Londra’da Filistin eylemine polis saldırdı: Barışın parçası olun savaş makinesinin karşısında durun
Londra’da bir araya gelen on binlerce kişi, Hamas-İsrail ateşkes anlaşmasının sağlıklı yürütülmesini talep ederek İsrail’e silah satışının bırakılmasını istedi. Polis akşam saatlerinde eyleme saldırdı
Fotoğraf: Arif Bektaş/Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
Londra’da başbakanlık konutunun olduğu Whitehall’da bir araya gelen onbinlerce kişi Hamas ile İsrail arasında yapılan ateşkesin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde yana olduklarını dile getirdi. Polis BBC önünde yapılması planlanan eylemi engellerken gerekçe olarak yakında bulunan bir sinagog olduğunu öne sürdü. Filistin Dayanışma Kampanyası ise, daha önce burada bir çok kez eylemler yapıldığını asil gerekçenin BBC’ye yönelik yapılan eleştiriler olduğunu belirtti.
Polisin bütün engellemelerine rağmen başbakanlık konutunun olduğu Whitehall’da bir araya gelen onbinlerce kişi bir kez daha İsrail katliamlarını protesto ederken, İngiltere hükümetinin de İsrail’e silah satmayı terk etmesi gerektiğini dile getirdi. İsrail askerlerinin batı Şeria’dan tamamen çekilmesi ve çeşitli yardımların derhal Gazze halkına ulaştırılması gerektiği vurgulanan eylemde, çok sayıda politikacı sendikacı ve sanatçı da yerini aldı. Eylemde Orta Doğu’da artık kalıcı bir barışa ihtiyaç olduğu belirtildi.
January 18, 2025
ADALET ÇAĞRILARI
Eylemde yapılan hemen hemen tüm konuşmalarda ateşkesin coşkuyla karşılandığı belirtilirken, yaklaşık 50 bin kişinin katledilmesinin de bir hesabının olması gerektiği dile getirildi. Bu katliamda İngiltere hükümetinin büyük katkısı olduğu ifade edilen açıklamalarda, İsrail ile olan tüm ticari ve askeri ilişkilerinin kesilmesi gerektiği belirtildi.
JEREMY CORBYN: İKTİDAR İSRAİL’E YÖNELİK TÜM SİLAH SATIŞLARINI DURDURMALI
Eyleme katılarak bir konuşma yapan İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn, Evrensel’e verdiği özel demeçte, İngiltere hükümetinin barıştan yana tavır alması gerektiğini ve savaş makinasından uzak durması gerektiğini dile getirdi.
Corbyn, “Ateşkesin başarılı olması durumunda, dayanışma kampanyalarının sonu anlamına mı geliyor? Şu andan itibaren İngiliz hükümetinden ne yapmasını istiyorsunuz?” sorusuna, “Dayanışma kampanyası ancak Batı Şeria’nın işgali sona erdiğinde, tüm İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) askerleri çekildiğinde ve yerleşim politikası durdurulduğunda sona erecek. Henüz o noktada değiliz. Tüm askerlerin Gazze’den çekilmesi gerekiyor. Yardımların bölgeye girmesi elbette önemli, ancak Gazze’de hayatını kaybedenler, çocukların yaşadığı korkunç sakatlanmalar ve mahvolan hayatlar konusunda bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. Bu, hikayenin sonu değil, önemli bir aşamasıdır” cevabını verdi.
Corbyn, Başbakan Keir Starmer’a da seslenerek, “İsrail’e yönelik tüm silah satışlarını, özellikle Gazze’de insanları öldürmek için kullanılan F-35 jetlerine ait parçaların satışını durdurmalı. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICC) bu süreçle ilgili görüşlerini ve kararlarını tanımalı. İngiltere, barış sürecinin bir parçası olmalı, savaş makinesinin değil” dedi.
“ASIL GEREKÇE BBC’YE YÖNELİK SUÇLAMALARDIR”
Londra Metropolitan Polisi, 18 Ocak Cumartesi günü düzenlenecek Filistin ile dayanışma eyleminin planlanan yürüyüş güzergâhı yerine Whitehall'da sabit bir eylem olarak gerçekleştirileceğini duyurmuştu.
