14 Ocak 2025 16:25

Özel hastane çetesi duruşmasında sanık avukatları kamu görevlilerini işaret etti | Sonraki duruşma 18 Şubat'ta

SGK'den daha fazla para almak için en az 10 bebeğin ölümüyle suçlanan özel hastane çetesi davası ikinci duruşmasının ikinci celsesinde sanık avukatları bakanlığın sorumluluğunu işaret etti.

Evrensel

Paylaş

Sosyal Güvenlik Kurumundan daha fazla para almak için boş hasta yataklarını doldurmak ve en az 10 bebeğin ölümüne neden olmakla suçlanan özel hastane çetesi davasında ikinci duruşma ikinci celseyle devam ediyor. İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Bir önceki gün görülen duruşmada sanık avukatları reddihakim talep etmiş, talep değerlendirilmesi üzere üst mahkemeye iletilmişti. Duruşma savcısının dosyadan el çektirilmesi talebi ise Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedildi. Reddihakim talebi nedeniyle duruşmada yalnızca acele işler görülebileceğinden tanıklar dinlenmiyor, tutuklu sanık ve müdafileri tahliye yönünde beyan vermeye devam ediyor.  

Sanık avukatlarının beyanlarına geçilmeden önce çete lideri olmakla suçlanan Fırat Sarı'nın avukatı ile mahkeme heyeti arasında çıkan bir tartışma sonucu Sarı'nın avukatı salondan çıkarıldı. Sanık avukatlarının beyanlarının ardından ara karar açıklandı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hâlinin devamına karar verilerek bir sonraki duruşma 18 Şubat'a ertelendi.

"HASTANELER NEYE GÖRE SEÇİLDİ?"

Duruşma sanık avkatlarının beyanıyla sürüyor. Duruşma Hüseyin Günerhan'ın avukatının beyanı ile başladı. Ardından örgüt yöneticisi olmakla suçlanan İlker Gönen'in avukatı konuştu. CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz'ı bebeklerin öldürüldüğüne dair sözleri nedeniyle hedef gösteren avukat, Şahbaz'ın Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde çalıştığı dönemde 20 günde 27 bebeğin hastanede hayatını kaybettiğini öne sürdü.

Bodrum'daki ruhsatı iptal edilen hastaneyi Memorial'in satın aldığını ifade eden avukat, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastanelerin denetiminden sorumlu birim yetkilisi Dr. Malik Türkay Esin'in soruşturmanın başında verdiği beyanda Özel Santa Plus Hastanesi ve Özel Baypark Hastanesinden bahsettiğini hatırlatan avukat, "Neden yanlış 2 hastane söyledi? Uzman raporunu yazan Serdar Cömert'in incelediği  Medicine Hastanesi cımbızla dosyadan çıkarılmış" dedi. Uzman raporunun yazarlarından Dr. Serdar Cömert'in 2016'da Süleymaniye Kadın Doğum Hastanesinde sürdürülen soruşturmada soruşturulan hekimlerden biri olduğunu iddia eden avukat, dosyada tek otopsi raporu olduğunu hatırlattı. Topluoğlu bebek hakkında yazılan uzman görüşünün de yalan olduğunu öne süre avukat, İlker Gönen'in can güvenliği olmadığın öne sürerek tahliye talep etmedi.

"HEMŞİRELER VAR, HASTANE SAHİPLERİ NEDEN YOK?"

Ardından Mehmet Halis Başli'nin avukatı da savcılık aşamasında soruşturmanın eksik yürütüldüğünü ifade ederek "SGK ve Sağlık Bakanlığınında suça karışmış olma ihtimalini düşünerek ona göre yargılamayı sürdürmeliyiz" dedi. Tutuklu sanıkların avukatlarının beyanlarının sona ermesinin ardından ilk duruşmada tutuklanan 3'ü firari 7 sanıktan 4'ünün avukatlarının beyanına geçildi. Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik'in avukatı SGK zararının belli olması durumunda zararın ödenebileceğini ifade ederek, "Eğer hastane sahipleri tutuklansa zararı ödeyip çıkacaklar. Benim sabit maaşla çalışan müvekkilim tutuklu ama hastane sahipleri tutuklu değil. Günlük 120 lira aldığını söyleyen hemşireler, sabit maaşlı çalışanlar burada. Büyük sinekler nerede, neden dosyada yok?" diye sordu. Ali Aksu'nun avukatı da Aksu'nun hastanenin soruşturmanın yürütüldüğü dönemde SGK'den alınan tüm parayı iade ettiğini öne sürdü. Ardından duruşmaya ara verildi. 

DURUŞMA 18 ŞUBAT'A ERTELENDİ

İki saate yakın aranın ardından ara karar açıklandı. Heyete ilişkin reddihakim taleplerinin 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, bir sonraki duruşmada tutuksuz sanıkların hazır bulundurulmasına, Ceren Hatice Kırım, Ali Aksu ve Serenay Şenkalaycı olmak üzere 3 firari sanığın akıbetinin sorulmasına, 11 Şubat 2025'te tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin yeniden  görüşülmesine karar verildi. Duruşma 18 Şubat saat 10.00'a ertelendi.

İLK DURUŞMADA NELER OLDU?

18 Kasım 2024'te başlayan ilk duruşma 13 gün sürmüş, 13 gün boyunca sanıkların, sanık avukatlarının savunmaları dinlenmişti. Müştekiler ve müşteki avukatları söz konusu hastanelerde yaşadıklarını anlatmıştı. Dosyanın oldukça eksik olduğunun anlaşıldığı ilk duruşmanın ardından verilen ara kararda tutuksuz 7 sanığın tutuklanmasına ve yeni soruşturmaların başlatılmasına karar verilmişti. İşte ilk duruşmadan öne çıkanlar:

  • Dosyaya konu olan 10 bebekten 9'u telefon dinlemeleri sürerken yaşamını yitirmiş olmasına rağmen yalnız 1 bebek için uzman raporu alındığı ortaya çıktı.
  • Sanıklar arasında Güney Hastanesi'nin patronu Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu dışında bir hastane patronu, SGK veya Sağlık Bakanlığından özel hastanelerin denetiminden sorumlu herhangi bir kamu görevlisi, dönemin İl Sağlık Müdürü ve yeni Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu bulunmuyor.
  • Barolar, kitle örgütleri, Türk Tabipler Birliği gibi kurumların davaya müdahil olma talebi kabul edilmediğinden sanık avukatları ve müşteki avukatlarının sayısı arasında ciddi bir dengesizlik var. Bu nedenle dava çoğunlukla sanık avukatlarının soruları üzerinden ilerliyor.
  • Dava kamuoyuna 'yenidoğan çetesi' ismiyle yansımış olsa da sanıkların iddialarına göre hastanelerin çeşitli ünitelerinin taşere edilmesi, kâr amacıyla fazla hasta sevkinin yapılması yenidoğan yoğun bakım ünitesine özgü değil. 
  • Bebeğini benzer şekilde kaybetmiş ya da bebeği engelli kalmış ailelerin yüzlerce soruşturma talebi savcılıkta bekliyor. Duruşmayı izlemeye gelen pek çok aile var.

SANIKLAR HAKKINDA HAPİS İSTEMLERİ

İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla, 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu ile cezalandırılması isteniyor. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası; 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor.

Kimlik tespitinin ardından duruşmaya başlandı.  (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bağcılar'da eve girerek Suriyeli çocuğu taşla öldüren saldırgan yakalandı

SONRAKİ HABER

Prof. Dr. Esin Koç: 'Yenidoğan çetesi' denmesi yanlış algı yaratıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa