Eğitim Sen: Güvenceli bir çalışma yaşamı istiyoruz
Eğitim Sen Adana'da ve Samsun'da, eğitim yılının ilk yarısında eğitim emekçilerinin ağır çalışma koşullarına ve çocuk emeği sömürüsüne dikkat çekti.
Fotoğraf: Evrensel
Eğitim Sen Adana Şube Yürütme Kurulu, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk yarısına ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada "Kadrolu, güvenceli ve eşit bir çalışma yaşamı istiyoruz" denildi.
Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı, Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak okudu.
Toprak, devlet okullarında eğitim gören öğrenci sayısının 15 milyon 849 bin 271 iken, özel okullarda bu sayının 1 milyon 631 bin 192 olduğuna dikkat çekti. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında toplam 1 milyon 168 bin 896 öğretmenin görev yaptığını belirten Toprak, “Devlet okullarında çalışan 993 bin 397 öğretmenin yanı sıra, özel okullarda 175 bin 499 öğretmen görev yapmaktadır” dedi. Toprak, devlet okullarında ek ders karşılığı çalıştırılan öğretmen sorununa dikkat çekerek tamamı asgari ücretin altında ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısının 100 bine yakın olduğunu dile getirdi.
"GÜVENCESİZ ÇALIŞMA BİÇİMLERİ DAYATILIYOR"
Türkiye’de yıllardır çok ağır çalışma koşulları altında ve özveriyle görev yapan eğitim emekçilerinin yaşam koşullarının giderek ağırlaştığını ifade eden Toprak, boş kadro olmasına rağmen, uzunca bir süredir eğitim kurumlarına genel idari hizmetler, teknik personel ve yardımcı hizmetler sınıfında memur alımı yapılmadığını söyledi. Okullarda yardımcı hizmetlerde taşeron sistemi ve geçici personel sorununa da değinen Toprak, “Okullarda yardımcı hizmetlerin büyük bölümü İŞKUR’un 9 aylık sürelerle istihdam edilen Toplum Yararına Çalışma Programı (TYP) personeli ya da yine İŞKUR bünyesinde başlatılan İşgücü Uyum Programı (İUP) gibi geçici personel istihdamı üzerinden yapılmaktadır” dedi.
“KADROLU VE GÜVENCELİ BİR ÇALIŞMA YAŞAMI İSTİYORUZ”
Öğretmenlerin ekonomik ve özlük haklarındaki kayıpların arttığını dile getiren Toprak, “Norm fazlası atamalarda ilin en uzak noktalarına gitmeyen sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri feshediliyor. Kadrolu, güvenceli, eşit bir çalışma yaşamı istiyoruz” dedi.
“EĞİTİMDEN DEĞİL, İTİBARINIZDAN TASARRUF EDİN”
Toprak, “Tasarruf tedbirleri” kapsamında taşımalı eğitimden bir milyonu aşkın öğrencinin yüzde 30’unun çıkarıldığını, bu durumun özellikle kız çocuklarının eğitim hakkını olumsuz etkilediğini söyledi. Toprak, “Tasarrufu eğitimden yapmak ülkenin geleceğini çalmaktır. İtibarınızdan tasarruf edin ama eğitimden tasarruf etmeyin” dedi.
PARASI KAMUSAL EĞİTİM HAKKI KORUNMALI
Mesleki eğitim merkezlerinde (MESEM) öğrencilerin çocuk işçi olarak çalıştırılmasına tepki gösteren Toprak, öğrencilerin iş kazalarına maruz kaldığını belirtti. Ayrıca, vakıflarla yapılan protokollerle derslere öğretmen dışı kişilerin girdiğini ve zorunlu kitap satışlarının öğrencileri zor durumda bıraktığını ifade etti. “Bizler öğrencilerimize bir öğün sağlıklı yemek verilmesini isterken, MEB öğrencilerin cebindeki paraları almaktadır” dedi. Eğitim masraflarındaki artış nedeniyle öğrencilerin okulu bıraktığını, MESEM’lere yönlendirildiğini ve emeklerinin sömürüldüğü ifade eden Toprak, parasız kamusal eğitim hakkının korunması gerektiği vurguladı.
ÖĞRETMENİN SESİNE DEĞER VERMEYEN BAKANI SINIFTA BIRAKIYORUZ
Değiştirilen öğretim programlarının bilimsellik ve laiklikten uzaklaştığını ifade eden Toprak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmen odalarında yaptığı toplantılara dikkat çekerek, “Yukarıda saydığımız tüm durumlarda Yusuf Tekin’in imzası vardır. Bu bağlamda öğretmenin sesine değer vermeyen MEB Bakanını sınıfta bırakıyoruz” dedi. Toprak, son olarak, “Haklarımız için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.(Adana/EVRENSEL)
SAMSUN: KÖKLÜ VE KAMUSAL EĞİTİM POLİTİKALARI ŞART
Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz yaptığı açıklamada, 2024/’25 eğitim öğretim yılının birinci yarıyılında eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamaların artarak devam ettiğini söyledi.
“Tasarruf tedbirleri” kapsamında kaldırılan taşımalı eğitim sorununa değinen Yavuz, çok sayıda öğrencinin eğitime erişim hakkının engellendiği kaydedildi.
Okul terki sorunun da çözüm beklediğini belirten Yavuz, Türkiye’deki okul terki oranının OECD ortalamasının çok üzerinde olduğunu ifade etti.
Yavuz, son olarak, “Eğitim Sen olarak, bu sorunların yalnızca günübirlik tedbirlerle değil, köklü ve kamusal eğitim politikalarının benimsenmesiyle çözülebileceğini savunuyoruz. Kamusal eğitim politikalarının odağında, bilimin ışığında, eşitlik ve laiklik temelinde bir eğitim sistemi inşa etmek yer almalıdır” dedi. (Samsun/EVRENSEL)