Polisin açıklamasında, yürüyüşe katılanların yasaklanan bölgeye girmesi durumunda, 1986 Kamu Düzeni Yasası'nın 12. ve 14. maddeleri kapsamında bir suç teşkil edeceği öne sürüldü.
Öte yandan, Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) tarafından yapılan açıklamada, polisin dayattığı kısıtlamaların protesto hakkına bir saldırı olduğu ifade edildi.
PSC, Metropolitan Polisi yürüyüşün güzergâhını neredeyse iki ay önce onayladığını ve bu sebeple kendilerinin yürüyüşün güzergâhını da Kasım ayı sonunda kamuoyuna duyurduklarını belirtti.
Metropolitan polisi yürüyüşe çok kısa bir süre yapılan bu yasaklamayı, protestonun BBC'nin yakınlarında bulunan bir sinagogun faaliyetlerini aksatabileceği ve Cumartesi gününün Yahudilerin kutsal günü olduğu gerekçesiyle savunuyor.
PCS ise buna karşı yaptığı açıklamada “Met Polisinin de kabul ettiği üzere, yürüyüşlerimizden herhangi birine bağlı olarak bir sinagoga yönelik tek bir tehdit olayı yaşanmamıştır" dedi.
Yürüyüşün organizasyonda yer alan kişiler de bu son dakika yasağının BBC’nin taraflı haberciliğinin gözler önüne serilmemesi için olduğunu söyledi.
POLİS AKŞAM SAATLERİNDE SALDIRDI
On binlerce kişinin katıldığı eyleme polis akşam saatlerinde saldırıya geçti. Savaş karşıtı koalisyon başkan yardımcısı Chris Nineham’ı taraklayarak gözaltına aldı.
50.000’den fazla kişinin toplandığı başbakanlık konutu önünde gösteriler ve konuşmalar yapıldı. Yapılan uzun görüşmelerden sonuç alınmayınca, eylemleri organize eden örgüt temsilcileri, milletvekilleri, sendikacılar, yazarlar ve gazetecilerden oluşan bir heyet BBC önüne gidip çiçek bırakmaya karar verdi.
Bu heyetin de yolu Trafalgar meydanı yakınlarında kesildi. Burada bir kez daha polisle görüşen organizatörler, yaklaşık 30 kişilik heyet olarak BBC önüne gitmek istediklerini ve oraya çiçek bırakarak İsrail’in saldırıları sonucunda hayatını kaybedenleri anmak istediklerini söylediler. Polis izin vermemekte kararlıydı.
POLİS UYARMADAN SALDIRIYA GEÇTİ
January 18, 2025
İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn , İşçi Partisi milletvekili John McDonnell, savaş karşıtı koalisyon başkanı Lindsey German, bir çok sendikacı, bazı müslüman örgüt yöneticileri, kampanya grup temsilcilerinin bulunduğu heyete saldıran polis, savaş karşıtı koalisyon başkan yardımcısı Chris Nineham’ı taraklayarak gözaltına aldı. Nineham’ın gözaltına alınmasına engel olmaya çalışanlar, polisin şiddetli saldırısına maruz kaldı ve bir çok kişi yaralandı. Saldırıda Chris Nineham’ın yanı sıra toplam 40 kişi gözaltına alındı.
İngiltere’de pek rastlanmadık bir şekilde polisin böyle bir saldırı gerçekleştiriyor olması, bir çok çevre tarafından kınandı ve binlerce kişi Chris Nineham ‘ın götürüldüdüğü karakol önünde toplanarak oturma eylemi gerçekleştirdi.
Savaş karşıtı koalisyon ve Filistin dayanışma kampanyası gözaltı ve saldırıları, demokratik haklara yönelik saldırılar olarak niteledi. BBC’nin İsrail’i ve polisin de BBC’yi korumaya çalıştığını söyleyen sözcüler, savaşlara ve katliamlara karşı çıkmaya, sokakta eylem ve protestoları örgütlemeye devam edeceklerini açıkladılar.