16 Ocak 2025 16:27

İTO: Sahte içki zehirlenmeleri, halk sağlığı sorunudur, birincil sorumlu kamu otoritesidir

Sahte içki ölümleriyle ilgili İstanbul Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada; “Sahte içki zehirlenmeleri, halk sağlığı sorunudur. Bu anlamda birincil sorumlu kamu otoritesidir” denildi.

İstanbul Tabip Odası logosu

Paylaş

İstanbul Tabip Odası İstanbul’da son 3 günde sahte içkiden dolayı 83 kişinin zehirlenmesi, 30 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada “Sahte içki zehirlenmeleri, halk sağlığı sorunudur. Bu anlamda birincil sorumlu kamu otoritesidir” denildi.

Metil alkol zehirlenmesinde tedavinin ilk adımı etil alkol (Antidot-panzehir tedavisi) uygulaması olduğu ifade edilen açıklamada; “Ne yazık ki son yaşanan sahte içki zehirlenmesi vakalarına İstanbul’daki pek çok hastane etil alkol stoğu açısından hazırlıksız yakalanmıştır” denildi.

“ÖZEL FİRMALAR ALINACAK ÖNLEMLERİN MALİYETİNDEN KAÇINIYOR”

Sahte içkinin bugün için pratik olarak gerçek içkiden ayırt edilmesinin mümkün olmadığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Bu da üretim safhasında içki şişelemesi teknolojisinin buna göre dizayn edilmesini gündeme getirmelidir (Bir diğer seçenek Araştırma-Geliştirme yoluyla metil ve etil alkolü yüksek doğrulukla ayırt edebilen bir kitin üretilmesidir). Ancak içki piyasası TEKEL’in özelleştirilmesiyle tamamen özel firmaların eline bırakılmıştır. Dolayısıyla bu teknolojik gelişmenin maliyetine özel içki firmalarının katlanmak istememesi yüksek ihtimaldir. İşte burada siyasi iktidarın bu piyasa üzerinde göstereceği irade devreye girmelidir ama ne hikmetse bir türlü girmemektedir. Devreye her seferinde alkol satışını güya sınırlamaya dönük zam yapmak girmektedir.

“SAHTE İÇKİ ZEHİRLENMELERİ, HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR”

Sahte içki zehirlenmeleri, halk sağlığı sorunu olduğu ve birincil sorumlusunun kamu otoritesi olduğunun altı çizilen açıklamada;” Ancak içki zehirlenmesi vakaları geçmişten beridir kamu otoritesinin İslami muhafazakâr yaklaşımından dolayı üvey evlat muamelesi görmektedir. Onlarca ölüm yaşanmış bir olaya Valilik yalnızca kamuoyuna bilgilendirme geçmektedir. Oysa aynı Valilik Anayasal hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü, grev ve iş bırakma vb. hak kullanımlarına kolluk güçlerini anında bu hakların engellenmesi yönünde sevk edebilmektedir” ifadeleri kullanıldı.

ALINACAK ÖNLEMLER

“İstanbul Tabip Odası olarak sahte içkiden zehirlenmelerin ve ölümlerin bir an evvel son bulması için kamu otoritesini GÖREVE çağırıyoruz” denilen açıklamada şu öneriler sunuldu:

  • Sahte içkinin tedavisinde kullanılan etil alkolün yılın her dönemi stoklarda ulaşılabilir şekilde bulunması sağlanmalıdır.
  • Sahte içkinin pratik olarak gerçek alkolden ayırt edilebilmesini sağlayacak teknolojik çalışmalar başlatılmalı ve en kısa sürede hayata geçirilmelidir.
  • Sahte içki üreten kişilerin “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılanması yönünde hukuki düzenlemeler yapılmalı, cezadan indirim yolu kapalı olmalıdır.
  • Alkolün tüketimini azaltmanın yolu yalnızca fiyatını arttırmak değildir. Ekonomik, kültürel, sosyolojik, psikolojik ve sağlık açısından kısa, orta ve uzun vadeli bir merkezî planlamayla konunun üstüne gidilmeli, alkol kullananları toplum içinde rencide edecek damgalayıcı yaklaşımlardan uzak durulmalıdır.

SAHTE İÇKİ ZEHİRLENMELERİ

Sahte içki içildiği zaman göz sinirini tahrip eder ve buna bağlı olarak körlük oluşur. Alınan miktara göre sonuç ölümle sonuçlanabilmektedir. Sahte içkinin çok az bir miktarı bile (20 mg/dL ve üstü) zehirlidir.

Sahte içki tüketildikten sonraki ilk 5 saatte gerçek içkiyle benzer şekilde sarhoşluk belirtileri görülmektedir. Zehirlenmenin ilk belirtileri genellikle sahte içki alımından 10-24 saat sonra görülmeye başlar. Sahte içki tüketilmesiyle oluşan zehirlenmenin ciddiyeti içilen sahte içki miktarına bağlıdır ve aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Bilinç bulanıklığı, denge ve hareket bozukluğu,
  • Baş ağrısı,
  • Bulantı, kusma,
  • Şiddetli karın ağrısı,
  • Sırt, kol ve bacaklarda ağrı,
  • Görme bozukluğu ve daha sonra körlük,
  • Tedavi edilmediği taktirde kanın pH’sının düşmesi (metabolik asidoz), koma ve solunum durması sonucu ölüm. (HABER MERKEZİ)
ÖNCEKİ HABER

Erdemir’de işçiler eyleme başladı: “Geleceğimizi kimseye rehin bırakmayacağız”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa