Deprem bölgesindeki sorunlar Dom ve Abdal kadınlar için daha yakıcı
Roman Hafıza Çalışmaları Derneği'nin Dom ve Abdal kadınların yaşadığı sorunları ele aldığı rapora göre, kadınlar temiz suya erişemiyor, duş gibi ihtiyaçlarını gidermekte zorlanıyor
Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/ Evrensel
Roman Hafıza Çalışmaları Derneğinden (Romani Godi) Sergen Gül, Peri Orun, Dilan Gezici ve Dicle Zengin, 6 Şubat depremleri sonrası Malatya’da yaşayan Dom ve Abdal kadınların yaşadığı sorunları ele almak amacıyla “6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin Malatya’da Dom ve Abdal kadınlar üzerindeki etkilerinin afet adaleti ve toplumsal cinsiyet bağlamında incelenmesi” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda, Dom ve Abdal kadınların beslenmeden barınmaya, istihdamdan eğitime deprem sonrası katmerlenerek artan sorunlarına vurgu yapıldı.
Deprem sürecinde çadır alanlarına kabul edilirken bile zorluk yaşayan Dom ve Abdal kadınları, depremlerin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen hâlâ, büyük çoğunlukla kendilerinin inşa etmek zorunda kaldığı çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Bu süreçte su, elektrik, ısınma gibi temel hizmetlerden mahrum kalan kadınların ev içi angarya ve bakım sorumluluğu katlanarak artıyor. Bunun yanı sıra yoğunluklu olarak müzisyenlik, atık toplayıcılığı ve mevsimlik tarım işçiliği ile uğraşan Dom ve Abdal grupları açısından yerleşim yerlerinin geçim kaynaklarına yakın olmaması kadınların yoksulluğunu perçinleyici bir işlev görüyor. Kadınların güvenceli işlere erişimi ise oldukça sınırlı. Bununla birlikte güvencesiz bir biçimde hayatlarını sürdürmek zorunda bırakılan Dom ve Abdal kadınları, cinsel şiddete ve cinsiyet eşitsizliğine daha fazla maruz bırakılıyor.
SAĞLIKLI YAŞAM KOŞULLARI SAĞLANMIYOR
Sağlıklı barınma koşullarının sağlanamaması, temiz ve sıcak suya erişimin olmaması, ısınma sorunu, hijyen malzemelerine erişim kıtlığı gibi birçok faktör Dom ve Abdal kadınları için sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Konteynerlerde ya da çadırlarda yaşayan kadınlar tuvalet, duş gibi ihtiyaçlarını gidermekte güçlük çekiyor. Enerjiye erişim kısıtlılığı kadınları güneşte su ısıtarak temizlenmeye mecbur bırakıyor.
"ÇOCUKLARIN NEFİSLERİ ARKADAŞLARININ BESLENMELERİNDE KALIYOR"
Dağıtılan gıda yardımlarına yaşadıkları ayrımcılıkla gıdaya erişimlerinin kısıtlandığını söyleyen kadınlar, erişebildikleri gıdaların da zaman zaman bozuk çıktığını söylüyor. Raporda çocuklarının beslenme ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken kadınların, “Okuldaki arkadaşlarının beslenmelerinde çocukların nefisleri kalıyor” gibi ifadeleri yer alıyor.
Su ihtiyacını çeşmeden karşılayan kadınlar, suyun kireçli ve kirli olduğunu, bu yüzden çocuklarının hastalanacağından endişe duyduklarını ifade ediyor. Hijyenik ped, tuvalet kağıdı gibi ürünlere erişimin de oldukça kısıtlı olması kadınların menstrüel sağlık sorunlarını da artırıyor.
Dom ve Abdal kadınlarının tüm bu temel haklarına erişimlerinin kısıtlanması, sağlık sigortası eksikliği, güvencesiz olma ve yoksulluk; topluca yaşamak zorunda bırakıldıkları çadır ve konteynerlerde hasta bakım görevinin de artarak onlar üzerine yüklenmesine, kendi sağlık sorunlarıyla başa çıkmakta zorlanmalarına sebep oluyor.
ÇOCUKLAR EĞİTİMDEN HIZLA KOPUYOR
Raporda deprem öncesinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kademelerinde toplam kayıtlı öğrenci sayısının, deprem sonrası yüzde 25 oranında azaldığına vurgu yapılıyor. Bu azalmada okullara erişimde yaşanan fiziksel engellerin yanı sıra artan yoksulluğun da etkili olduğu ortaya konuluyor. Dom ve Abdallar açısından yoksulluğun daha da derinleştiği belirtilen raporda, artan maliyetler ve gelir kaynaklarının kaybı ile çocukların aile ekonomisine katkı sağlamak için eğitimden kopmaya başladığına vurgu yapılıyor.
Tüm bu süreç içerisinde hem depremin yarattığı hem de sonrasında ortaya çıkan belirsizlik kadınların yaşadığı psikolojik sorunları ağırlaştırıyor.
"YAPILMASI GEREKEN ÇOK ŞEY VAR!"
Raporda, Dom ve Abdal topluluklarının insana yakışır yaşam koşullarına kavuşması ve haklara erişimlerinin artırılması için geçici yerleşim alanlarına güvenli konteynerlerin sağlanması, her haneye ayrı konteyner verilmesi, kadınlar ve kız çocukları için özel alanların oluşturulması ve su, enerji gibi altyapıların iyileştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Kadınlar açısından sağlıklı bir yaşam koşulunun sağlanması için gıda güvenliği önlemlerinin alınması, bebek maması ihtiyacı olan ailelere düzenli destek sağlanması, kadınlar için sağlık ve psikolojik destek hizmetlerinin sunulması ve hijyen malzemelerinin düzenli olarak dağıtılması talep ediliyor. Deprem bölgesindeki sorunların çözümü açısından kadınlara ekonomik destek verilmesi ve iş imkanlarının sağlanması, kız çocuklarına burs ve destek programları sunulması, servis imkanlarının artırılması gibi öneriler sunulan raporda, kadınların yaşadığı şiddete karşı da hukuki destek ve şiddetle mücadele mekanizmaları kurulması, sığınmaevleri inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. (EKMEK VE GÜL)