Menemen Belediyesinin tarım alanlarını satmasına tepki: "Hukuksuz satışları durdurmalıyız"
AKP’li Menemen Belediyesinin tarım ve sit alanındaki arazileri satışa çıkarmasına tepki gösteren vatandaşlar, "Hukuksuz satışları durdurmalıyız" çağrısında bulundu.
Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir'in AKP'li Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan'ın vekâleten 2021 yılı ocak ayında göreve gelmesiyle, 2024 Mart yerel seçimlerine kadar belediyeye ait yaklaşık 2 milyon 500 bin metrekare taşınmaz satışını gerçekleştirdi.
Yerel seçimler öncesi binlerce işçiyi işe almasıyla, seçim sonrası işçi çıkarması ve taşınmaz satışlarıyla gündemden düşmeyen Pehlivan, 2025 yılının ilk ayında 1 milyon metrekare tarım alanını satışa çıkardı.
Tarım arazilerinin yanı sıra satış listesinde, yeni mezarlık olarak ayrılan arazide bulunuyor. Tarım arazilerinin satışlarını Menemen Ziraat Odası Başkanı Yücel Altıntaş, Menemen CHP Belediye Meclis Başkan Vekili Necati Başar Eryılmaz ve vatandaşlarla konuştuk.
"TARIM ALANLARI RANTA BETONA AÇILIYOR"
Menemen Ovasının sadece Menemen için değil ülke tarımı için de çok önemli olduğunu söyleyen Ziraat Odası Başkanı Yücel Altıntaş, "Tarım arazileri hızlı bir şekilde kayboluyor. Tarımsal sit ilan edilmiş 317 ovadan bir durumunda. Maalesef bugün geldiğimiz noktada ova her geçen gün betonlaşmaya yüz tuttu. Bugün için Menemen Ovası'nda 20 bin dekarlık alan tarımsal alan dışına çıktı. Tarımsal alan dışına çıkan alan Gediz Nehri'nin alüvyonuyla oluşan bereketli topraklardır. Taşınmaz satışıyla buraları ranta betona açılıyor" dedi.
Satışa çıkarılan arazilerin köy tüzel kişiliğinden, büyükşehir yasasının ardından Menemen Belediyesi'ne geçen alanlar olduğunu belirten Altınbaş, "Buralar satılacaksa öncelikle Menemen Ziraat Odasına kayıtlı bu bölgede tarım yapan, toprağın kıymetini bilen çiftçilik yapan üreticilere satılması gerekir. Burada bir komisyon oluşturulup, uygun fiyatlarla tarım amaçlı satılmasından yanayız" diye konuştu.
"SATIŞLAR HALKA HİZMET OLARAK DÖNMÜYOR"
Menemen Belediyesi'nin bu satış şekline karşı olduklarını belirten Necati Başar Eryılmaz, yapılan satışlardan elde edilen gelirin, Menemen için kullanılsa yapılabileceğini söyledi. Menemen'de Aydın Pehlivan'ın vekilliği ile beraber taşınmaz satışı alışkanlık haline geldiğini söyleyen Eryılmaz, "Sadece geçen yıl 2 milyar liralık satış yaptılar. Seçimden önceki yılda 4 milyar 800 milyon liralık satış yaptılar. Bu satışların hiç birisi Menemen halkına hizmet olarak yansımadı. Satışlardan elde edilen gelirin nereye gittiği belli değil. Satın alanların belediyeyle iş yapan müteahhitlere alacakları karşılığı verileceği duyumlarımız var. Çok net olarak söylemek gerekirse Belediye Başkanı Menemen Belediyesine ait taşınmazları ihale yoluyla talan ediyor" dedi.
