Su sıkıntısı çeken, yangınlarla boğuşan eyalette, bir oligark aile suyu kontrol ediyor
Yangın ve Resnickler arasında bir bağlantı var. Ama insanların düşündüğü kadar doğrudan değil. Ya da daha doğrusu, doğrudan ama farklı bir yönden.
Lynda ve Stewart Resnick
Yasha LEVINE
Beverly Hills'in oligark Fıstık Çiftçileri Lynda ve Stewart Resnick şu sıralar viral oluyor. Influencer'lar tiktok'lar, tweetler ve reels’lar hazırlıyor. Los Angeleslı milyarder bir ailenin, Los Angeles'ın bir yılda kullandığı sudan daha fazlasını kontrol ettiğini öğrendikleri için öfkeliler.
Hikayelerine gösterilen viral ilgi mantıklı. Bu durum, Los Angeles bölgesinde yangınlar şiddetlenirken, yangın musluklarının tıkandığına dair raporlar olmasıyla bağlantılı. Yangınlarla mücadele edecek su kalmadı... Ve yine de Sunset Bulvarı'ndaki saçma mini-Versailles malikanesiyle bu oligark aile, akıl almaz miktarda su biriktiriyor. Keşke Resnickler suyu halka verse, o zaman her şey yoluna girecek. Sanırım insanlar böyle düşünüyor.
Öfkeyi anlıyorum... Bir asır ya da daha uzun süredir su sıkıntısı çeken bir eyalette bir ailenin bu kadar suyun kontrolünü ele geçirmesi çılgınca.
Resnickleri uzun zamandır takip ediyorum... 15 yıla yakın bir süredir. Rowan Wernham ile birlikte üzerinde çalıştığım bir belgesel bu bahar yayımlanacak, dolayısıyla bu aile hakkında epeyce bilgim var. Aslında, Resnickler hakkında dolaşan viral içeriklerin çoğu benim haberlerime dayanıyor. Bu yüzden Resnickler ve Los Angeles'taki yangınlar hakkında birkaç söz eklemek istiyorum...
Yangın ve Resnickler arasında bir bağlantı var. Ama insanların düşündüğü kadar doğrudan değil. Ya da daha doğrusu, doğrudan ama farklı bir yönden. Mesele onların bu kadar çok suyu kontrol etmesinden ziyade, bu kontrolün Kaliforniya ve dünyamız hakkında ne söylediğiyle ilgili.
Resnickler çok büyük miktarda suyu kontrol ediyorlar. Antep fıstığı, badem ve narenciyeden oluşan geniş arazilerini sulamak için kullanıyorlar. Ve arazileri çok geniş -Central Valley'in etrafına yayılmış yaklaşık 300 mil karelik bir alan. Bu Manhattan'ın on katı büyüklüğünde. Ancak Resnicklerin sorunu suyu istiflemeleri değil.
Los Angles Kaliforniya'nın en güçlü şehri ve kendisi de depoladığı devasa miktarda su ile devasa bir su baronu - bu arada şehrin yüzlerce mil uzaktaki bölgelerden sürekli olarak yağmaladığı su: LA'in su kemerlerinden biri Colorado Nehri'nden su almak için eyalet sınırlarını geçerek Arizona'ya ulaşıyor; bir diğeri 200 mil boyunca uzanıyor ve deniz seviyesinden 3 bin 500 feet yükseğe Sierra Nevada Dağları'na ulaşıyor; üçüncüsü ise LA'in 550 mil kuzeyindeki bir barajdan su çekiyor. Yani mesele Los Angeles'taki su eksikliği değil. Bu hem Los Angeles'ın hem de Resnicklerin bağlı olduğu daha büyük politik-teknolojik makineyle ilgili.
Kaliforniya'da son yüzyılda inşa edilen ‘terraforming’ sisteminden bahsediyorum.
Devasa barajlar ve binlerce mil uzunluğunda su kemerleri içeren bu sistem, suyu eyaletin kuzeyinden güneyine taşıyor. Bu sistem sözde halka ait ve demokratik bir süreçle yönetiliyor. Ancak bu çoğunlukla bir aldatmacadır. Gerçek şu ki, bu sistem en başından beri çoğunlukla milyarder çiftçiler ve emlak spekülatörlerinden oluşan yerel bir Kaliforniya oligarşisinin kontrolü altında. Bu terraforming sisteminin temel işlevi, spekülatif tarımı ve banliyö gelişimini beslemek için suyu, Kaliforniya'nın dağlarından yarı kurak vadilerine ve kıyı bölgelerine taşımaktır.
