Kocaeli'de KYK yurdu öğrencileri: Asansörün bakımı için biri mi ölmeli?
Kocaeli'de öğrenciler, Gazi Süleyman Paşa yurdundaki sorunların artarak devam ettiğini; güz döneminin geçmesine rağmen asansör bakımının da hala yapılmadığını kaydetti.
Fotoğraf: kykyurtlar internet sitesi
Mustafa YAVAŞ
Kocaeli
Bir öğrenim dönemi bitti, ancak hala KYK'da sorunlar bitmedi. 2024 Güz dönemini bitiren üniversite öğrencileri ile yurt koşullarını konuştuk. Öğrenciler, Gazi Süleyman Paşa yurdunda hala asansör ve çamaşırhanede krizinin devam ettiğini söyledi.
"ÇAMAŞIRHANEYİ SU BASIYOR"
Çamaşırhanelerde yaşanılan sorunlara ilişkin konuşan öğrenci yaşadıklarını şöyle anlattı: “Çamaşırhanenin gideri sürekli tıkalı. Bu durumdan dolayı sürekli çamaşırhaneyi su basıyor. Bununla kalsa yine iyi makine eksikliğinden dolayı bir günümüz neredeyse bununla gidiyor."
Makine yetersizliğini yurt yönetiminin görmezden geldiğini belirten öğrenci, "Makineler sürekli arıza veriyor. Düzenli bir bakım yapılması gerekirken yurt yönetmeliği bu durumu görmezden geliyor. Mevcut sağlam makineleri de kullanmak için tartışma çıkıyor” diyerek ekledi.
January 22, 2025
"TAMİR EDİLMESİ İÇİN BİRİNİN ÖLMESİ Mİ GEREKİR?"
Asansörlerde de durumun farklı olmadığını anlatan öğrenci, yaşamış olduğu güvensizliği şöyle anlattı: “Asansörler için yurt yönetimi dönem başında bizlere bakımlarının yapılacağını söyledi. Güz dönemini bitirmemize rağmen hala herhangi bir bakım yapılmadı. Çoğu zaman arızalı olduğu için merdiven kullanmaktayız. Bir tane çalışan asansörümüz var onu daha önce mahsur kalan arkadaşlarımızın yaşadıklarından dolayı korkarak kullanıyoruz. Bizi en çok yoran, hem eksi 4.kata yemekhane ve çamaşırhaneye sürekli inip çıkmak zorunda kalmamız hem de evine gidip gelen arkadaşlarımızın 6-7 kat valizlerini ellerinde taşıyarak indirmek zorunda kalması."
Daha önce de asansörde mahsur kalanların olduğunu hatırlatan öğrenci, "Zeren Ertaş’ın ölümünde olduğu gibi tamir edilmesi için birimizin ölmesi mi gerekiyor” diye sordu.
KAHVALTI, KURU EKMEK VE SİYAH ZEYTİN
Öğrencilerin yetersiz beslendiğini de dile getiren öğrenci, "Sabah kahvaltıda resmen bizleri kuru ekmek ve siyah zeytine mahkum ediyorlar. Bir dilim peynir, zeytin ve ekmekle karnımızın doymasını bekliyorlar. Menü haricinde dışarıdan ürün getiriliyor. Poğaça, börek, kek vs. para ile ekstra olarak bizlere satılıyor. Bir dilim keke 20 TL gibi fahiş bir fiyat çekiliyor. Zaten öğrenci olarak beslenemiyoruz, üstüne bir de ekstra para vermemiz gerekiyor. Akşam yemeğinde menüler sürekli birbirini tekrar ediyor. Tavuk yemekten de bıktık ama onun haricinde yenilecek pek yemek de çıkmıyor. Onun için dışarıdan yemek zorunda kalıyoruz. Bir öğün yemeğin de maliyeti minimum 200 TL’ye tekabül ediyor. Bir öğrencinin bütçesini aşan bir durum. O yüzden okurken de bir yandan çalışmak zorunda kalıyoruz" dedi.
"BÜTÜN GÜNÜMÜZ OKUL VE İŞ ARASINDA GEÇİYOR"
Öğrencilerin bu kötü koşullar altında psikolojisinin olumsuz etkilendiğini anlatan öğrenci, şunları anlattı:
“Üniversite hayatıma başladığımda 4 kişi kalıyorduk. Bugün aynı oda ve koşullarda 6 kişi kalıyoruz. Bir yandan çalışıp bir yandan üniversite okumaya çalışınca bunun olumsuz etkileri illaki oluyor. Özel alan dışında ortak alanlarımızda da problem yaşıyoruz, kişi sayısı yüzünden. Bütün günümüz okul ve iş arasında geçiyor. En azından akşam yurda geldiğimde kötü koşulları düşünmeden ve karnım tok şekilde uyumak isterdim. Zaten yeteri kadar iyi şartlarda öğrenim göremiyoruz, en azından yurtta biraz daha rahat olmak isterdim."
