Fatih Yaşlı: Suriye yayılmacılığı için, geçmiş suçlar umursanmıyor
HTŞ’nin bugün gerçekleşmesi beklenen Türkiye’ye ilk resmi ziyaretini değerlendiren Siyaset Bilimci Fatih Yaşlı, “AKP en başından itibaren Suriye’de bütün yatırımını cihatçılara yaptı" dedi.
Fotoğraf: Arda Küçükkaya/AA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Suriye’de iktidara gelen Cihatçı Heyet Tahrir el Şam'ın (HTŞ) atadığı Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, beraberindeki Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Enes Hattab'ın bugün Ankara'ya geleceği belirtildi. Şeybani, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı Türkçe paylaşımda, “Yeni Suriye’yi temsil etmek üzere, on dört yıldır Suriye halkını hiç bırakmayan Türkiye Cumhuriyeti’ne ilk resmi ziyaretimizi yarın gerçekleştireceğiz”' ifadelerini kullandı.
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Fatih Yaşlı gerçekleşecek ziyarete ilişkin Evrensel’e değerlendirmede bulundu. Şeybani’nin yüksek lisansını Türkiye’de yaptığını ve doktorasına da halen Sabahattin Zaim Üniversitesinde devam ettiğini belirten Yaşlı, "Hem Şebani’nin ‘akademik kariyeri’ hem de Türkçe yapılmış bu açıklama ciddi bir sembolizm içeriyor. AKP iktidarının yaklaşık 14 yıldır rejimi değiştirmek için yaptığı tüm mali ve askeri yatırımlar artık bir sonuç aldı. Suriye cihatçıların kontrolüne girdi; yeni kurulan hükümetin Dışişleri Bakanının ise Türkiye ile doğrudan ilişkileri var. İşte bu ziyaret tüm bu yatırımların bir sonucu olarak görülüyor ve önemseniyor” dedi.
Şam’ın düşüşünün iktidarın yerel seçim sonrasındaki hegemonya bunalımına ilaç gibi geldiğini söyleyen Yaşlı, “Halep Kalesi’ne asılan bayraktan tutun da İbrahim Kalın’ın Emevi Camisi’nde kıldığı namaza, Hakan Fidan’ın Colani’yle Kasyun Dağı’nda verdiği pozdan tutun da adı resmi olarak konulmamış ‘çözüm süreci’ne uzanan bir genişlikte iktidar, Suriye’den bir ‘fetih hikayesi’ çıkarmaya ve bunu hegemonyasını tahkim etmek için kullanmaya çalışıyor” diye konuştu.
"SERMAYE SINIFI SURİYE İÇİN ELLERİNİ OVUŞTURUYOR"
Şeybani ile birlikte Savunma Bakanının ve İstihbarat Teşkilatı Başkanının gelmesinin nedensiz olmadığını anlatan Yaşlı, bunu da şöyle açıkladı: "Çünkü iktidar HTŞ’nin kuracağı yeni ordunun ve yeni güvenlik/istihbarat aygıtının hamiliğini üstlenme planları yapıyor. Öte yandan başta müteahhitler ve elektrik şirketleri olmak üzere Türkiye sermaye sınıfı da ellerini ovuşturur bir şekilde Suriye’yi bir pazar haline getirmenin ve kendine yeni kârlılık alanları bulmanın hesapları içerisine girmiş durumda. Dolayısıyla ziyaretin hem iktidar hem de sermaye açısından büyük bir önemi bulunuyor; ‘yeni Suriye’nin inşası, hem Türkiye yönetici sınıfı hem de sermaye sınıfı açısından, yeni hacet kapılarının açılması, büyük bir fırsat olarak görülüyor.”
"İKTİDAR ZİYARETİ FETİH ANLATISI İÇİN KULLANACAK"
Türkiye’ye gelmesi beklenenler arasında İstihbarat Başkanlığına atanan Enes Hattab, el Kaide’nin Suriye kolu el Nusra Cephesinin kurucularındandı. IŞİD saflarında sınırlardan sorumlu emir olarak görev yaptı. IŞİD’in Türkiye’de yaptığı katliamları göz önüne bulundurulduğunda, böyle bir ismin Ankara’yı ‘diplomatik düzeyde’ ziyarette yer almasını değerlendiren Yaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cihatçı hareketin içerisinden çıkıp gelen HTŞ zaten Suriye el Kaide’sinin konjonktüre uyarlanmış, kendisini dönüştürmüş halinden başka bir şey değil; lideri olan Colani’nin de hem el Kaide’yle hem de IŞİD’le olan organik ilişkileri biliniyor. Bu nedenle Enes Hattab’ın bu göreve atanmasında şaşırtıcı bir yan yok. Yeni rejimin yönetici kademelerine atananların tamamına yakını cihatçı şebekenin önemli isimlerinden oluşuyor. Ancak Şam’ın düştüğü günden beri gözlemliyoruz ki bunun emperyalist güçler açısından da yeni Osmanlı hayalleri gören iktidar açısından da herhangi bir önemi yok. Bizzat ABD, başına ödül koyduğu Colani ile görüştü, birçok Avrupa ülkesinden temsilciler Şam’a ziyarette bulundu, Fidan ve Kalın, halen terör örgütü listesinde yer alan HTŞ’nin başı Colani’nin arabasına bindi, şoför koltuğunda Colani oturdu. Tüm bunların ötesinde az önce söylediğim gibi AKP en başından itibaren Suriye’de bütün yatırımını cihatçılara yaptı; şimdi bunun meyvelerini toplamak istiyor ve bu nedenle de ne Colani’nin ne de Hattab’ın ve diğerlerinin geçmişte işlediği suçları umursuyor. Dahası geçmişte yaşadığımız cihatçı saldırılarının hepsinin iç siyaseti dizayn etmek için kullanıldığını da unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle iktidar, söz konusu ziyareti hiçbir şeyin gölgelemesine izin vermeyecek, fetih anlatısını güçlendirmek için kullanacaktır.”