Kaliforniya'daki topraklar su olmadan bir işe yaramaz. Ve Kaliforniya'daki birçok arazi yarı kuraktır. Yılın sadece bir bölümünde, genellikle kış aylarında su bulunur. Suya sürekli erişim olmadan, Kaliforniya'daki en iyi arazilerin çoğundan gerektiği gibi yararlanılamaz - ne şehirler inşa edilebilir, ne de ekin ekilebilir. Ancak suyla birlikte bu arazi, ister fıstık yetiştirmek için kullanın ister yeni bir lüks banliyö için alt bölümlere ayırın, birdenbire çok para eder hale gelir. İşte dünyalaştırma sistemi her zaman bununla ilgili olmuştur. Her büyük nehrin üzerine bir baraj koyup akışlarını şehirlerin ve tarım arazilerinin bulunduğu alçak bölgelere yönlendirerek içeridekilerin arazileri ucuza satın almasına, suya bağlamasına ve ardından büyük bir kâr elde etmesine olanak sağladı. Bu, Altına Hücum'dan günümüze kadar Kaliforniya oligarşisinin motoru olmuş, bir araba medeniyeti ve uçsuz bucaksız banliyöler yaratmıştır. Roman Polanski'nin Çin Mahallesi filmi de bununla ilgilidir.
Bu sistemi inşa etmek için Güney Kaliforniya'nın emlak spekülatörleri uzun zamandır Kaliforniya'nın güçlü çiftçi aileleriyle iş birliği içinde. Bu durum yüzyılı aşkın bir süredir devam ediyor. Aslında, Bowles, Miller, Chandler, Crowley gibi aile isimlerine sahip eski Kaliforniya parasının çoğu bu komplo üzerine inşa edildi. Ve Kaliforniya'nın yeni parası da bu oyundan payını alıyor.
Stewart ve Lynda Resnick bu süregelen yeryüzü şekillendirme komplosuna görece yeni katılanlardan. Bu işe 1990'larda ciddi bir şekilde girdiler ve o zamandan beri, modern üretim tekniklerini ve reklam stratejilerini kullanarak kendilerini Amerika'daki en büyük tarım işletmelerinden biri haline getirmek için birçok yönden eski, yorgun Kaliforniya parasını geride bıraktılar. Ve tüm işleri -Muhteşem Şirket- bu toprak şekillendirme-su kemeri sistemini her zamanki gibi çalışır halde tutmaya bağlı.
Ancak bu sistemin bir maliyeti var - doğa ve toplum tarafından karşılanan maliyetler. Kaliforniya'daki tüm büyük nehirlerin barajlarla doldurulması ve sularının eyaletin diğer bölgelerine yönlendirilmesi, nehir ve nehir kıyısı ekosistemlerini ve bunlara bağlı tüm yaşam ağlarını tahrip ederek süregelen bir ekokırıma yol açmıştır. Kirli sır, Kaliforniya'nın nehirlerinin çoğunun esasen cansız olmasıdır. O kadar parçalanmışlar ve içlerinde o kadar az su var ki karmaşık su yaşamını sürdüremiyorlar.
Ama acı çeken sadece nehirler değil. Bu terraforming sistemi, suyun bulunmadığı yerlere büyük miktarlarda su taşıyabiliyor. Bu da emlak spekülatörlerinin istedikleri her yerde evler ve alt bölümler inşa etmelerine olanak sağladı. Doğal sınırları umursamadan, doğal yaşam alanlarını ve vahşi alanları asfaltladılar ve tepelere doğru inşa ettiler. Kaliforniya'nın her yerinde sonu gelmeyen banliyöler inşa ettiler, hayvanları dışarı ittiler ve bölgeyi saran kitlesel yok oluşa katkıda bulundular... ve tabii ki sonsuz araba egzozu ve sonsuz tüketimle küresel ısınmayı tetiklediler.
Los Angeles ve Güney Kaliforniya'nın tepelerinde ve dağlarında çok sayıda bina ve gelişme oldu. Buralar doğal yangın döngülerinden geçmesi gereken alanlar. Ama şimdi evlerle doldular... Sadece yanmak için doğru koşulları bekliyorlar. Başka bir deyişle, bu terraforming-su sistemi, var olmaması gereken yerlerde konut yaratılmasını sübvanse etti. Mükemmel kibrit kutusunun yaratılmasına yardımcı oldu. Ve bu kibrit kutusu şu anda Los Angeles'ta yanıyor.
Renicklere dikkat çekilmesine sevindim. Gerçekten korkunçlar ve daha fazla insan neyin peşinde olduklarını bilmeli. Ancak mesele kişisel olarak bu kadar çok suyu kontrol etmeleri değil, çok daha uğursuz ve siyasi bir şeyle bağlantıları. Kaliforniya'daki yaşam tarzının temelini oluşturan ekosisteme dayalı ‘terraformin’ sistemiyle ilgili.
Bu sistemle ilgili trajik olan şey, hemen hemen herkesin ona bağlı olması. Los Angeles'ta yaşayan herkes -ünlülerden TikTok fenomenlerine, fıstık oligarklarından mutfakta çalışan adamlarına kadar- bu yıkıcı terraforming sistemi var olduğu için bunu yapıyor. Sağladığı su olmasaydı, şehir bugün olduğu gibi kaldırımların ve evlerin yayıldığı değil, hâlâ uykulu küçük bir kasaba olurdu. Yine de, herkes ona bağımlı olsa da, sadece küçük bir oligarşik sınıf onun tüm ödüllerini toplayabilmiştir. Ve Resnickler de bu sınıfın bir parçası.