halk kendi bulunduğu sınıfa bakmıyor. AKP halkın partisi değil, AKP işverenlerin yani sermayeyi savunan bir partidir. Sermayenin yönettiği bir ülkede de emeğimizin karşılığını alamayız” ifadelerini kullandı.

‘BU TEKLİF İŞÇİLERLE DALGA GEÇMEKTİR’

Belediyenin teklif ettiği oranın çok düşük olduğunu vurgulayan işçi, “Bu teklif işçiyle dalga geçmektir. Belediye ne işçiyi ne de sendikayı ciddiye alıyor. İşçi aynı zamanda seçmen. Bana çevrem CHP’nin nasıl olduğunu soruyor. Soranlara ne diyeyim ki? TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon bile yüzde 48” dedi. Sendikanın durumunu da değerlendiren işçi, “Sendika artık bitmiş. Bunda bizim suçumuz var. Sendikayı bizim seçtiğimiz kişiler bu hale getirdi. Biz arkadaş, dost diye sendika yöneticilerini seçersek bu yaşadıklarımızı yaşarız. İşçiyi sadece aidat veren bir şey olarak görüyorlar. Sendika şu anda yanımızda olduğunu, taleplerimiz için mücadele edeceğini söylüyor. Ama bir gece bilgimiz dahilinde olmadan talepten aşağı oranda imzalanabilir” diye konuştu. 

‘TÜİK’İN AÇIKLADIĞINDAN DAHA AZ TEKLİF GELİYOR’

Bir başka işçi de “Belediyenin verdiği rakam kabul edilebilir değil. Ben 30-35 bin TL alıyorum. Biz en az TÜİK’in açıkladığı kadar zam istiyoruz ki bu oran da olsa yoksulluk sınırının altında kalıyor ücretimiz ama en azından verdikleri orandan biraz daha iyi. Günümüzde asgari ücretle çalışan bir insan, ölü bir insan demek. Benim talebim en az TÜİK’in açıkladığı kadar zam” dedi.

Bir temizlik işçisi de “Asgari ücrete yüzde 30 zam yapılmışken bize verilen teklif gerçekten komik. Benim her şeyin içinde olduğu maaşım 37 bin TL. Elime ise 31-32 bin TL geçiyor” ifadelerini kullandı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

TÜPRAŞ’ta öfke büyüyor

Erdoğan-Şimşek programını arkasına alan Koç Holdingin TÜPRAŞ’ta düşük zam dayatması işçilerin öfkesini büyüttü. Yüzde 28 zammı kabul etmeyen işçiler, 4 rafineride eylem yaparak ücretlerdeki erimenin karşılanmasını istedi. 1 Mayıs’ı toplu sözleşme mücadelesiyle karşılayan işçiler, etkili eylem kararları alınmasını istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
23 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et