Umut Davası: Mehmet Ağar tanık olarak dinlenecek
Umut Davası'nda mahkeme, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
Fotoğraf: DHA
Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerinin ele alındığı Umut davasında dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın bir sonraki celsede tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme Sanık Oğuz Demir'in ve ailesinin Türkiye'de yaşayıp yaşamadığına ilişkin fiili araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verdi. Duruşma 12 Mayıs'a ertelendi.
Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerini de kapsayan "Umut davası"nın duruşması bugün Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmada ilk savunmayı yapan avukat Turgut Kazan, Uğur Mumcu öldürüldüğünde dönemin Emniyet Genel Müdürü ve sonraki yıllarda Adalet Bakanı olan Mehmet Ağar’ın dinlenmesi talebini yineledi.
Kazan, ''Suikast eylemi 1993’te yaşandı. 1996’da Susurluk kazasına kadar inılmaz cinayetler silsilesi yaşandı. Bunun başrol oyuncusu dönemin çeşitli görevlerinde bulunan Mehmet Ağar’dır. O dönemin 'kahramanı' Mehmet Ağar’dır. Soruşturma da en başından beri yanlıştır. 26 Ocak 1993 günü ortaya bir tanık çıkıyor. Teşhisi yapıyor ama 26 Ocak yerine 23 Ocak yazılıyor, bu hataya da ‘sehven’ yapıldı deniliyor. Dönemin o 'şanlı' savcısı Ülkü Coşkun, tanık hakkında İslami Hareket aleyhine iftira suçu işlediği için soruşturma başlatıyor” dedi.
"EVET GÜLDAL BİR DUVAR ÖRÜLÜYOR"
Kazan, Güldal Mumcu ve Mehmet Ağar arasındaki şu konuşmayı hatırlattı:
“Güldal Mumcu: “Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki.”
Mehmet Ağar: “Evet Güldal bir duvar örülüyor.”
Güldal Mumcu: “O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın.”
Mehmet Ağar: “Çekemem.”
Güldal Mumcu: “Tuğlayı çekin kenara çekilin.”
Mehmet Ağar: “Yapamam, onu da yapamam."
Güldal Mumcu: “Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki.”
Mehmet Ağar: “Kusura bakma Güldal yapamam.”
"AĞAR'IN HER ŞEYİN BAŞINDA OLDUĞU ANLALIŞIYOR
Turgut Kazan, bunun üzerine şöyle konuştu:
"Mehmet Ağar biliyor. Mehmet Ağar’ın her şeyin başında olduğu anlaşılıyor Susurluk Raporu’nda. Raporda 12 milyon 500 bin dolarlık çeki Merkez Bankası’ndan çekiyorlar ve Ağar’a teslim edildiği yazıyor. Ağar bunun üzerine istifa etmek zorunda kalıyor ve silahlı çete yöneticiliğinden cezası kesinleşerek hapis yatıyor. Süleyman Demirel’in dönemin başbakanı Tansu Çiller’e mektubunda, ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Özel Harekat Dairesi var. Bu dairenin bazı elemanları uyuşturucu, cinayet gibi olaylara karışmıştır. Devlette bazı görevliler de bu daire başkanından talimat almaktadır. Mehmet Ağar’ın da haberi vardır’ yazıyor. Yani Mehmet Ağır ilişkisi çok açıktır. Oğuz Demir’i kurtarma girişimi ile karşı karşıyayız yıllardır. Oğuz Demir’in Türkiye’de olduğu ve hiçbir şey yapılmadığını da biliyoruz. Ne olur Mehmet Ağar’ın dinlenmesi kararını alın."
Kazan’ın ardından konuşan Güldal Mumcu, 1996 yılında dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar’dan randevu talep ettiklerini ve Ağar’ın da ''eve gelirim'' dediğini aktararak, ''Avukatım ile birlikte görüştük. Bana ‘Tuğlayı çekemem’ dedi'' ifadelerini kullandı.
"POLİS KONTROL NOKTASINDA ARABASINI DURDURARAK İNİP GİDİYOR"
Güldal Mumcu’nun ardından söz alan avukat Yalçın Akbal, şöyle konuştu:
"2000 yılında güya örgütün dağıtıldığı dönemde Sincan’da polis kontrol noktasında arabasını durdurarak sanık Oğuz Demir inip gidiyor. Bu Oğuz Demir’e önceden haber verildiğini gösterir nitelikte. İçişleri Bakanı Yardımcısı, Oğuz Demir’in İran’da olduğunu ve ailesini de yanına aldığını düşündüklerini söylemişti. Ancak Gelen kayıtlarda resmi giriş çıkışların olmadığı belirtildi. Biz bu incelemenin Oğuz Demir’in yakınlarının detaylıca incelenmesini istiyoruz.''
12 MAYIS'A ERTELENDİ
Beyanların ardından Mahkeme heyeti, Mehmet Ağar’ın bir sonraki celsede dinlenmesine karar verdi. Ayrıca heyet, sanık Oğuz Demir’in yakınlarının da detaylı incelenmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 12 Mayıs’ta görülecek.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerinin ele alındığı Umut davasında Mumcu ailesi, 24 Mayıs 2024’te dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın tanık olarak dinlenilmesi için mahkemeye talepte bulunmuştu. Ayrıca soruşturmayı genişletme talebinde sanık Oğuz Demir’in yakalanması konusunda Şükran Güldal Mumcu ile birlikte İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'tan randevu talep edilmiş ve yapılan görüşmede Oğuz Demir'le ilgili arama kaydı da hatırlatılarak bilgi istenmişti.
"İRAN’DA OLDUĞU KONUSUNDA İSTİHBARİ BİLGİ VAR"
13 Eylül’de sunulan soruşturmayı genişletme talebine ek beyanda İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'ın daha sonra dönüş yaparak Oğuz Demir'in İran'da olduğu konusunda istihbari bilgi bulunduğu yönünde bilgi paylaştığı ve sanığın süreçte çocukları ve eşini de yurt dışına çıkardığını söylediği bildirildi. Bunun üzerine Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Oğuz Demir'in eşi ve çocuklarının yurt dışında olup olmadığı ve Oğuz Demir'in eşi ve çocukları ne şekilde yurt dışına çıkardığı konusunda İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazıldı. Yapılan araştırmanın ise sadece hudut kapıları ve HKS sistemi üzerinden yapılan sorgulama ile sınırlı tutulduğu ve sorgulama sonucunda da Oğuz Demir'in ailesinin giriş - çıkış kaydına rastlanmadığı kaydedildi.
Konuya ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ek beyanda Avukat Yalçın Akbal, "1991-1999 tarihleri arası Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayeti dahil 11 olaya doğrudan katılan, 2000 yılı Mayıs ayında Sincan'da kolluk güçlerinin arasından sıyrılıp kaçan ve izini kaybettiren, hala İçişleri Bakanlığının ‘arananlar’ listesinde ‘Tevhid Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü’ üyesi olarak aranan Oğuz Demir'in, ailesini yasal yollardan yurt dışına çıkarmasının beklenmesi ve araştırmanın sadece hudut kapıları giriş çıkış kayıtları üzerinden yapılması kabul edilebilir değildir. Zira İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet Aktaş'ın bu konuda verdiği bilgide, sanık Oğuz Demir'in yasal yollardan ailesini yurt dışına çıkardığı yönünde bir ifade yer almamaktadır. Aksine Oğuz Demir'in ailesini yasa dışı yollarla çıkarttığı yönünde bilgi tarafımızla paylaşılmıştır." ifadelerine yer vermişti. (HABER MERKEZİ)