Yeni zayıflama trendi: Ozempic
Güzellik endüstrisinin belirlediği “ideal” güzellik standartları, bize neyin normal neyin anormal olduğunu dayatıyor.
Ecenaz YILMAZ
Galatasaray Üniversitesi
Moda sektörüne uzun zamandır hâkim olan beden olumlama (body positivity) akımı, yerini tekrar zayıflama akımlarına bırakacak gibi görünüyor. Nitekim son dönemlerde sosyal medyada yeni zayıflama trendleri başgösterdi. Uzun süredir güzellik standartlarını belirleyen ünlülerden olan Kylie Jenner ve Kim Kardashian’ın nasıl aniden bu kadar hızlı kilo verdikleri sorusuna cevap olan yeni trend, başta TikTok olmak üzere çeşitli sosyal medya mecralarında oldukça ilgi görüyor. Şu anda neredeyse tüm ünlülerin “faydalandığını” gördüğümüz bu zayıflama yöntemi, etki alanlarını genç kadınlara doğru genişletiyor. Değişen ve dönüşen trendlere göre her sene bambaşka vücut tiplerine adapte olmaya çalışan insanlar, yeni trendle birlikte kilo verdirici iğnelere yöneliyor. Kamuoyunda “zayıflama ilacı” olarak bilinen Ozempic, Saxenda ve Wegovy gibi ilaçların hepsinin ortak vaatleri; iştahta azalma, kalıcı tokluk hissi ve kilo kaybı.
Ozempic iğnesi, aslında tip 2 diyabet hastalarının kullandığı bir ilaç. Ancak bu ilaç, artık diyabet hastalığı için değil, fazla kilolardan kurtulmak için kullanılıyor. Sadece diyabeti tedavi etmekle kalmayıp kilo vermeyi de sağladığı keşfedilen bu ilaç, özellikle ünlüler camiasında talep görüyor ve “influencer”lar aracılığıyla kadınlara pazarlanıyor. Kapitalizm, kendi yarattığı toplumsal güzellik algısı sonucu ortaya çıkan beden dismorfik bozukluğu ile insanları kilo verdirici ilaçlara bağımlı hale getiriyor. Tekelleşen ilaç şirketleriyse bundan oldukça memnun görünmüyor.
GÜZELLİK ENDÜSTRİSİNİN “İDEAL” STANDARTLARI
Ozempic gündemi ve ortaya koyduğu yalanlar aslında yeni değil. Tam aksine yıllardır suni bir şekilde yaratılan kusursuz beden algısının sadece şekil değiştirmiş hali. Güzellik endüstrisi; tıpkı sıfır beden algısını yaratırken yaptığı gibi önce insanları güzel ve zayıf olmadıklarına ikna edip yeni bir “ihtiyaç” yaratıyor, sonra da güzel ve zayıf olma fikrini paraya dönüştürüp satıyor. Özellikle ünlüler ve influencerlar aracılığıyla dayatılan “ideal dış görünüş”ler, genç kadınlar arasında yoğun bir baskı oluşturuyor. Sosyal medyada empoze edilen estetik görünme “ihtiyacı”nın, tıpkı su ve uyku gibi ihtiyaç olduğu yönünde bir algı yaratılıyor ve bedenlerimiz birer metaya dönüştürülerek birer kâr aracı haline getiriliyor. Tek tipleşen beden algısına uymazlarsa eksik olacaklarını hisseden kadınlar, gerek estetik ameliyatlarla gerek daha ulaşılabilir olan ilaçlarla “yeni” bir versiyonlarını yaratıyorlar.
Topluma ve her geçen gün farklılaşan standartlara adapte olmak için devamlı başka ürünlere ihtiyaç duyup, her yeni trendde bambaşka ürünlere esir düşüyoruz. Çağımızda şirketler önce kendimizden, vücudumuzdan, hayatımızdan memnuniyetsizlik duymamızı sağlıyor; ardındansa kendi yarattıkları “kusurlarımızı” gidermek için bizi kendilerine muhtaç hale getirip daha fazla kârlar elde ediyorlar. Hayat tarzlarımıza kadar karışmaya başlamış bu “ideal” standartlar, gerçek dışı bir güzellik anlayışının ve tüketim çılgınlığının yansımaları. Her gün her dakika karşımıza çıkarılan reklam yüzleri, bize neyin normal neyin anormal olduğunu dayatıyor. Normların kapitalist şirketler tarafından belirlendiği günümüzde “normal”e erişebilmek için yaptırdığımız estetik operasyonlar ve kullandığımız ilaçların kime ve niye kazandırdığı ise görüldüğü üzere malum.
PEKİ NEDİR BU OZEMPİC?
Ozempic, şeker hastalığı (tip 2 diyabet) ve obezite tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ozempic’in aktif maddesi semaglutiddir. Semaglutid, pankreasın insülin salgısını artırarak kan şekerini kontrol altına alır. Aynı zamanda beyindeki iştah kontrol merkezini etkiler ve beyne tok olunduğu sinyalini yollar. Böylece mideyi daha yavaş boşaltmaya teşvik eder ve iştahı sınırlayarak kilo kaybına katkıda bulunur. Araştırmalara göre Ozempic kullanmaya başlayıp çok hızlı kilo veren insanlar, ilacı bıraktıkları anda verdikleri kiloları tekrar geri alıyor. Bu iğne, zayıflama amacıyla kullanıldığında sadece yağ değil, kas ve kemik kaybına da sebep oluyor. Üstüne üstlük Ozempic’in kendi sayfasında da belirtildiği gibi, bu “zayıflama iğnesi” kanser de dahil muhtemel tiroid tümörlerine de yol açabiliyor. Aynı zamanda doktorlara göre, vücuttaki kan şekerini düşürerek hipoglisemik ataklara, bayılmalara, bulanık görmelere, uykudan uyanamamaya, şuur bulanıklarına, hatta ölüme bile neden olabiliyor. Uzun süreli yan etkileriyse henüz bilinmiyor. Ayrıca, Ozempic’e tedavi için ihtiyaç duyan diyabet hastaları, artık ilaca zar zor ulaşıyor ve bu sorun, ilacın sahte versiyonları için de bir pazar yaratıyor. Dünya Sağlık Örgütü, ilacın sahte versiyonlarının öngörülemeyen sorunlara yol açtığını ve Ozempic’in sadece doktor tavsiyesiyle kullanılması gerektiğini telkin ediyor.
Evrensel'i Takip Et