"SATIŞLAR HUKUKİ DEĞİL"
Menemen'de yaşayan bir avukat olarak ihale sürecini takip ettiğini belirten Diler Bosut Güven, "Belediyenin satışlarını sıradan bir satış olarak değerlendirmemiz mümkün değil. Yakın dönemde büyük miktarda kamu arazisinin belediye tarafından satıldığını biliyoruz. Satışların devam edeceği yönünde kaygılarımız var. Biz Menemen halkı olarak bu satışlardan çok rahatsızız. Bu arazilerinin neden satıldığını anlayamıyoruz. Asıl sorun da bu paraların nereye harcandığını bilmiyoruz. Her şeyden önce bu satışlar hukuki değil. Tarımsal doğal sit alanları satılarak, imara açılma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Hukuksuz bu satışlara karşı hep birlikte hukuki yollarla bozmamamız gerekiyor" ifadesini kullandı.
"ÇİTFÇİLER DEĞİL RANTÇILAR ALIYOR"
Tarımsal alanların satışını kesinlikle onaylamadıklarını söyleyen eski Menemen Ziraat Odası Başkanı Arif Metin Karagöl, "Merkezi iktidarın kamu arazilerini nasıl sattıysa bugün burada da aynısı görüyoruz. Menemen halkına hizmet olarak dönemeyen bu satışların sadece işçi maaşlarına gittiğini iddia ediyorlar. Tarımsal alanın satışından çiftçiler olumsuz etkilenecek. Zaten son yıllarda ithal ürün politikasından dolayı para kazanamayan çiftçiler çok daha fazla etkilenecekler. Ekonomik olarak gücü olmayan çiftçinin bu arazileri alma şansı yok. Alanların aklında ise imara açılacak beklentisinden rant beklentisinde olanlardır" dedi.
"KÖYLÜNÜN YERLERİ PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR"
Menemen Tuzçullu tarımsal üretim yapan Talat Zengin, "Satışı yapılan bu belediye arazilerini toprağı olmayan köylüler kiralayıp ekip geçimlerini sürdürüyorlar. Buradan kazandıkları parayla çocuklarına ekmek götürüyorlar. Arazilerin satışından sonra kiralama yönetimiyle tarım yapan köylülerin durumu daha kötüleşecek. Bunlar elimizde kalan iki tarlaya da gözü diktiler. Biz bu tarlaları 1993 yılında Gediz Planlaması yapılması aşamasındaki toplulaştırmada çiftçilerden kesilen yüzdeliklerle bu köy yerleri oluştu. Bugün ise bu yerler başkalarına peşkeş çekiliyor" diye konuştu.
"TARIM ALANLARINI BETONA BOĞDUNUZ"
Menemen Çevre Platformu'nda faaliyet yürüten çiftçilik yapan Müfide Senkal da "Ben yıllardır tohum dağıtımı yapıyorum. Ben bugün Menemen'de tarım arazilerinin satılmasını istemiyorum. Belediye elindeki malları satmakla bir yere varamaz. Betona boğduğumuz tarım alanları ortadan kalkınca yağmur yağar mı? Yağmurların yeraltı sularına karışması için betonlaşmanın olmaması lazım. Tarım alanı olmazsa ıspanağı dağlara mı ekeceğiz. Bu gidişte Menemen'de ekim alanı kalmayacak bundan sadece üretici köylü değil büyükşehirlerdeki tüketici de olumsuz etkilenecek. Belediye tarım arazileri bitince neyi satacak?" diye sordu.
"MERALAR SATILIRSA HAYVANCILIĞIN SONU GELİR"
Menemen Belediyesi'nin satışa çıkardığı tarım alanlarının kullananların yararına olmayacağını söyleyen Yılmaz Gökçe, "Satışa çıkarılan arazilerde üretim yapıyoruz. Bu araziler elimizden gideceği için mağdur olacağız. Tamamı açılmasa bir yüzde 90 ranta açılacağı kaygısı yaşıyoruz. Biz ev yapılmasına karşı değiliz. Ev yapılacaksa dağlara yapılsın. Bölgede hayvancılık yapanlarda mağduriyet yaşayacak çünkü satış alanın içinde meralarda bulunuyor. Meralar ortadan kalkınca yem almaya para yetiştiremeyeceğiz. Ardından da hayvancılıkta yok olacak" diye konuştu.