Şenliği kazanmamız rektörün iyiliğinden değil bizim mücadelemizdendir!

Buse İrem SOLAK

ODTÜ Biyoloji

ODTÜ Uluslararası Bahar Şenlikleri 1987 yılından beri ODTÜ Uluslararası Gençlik Topluluğu’nun organizasyonluğunda tüm öğrenci topluluklarının katılımıyla gerçekleştirilmektedir. Panayır alanından yemek alanlarına devrim sahnesine şenliğin her bir parçası öğrencilerin emeğiyle düzenlenmiş bir bütündür. Hangi sahnenin nereye kurulacağı, hangi gösterin yapılacağı hangi oyunların oynanacağını kısacası hem biçimine hem içeriğine biz öğrencilerin karar verdiği bir şenliktir. Günümüz de şirketlerin tekeline aldığı festivallerin, üniversite şenliklerinin karşısında tamamen bizlerin emeği ile ortaya çıkmaktadır. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bu dönemde bizler için sinemaya, konsere gitmek bir lüks iken ODTÜ Bahar Şenliği topluluk katkılarıyla bize yaşatılmayan hayatın bir fragmanını yaşatıyor. Yaşadığımız düzende öğrenciler olarak açlıkla barınma sorunlarıyla, gelecek kaygısıyla boğuşurken hayatımızın iplerini ellerimize aldığımız kendi kararlarımızla kollektif bir şekilde kendi eğlencemizi, alanımızı oluşturuyoruz. Bunların yanı sıra şenliğin ikinci günü düzenlenen geleneksel Devrim Yürüyüşü ile binlercemiz iktidara karşı, sisteme karşı, sosyalizm talebi ile bir araya geliyoruz. Günümüzde kendi sözlerimizi söylediğimiz alanlar bir bir baskılanıyor, öğrenci temsilcilik kurulları (ÖTK) kapatılıyor, birçok şehre kayyum atanıyor.  Bütün bunların karşısında ise bizim kollektif çalışmamızla ortaya çıkan kendi isteklerimizi taleplerimizi haykırdığımız ODTÜ Bahar Şenliği mücadelemizi yükselttiğimiz alanlardan biri de oluyor. Geçen sene de bunun örneklerinden biri oluyor.

OLANAK YOKSA BİZ VARIZ!

Peki biz geçen sene neler yaşadık? ODTÜ’nün eski atanmış rektörü Verşan Kök Bahar Şenliğini güvenlik açığı ve çevre kirliliği oluşturduğu bahanesiyle iptal etmişti. Bunun üzerine rektörlük önünde 2 eylem gerçekleştirmiş ve 11 gün nöbet tutmuştuk. Baskılar karşısında mücadele ederek kendi şenliğimizi kendimiz yaparız demiş ve hızlıca şenlik hazırlıklarına başlamıştık. Bilgisayar mühendisliği, beşerî, biyolojik bilimler ve daha birçok bölümde şenlik için kermesler düzenlemiştik. Şenlik günü ise Devrim sahnesi için gereken malzemeleri tüm engellemelere rağmen kampüse sokmuş kendi ellerimizle sahnemizi kurmuştuk. Kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamış, devrimi ise hep beraber temizlemiştik. 35. ODTÜ Bahar Şenliği bizlerin mücadelesinin, direncinin, kollektif bilincinin en büyük kazanımlarından biriydi. Bu sene ise Verşan Kök’ten sonra atanan Yozgatlıgil şenliğin ODTÜ kültürünün bir parçası olduğunu ve bu sene yapılacağını söyledi. 4 Ocak Cumartesi günü topluluklara şenliği konuşmak için bir toplantı çağrısı yaptı.

ŞENLİK ODTÜ’NÜN, ODTÜ BİZİMDİR!

Rektörlük toplantı esnasında kendilerinin de UGT’nin koordinatörlüğünde bahar şenliğinin düzenlemesinde bir paydaş olduklarını güvenliği ve temizliği sağladıklarını dile getirdi. Halbuki alınan bu toplantının saati ve zamanından UGT’nin haberinin olmadığını öğrendik. Diğer yandan bizler geçen sene de güvenliğimizi ve çevrenin temizliğini kendimizin yapabileceğini göstermiştik. Tüm baskı ve yasaklara rağmen istikrarlı mücadelemiz sayesinde kendi sahnemizi kendimiz kurmuş kendi şenliğimizi kendimiz düzenlemiştik. Bu noktada tüm baskı aygıtlarına, ODTÜ öğrencilerinin mücadele ile baskıların üstesinden gelebileceğini de göstermiş olduk. Mücadelemiz resmi şenliğimizi bizlere kazandırmış oldu. Bir benzerini mezuniyet töreninde de yaşamıştık. 2022 senesinde Devrim stadyumunda yapılan mezuniyet töreni iptal edilince öğrenciler birleşmiş ve kendi alternatif mezuniyetlerini örgütlemişlerdi. 2023 yılında ise gösterdiğimiz ısrarla resmi mezuniyetimizi kazanmış atanmışa geri adım attırmıştık. İki olayı da incelediğimizde görüyoruz ki rektörün bahar şenliği yapılacaktır demesi iyi niyetinden değil bizim mücadelemizin bir sonucudur kazanımımızdır. Peki rektörlük Geleneksel Bahar şenliğinin bir paydaşı mıdır? Geçen senelerde yaşanan olaylarla birlikte rektörün bizleri gün be gün açlığa yoksulluğa sürükleyen tek adam iktidarı tarafından atanması, iktidarın üniversitelerdeki politik uygulayıcısı olması bize cevabın hayır olduğunu gösteriyor. Tek adam iktidarının maşası atanmış rektör bahar şenliğinin paydaşı değildir olamazda!