18 Ocak 2025 04:33

"Sektörün yuttuklarından olmamak için oyuncular da örgütlenmeli"

Evrensel'e konuşan Sinema Eleştirmeni Şenay Aydemir, dizi film sektöründeki tekelleşme tartışmalarına dair "Oyuncuların ihtiyacı olan şey örgütlenmek" dedi.

Fotoğraf: Ella Don/Unsplash

Paylaş

Şeyma AKCAN

Dizi-film sektöründeki tekelleşme bir süredir ülke gündeminde önemli yer tutuyor. Hemen her gün sektör içinden açıklamalar geliyor. Durumu fırsata çeviren iktidara yakın kesimler cadı avına çıkmışçasına tek tek muhalif sanatçıları hedef gösterirken sektörün çarkları arasında ekmek mücadelesi veren yüzlerce emekçi ekmeğinden olma kaygısıyla sessizliğini koruyor.

Sinema Eleştirmeni Şenay Aydemir, dizi film sektöründeki tekelleşme tartışmalarına, oyuncuların şu an ne yaptığına ve ne yapması gerektiğine dair sorularımızı yanıtladı. Oyuncuların ajanslara adeta göbekten bağlı olduğunu, o ajanslar olmadan iş bulmalarının neredeyse imkansız olduğunu anlatan Aydemir, yurt dışından örneklerle de örgütlü bir dizi film sektörü emekçilerinin kazanımlar elde ettiğini anlattı.

Sektörün içindeki oyuncular tekelleşme tartışmalarına nasıl bakıyor?

Açıklamalardan anlayabildiğimiz kadarıyla bir kısmında ciddi rahatsızlıklar söz konusu. Özellikle dijital platformlarla birlikte bazı oyuncuların giderek daha fazla rol aldığı görünür hale geldi. Örneğin, bir oyuncu son iki yılda yedi tanesi dijital platformlarda olmak üzere tam on projede yer alırken, onunla benzer tanınırlıktaki başka bir oyuncu iki proje bulabilmiş kendisine. Tabii burada tekelleşme eleştirilerinin ne kadarının sektörel kaygılardan ne kadarının piyasa için rekabetten kaynaklı olduğunu ölçmemiz zor. Ancak liberal ekonomistlerin dillendirmeyi pek sevdikleri “serbest rekabet koşullarının” oluşmadığı-kapitalizmin doğası gereği de zaten imkansız- ortada.

Oyuncuların ihtiyacı olan şey örgütlenmek. Oyuncular Sendikası ve BİROY gibi meslek örgütleri altında bir araya gelmek ama asıl olarak birbirleri arasındaki rekabeti bir yana bırakıp, birer emekçi olduklarını hatırlamak onlar için ilk adım olabilir.

Sıkça dile getirdikleri gibi ‘esnaf’ statüsünün değiştirilip ‘işçi’ statüsüne geçmek için mücadele başta olmak üzere önlerinde mücadele edilecek çok şey var. Ayrıca, dizi sektöründeki çarpıklığın başta oyuncular olmak üzere tüm set emekçileri lehine giderilmesi için oyuncuların rolü büyük. Onların öncül olduğu bir mücadelenin kamuoyunda da meşrulaşması, destek bulması çok daha kolay olacaktır. Hollywood’daki senaristlerin grevi oyuncuların verdiği destekle beraber hızla kazanımla sonuçlanmıştı.

Cast ajansları olmadan iş bulma imkanı yok deniyor, bu doğru mu? Cast ajanslarında nasıl bir düzen işliyor?

Yok denecek kadar az diyebiliriz. Cast ajanslarının oyuncu havuzları, gitgide daha fazla güçleniyor. Dünyanın her yerinde bu böyle. Ancak, Türkiye’de cast ajansı olmakla, cast direktörü olmak iç içe geçmiş durumda göründüğü kadarıyla. Normalde işlerin daha “profesyonel” yürüdüğü sektörlerde, bir dizi ya da filmle ilgili kadroyu cast direktörleri yapar ve ajanslardan bağımsız çalışırlar. Ancak, tartışmalardan ortaya çıkmış görünüyor ki, başta Ayşe Barım olmak üzere cast ajansı sahipleri özellikle de dizilerin kadrolarının oluşmasında oldukça etkili hale gelmişler. Bu da ajansla çalışmayan ya da daha küçük ajanslarla çalışan oyuncular açısından kuşkusuz bir mağduriyet yaratıyor.

Sektördeki tekelleşmenin başka boyutları da var mı?

Evet, tartışma oyuncular üzerinden başladı ve magazin boyutuyla ilerledi ama burada başka bir aktör daha var. Magazin sisinin arkasına gizlenmiş olan yapımcılar ve kanallar. 5-6 büyük yapımcının oligopol oluşturduğu ve sektörü yönlendirdiği artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bu yapımcılar yeni oyuncuların sektöre girmesine izin vermedikleri gibi, onlarla iş yapmaya kalkanları da proje vermemekle tehdit ediyorlar. Keza aynı şekilde televizyon kanalları da aynı yapımcılarla çalışıyor. Türkiye’de iş yapma biçimi ahbap çavuş ilişkisine dayandığı için, bir televizyon yöneticisi eşine dostuna şirket kurdurup, büyük şirketlerle iş birliği yaptırıyor ve haksız yoldan zenginleşme yaratabiliyor.

Bu ahbap çavuş ilişkisi, alanın kuralsızlığı en çok da set emekçilerini mağdur ediyor kuşkusuz. Her ne kadar şimdilerde biraz düzelmiş olsa da çalışma saatlerinin uzunluğu, ödemelerin gecikmesi ve özellikle televizyon dizilerinin ömrünün belirsizliği set emekçilerini (oyuncular da dahil) bir belirsizlik içinde çalışmaya zorluyor.

ÖNCEKİ HABER

ÇEVİRİ | Nobel ödülü kazanmanın arkasındaki bilim? Zengin bir aileden gelen bir erkek olmak

SONRAKİ HABER

ABD Yüksek Mahkemesi, TikTok'un yasaklanmasını öngören yasayı onayladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa