Menzil'de miras bölüşülemiyor, Erdoğan'a çağrı var

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Menzil Tarikatının Lideri Abdulbaki Erol’un 12 Temmuz’da ölmesi üzerine başlayan miras bölüşüm kavgası gittikçe kızışıyor. Tarikat geçtiğimiz aylarda paylaşımın yapılması için özel bir ‘şeri mahkeme’ kurmuştu. Abdulbaki Erol’un oğulları Muhammed Saki Erol, Muhammed Mübarek Erol, Muhammed Fettah Erol arasında bir türlü paylaşılamayan mirasla Saki Erol artık ‘Serhendi Grubu’ olarak bilinen kolu oluşturan Serhendi Vakfını kurmuştu. Günlerdir Serhendi Grubu müritleri Semerkand Vakfı merkezleri önünde miras konulu eylemler düzenliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorunu çözmesi üzerine çağrılar yapıyor.

Türkiye’nin en kalabalık tarikatlarından olan Menzil’de Abdulbaki Erol öldüğünde çakarlı araçlar tahsis edilmiş, THY ek seferler düzenlemiş, pek çok bürokrat cenazeye katılmıştı. Devletle sıkı ilişkilere sahip tarikatın paylaşamadığı miras epeyce büyük. Peki Menzil’de paylaşılamayan ne, neden Erdoğan’a çağrı yapılıyor, miras paylaşımı nasıl? ‘Menzil’in Kasası’ Kitabının Yazarı Gazeteci İsmail Arı, Evrensel’in sorularını yanıtladı.

17 MİLYAR LİRALIK SERVET

Menzil’de paylaşılamayan, bu denli büyüyen nedir? Servetin büyüklüğünü biliyor muyuz?

Saki Erol geçtiğimiz aylarda bir video yayımladı. Videoda 17 milyar liralık servetimiz, ‘1500 dergahımız var’ diyor. Danimarka’da, Avusturya’da, Almanya’da, Kanada’da, Orta Asya’da çok ciddi yerleri olduğunu söylüyor, ‘5 bin kiralık yerimiz var’ diyor. Burası soru işareti. Ben buraların cemaat evleri olarak kullanılan yerler olduğunu düşünüyorum. Böyle büyük bir de gayrimenkul ağı var yani. Bir de herkesin bildiği şirketler var. Enerjiden sağlığa, gıdaya kadar her alanda faaliyet yürütüyorlar.

Bunlar paylaşılamıyor. Çünkü bunların hepsi bu üç kişinin üzerine değil. Nasıl Zaman gazetesi, Bank Asya Fethullah Gülen üzerine değilse bunlar da müritlerin, cemaat mensuplarının üstünde. Şimdi bu müritler farklı tarafları seçti, tapuyu vermiyorlar. İşte bu yüzden miras bölüşülemiyor.

Şu an Menzil’de paylaşım nasıl, kime ne düşüyor?

Menzil Lideri ölmeden önce en büyük oğluna (Saki Erol) ‘Sen benim yanımda ol’ diyor. Diğer iki oğluna da ‘Siz ticari işlere bakacaksınız’ diyor. Böyle bir görev paylaşımı yapılıyor ve o yüzden şirketlerin sahiplik yapısı, gayrimenkullerin tapusu diğer iki kardeşte. Ama en güçlü taraf ağabeyleri Muhammed Saki. Cemaat mensuplarının yüzde 90’ının en büyük ağabeye bağlı olduğu belirtiliyor. Çünkü ‘Gavs’ denilen Menzil liderinin yanında hep o vardı. Sağ koluydu onun. Ve o yüzden cemaat mensupları daha çok şu an ona bağlı.

Ama Muhammed Saki’nin de gayrimenkulü yok. Yani hem cemaatin lideri gibi, yüzde doksanı ona bağlı ama bir taraftan da ‘züğürt’ durumunda. Çünkü gayrimenkul yok, şirketleri yönetemiyor, vakıf-derneklerdeki yapıya ulaşamadı. Bu yüzden yeni bir vakıf-dernek (Serhendi Vakfı) kurdu. Kavganın nedeni de bu.

"SORUNU ERDOĞAN ÇÖZECEK" DİYORLAR

Süren eylemlerde talep ne, neden eylem yapılıyor?

Sakarya’da Menzil’in merkezi önünde, İstanbul Kavacık’ta önemli bir yerleri var orada Muhammed Saki’ye bağlı cemaat mensupları eylem yaptı.

‘Birçok şirketin sahiplik yapısı elden ele geçiyor, gayrimenkulleri sürekli devrediyorlar, bizden kaçırıyorlar’ diyor. ‘Bu sorunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan çözecek’ diyor.

Suç duyurularında bulunduklarını ancak sahiplik yapısından dolayı bunun çok zor olduğunu söylüyor. Avukatlar klasik cemaat mantığıyla mallar müritler üzerinde olduğundan ‘Kısa vadede sonuç elde etmeniz zor’ diyor. O yüzden herhalde biraz hızlandılar. Bir taraftan kavga gürültü, bir taraftan da Erdoğan’a çağrı yapıyorlar. Geçen Menzil köyünde çıkan kavgada da yine Erdoğan’a çağrı yaptılar.

Zaten Serhandi Vakfının kurulmasıyla Menzil bölündü. Bu mal paylaşım kavgasıyla bu bölünmeler büyüyecek mi sizce?

Cemaatin çok bilindik Semerkand Vakfı ve bir de sözde afet durumlarında vs. arama kurtarma çalışmaları yaptıkları Beşir Derneği vardı. Bu iki dernek de çok özdeşleşmişti Menzil’le. Hatta Menzil’e Semerkand Cemaati de deniliyordu. Bu ikisi karşı tarafta kaldığı için Muahmmed Saki’nin bir etkisi olmadı Muhammed Saki Elhüseyni de ve onların karşısına yeni bir vakıf ve dernek kurdu. Serhendi Vakfını kurdu. Beşir Derneğinin karşısına da Nezir Derneğini kurdu. Bu zaten meselenin başlangıcıydı. Bu kavga daha da büyüyecek. Eğer iktidar araya girip bir tarafa ‘çekil’ demezse, o taraf da ‘Tamam çekiliyorum’ demezse sürecek.

"AKP KİTLESELLİĞİ TERCİH EDEBİLİR"

Tarikatın zaten devletle ve AKP’yle sıkı ilişkileri olduğunu, neredeyse iç içe olduklarını biliyoruz. Burada iktidar ne tarafta durur, Erdoğan’a yöneltilen çağrı bir karşılık bulur mu?

Cemaat içerisinde konuşulanları, tartışanları takip ediyorum. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı suçluyorlar. Özellikle Recep Akdağ Muhammed Saki’nin yanında değil karşısında hareket ediyor. Saray’da, AKP içinde bu sorunun kendisinin bağlı olduğu cemaat liderlerine faydası olacak şekilde çözülmesi için ciddi bir kulis yaptığı; Taner Yıldız’ın da buraya destek verdiği belirtiliyor.

Diğer taraftan Sakarya Karasu’da Menzil’in tatil köyü yıkıldı. Oradaki yıkım işlemini yapan da AKP’li belediye. Ve Menzil köyündeki kavganın hemen sonrasında bu olduğu için cemaat mensupları bu işe çok sevindi. Çünkü oranın tapusunun Muhammed Mübarek Erol’a ait olduğu söyleniyor. Yani AKP içindeki bir kanat bu kavgaya taraf olup Muhammed Saki’yi destekleyip kamuoyuna göstermek için mi oradaki köyü yıktı? Bunu bilemiyoruz ama bu yorum da yanlış olmuyor. AKP içerisinde bence böyle bir durum var. Ufak tefek şeyler olsa da halen net bir tavır sergilenmiş değil bana kalırsa.

Eğer sergilenseydi eylemler yapılmazdı. Halen birbirlerini tehdit ediyorlar. O kadar kirli bir yapı ki çeşitli sosyal medya mecralarında bir tarafın önemli bir isminin yöneticisinin çocuğa istismar, kadına cinsel saldırı dosyaları olduğundan bahsediliyor. Diğer tarafın hırsızlık-yağma dosyası olduğu belirtiliyor. Hatta bir cemaat liderinin korumalığını yapan bir ismin cinayet dosyasının örtbas edildiğinden bahsediliyor. Bunlar tabii bir evrak yayımlanmadan anlatılıyor ancak belki de ileride dosyaları da yayımlayacaklar.

Peki AKP’nin hangi tarafı destekleyeceğine dair bir öngörüde bulunmak mümkün mü? Mirasın büyük oranda iki kardeşin üzerine kalmış olması AKP’nin bir taraf seçmesinde etkili olur mu sizce?

AKP mal mülke mi yoksa kitleselliğe mi bakar diye düşünürsek; bence kimin daha kitlesel olduğuna bakar. En büyük ağabey Muhammed Saki ve ben cemaat mensuplarının yüzde 90’ının onu desteklediğine inanıyorum. Kitlesel buluşmalardan yayımlanan görüntülere filan baktığımızda bunu anlıyoruz. AKP para, pul, servet kimin yanında ona mı bakacak yoksa kitleselliğe mi? Bunu göreceğiz ama ben kimin müritler üzerinde daha fazla etkisi olduğuna göre hareket edebilir düşüncesindeyim.

ENERJİDEN MEDYAYA PAYLAŞILAMAYAN SERMAYE

Menzil Tarikatının pek çok alanda şirketleri, sermayeleri bulunuyor. Cemaate bağlı en büyük sermaye örgütü Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) ve paydaşı şirketler. TÜMSİAD’ın 2018 faaliyet raporuna göre bu şirketlerin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı ise yüzde 4.

Yine gıda alanında Nakış Gıda da tarikata ait. Bu şirket 2016’da AKP yönetimindeki İBB’ye bağlı İSPARK’a 84 bin 807 TL’ye kalıp sabun satmıştı. Medyadaki şirketleri ise Semerkand Medya Grubu. Gruba bağlı bir televizyon kanalı, radyo, yayınevi ve dergi var. Bir başka şirketi ise Ser Organizasyon. Şirket bir süre önce internet sitesinde hizmet verdiği ‘müşterileri’ yayımlamıştı. Bu listede Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Kızılay, Van ve Kahramanmaraş Valiliği, Şarkışla Kaymakamlığı, Bursa-Kayseri-Ordu-Antep Büyükşehir Belediyeleri, Kütahya-Uşak-Keçiören Belediyeleri gibi kamu kurumları vardı.

Bir başka şirketleri Dehlevi AŞ de güneş enerji santralleri, hazır beton üretim tesisi, Türkiye Petrolleri ve kum ocaklarını işletiyor. Şirket pek çok teşvik alırken kamu kurumlarından sık sık ihaleler de alıyor.