22 Ocak 2025 23:47

Kadın topluluğumuza tehditler bitmiyor!

Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu

Boğaziçi’den İstanbul Aydın’a, Yıldız’dan Ege’ye ve daha birçok üniversitede genç kadınların yaşadığı sorunlar ve karşılaştıkları problemler; dergimizde çokça konuşulmuştu. Kampüslerde yaşanan sorunları aşmak adına üniversitedeki kadın topluluklarından güç alan genç kadınların önüne bir engel daha koyuluyor; Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS). İstanbul Aydın Üniversitesi’nde yönetim tarafından hukuksuzca feshedilen Kadın Araştırmaları Kulübü’nden ODTÜ’de isminden “kadın” kelimesinin çıkarılması istenen Kadın Çalışmaları Topluluğu’na ülkenin dört bir yanında her üniversitede rektörlük, kadın topluluklarının karşısına farklı şekillerde çıkıyor. Resmi olmayan kadın topluluklarının önüne resmileşilememesi için evrak işine boğan, topluluk resmi olduğundaysa önlerine başka bürokratik engelleri koymaktan başka iş yapmayan memurlar toplamıyla karşılaşıyoruz.

Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 2 seneyi aşkın süredir planladığımız etkinliklerden tutalım üyelerimizle yapacağımız genel kurul toplantısına kadar attığımız her adımda bizi geriletmeye ve kapatmaya çalışan bir SKS yönetimi ile savaşıyoruz. Kariyer odaklı ve eğlence amaçlı kurulan kulüplerle yakınlığıyla nam salmış olan SKS, işler bize geldiğinde 25 Kasım’da alanlarda bulunduğumuz için topluluğa uyarılar yağdırıyor. “Bir kez daha görmeyeyim” diyerek okulumuzda bulunan öğrenci köyü zammını eleştirdiğimiz paylaşım yüzünden bizleri tehdit ediyor. Topluluğumuz daha kurulma aşamasındayken “siz sadece okul içerisinde yürüyüş yapıyorsunuz” gibi bahanelerle açılmasını reddediyor ya da çalışma alanı farklı olan toplulukların altında faaliyet göstermemizi bekliyor. Gel gör ki cinsiyetçi “şakalarıyla” ünlenmiş “Yakışıklı Güvenlik” adındaki fenomeni söyleşi için çağıran topluluklara işlem başlatmıyor. SKS yönetimi, etkinliklerinin önüne elinden geldiğince ket vuruyor ve etkinlikler için bizlere derslik ya da konferans salonu ayarlamıyor, topluluk odası açmıyor veya bütçe sağlamıyor.

KORKU İKLİMİNE KARŞI AYAKTAYIZ!

Üniversitelerin giderek AKP’nin propaganda zemini haline geldiği gerçeği işte tam burada kendini belli ediyor. Artan kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin kamuoyunda topladığı tepkileri savuşturmakta bocalayan Erdoğan, kafasını üniversitelere ve kadın kulüplerine çevirdiğinde gördüğü genç kadın kitlelerinden duyduğu korkuyla politikasını şekillendiriyor. İktidarın yarattığı mevcut iklim ve baskılar silsilesinin karşısında nasıl bir yol izleyeceğimizin yanıtı karmakarışık gözükse de, esasında adım adım ilerlediğimiz yoldan geçiyor. Ekim ayında katledilen İkbal ve Ayşenur’un ölümünden sonra üniversiteli genç kadınların daha da alevlenen öfkesini hatırlayalım. Türkiye’nin her tarafından üniversitelerde genç kadınlar, yanındaki sıra arkadaşını örgütlü bir mücadelenin parçası olmaya ikna etmişti. Baştan sona kadar yaşamımızı nasıl şekillendireceğimizi birbirimize hatırlatmamız gerekiyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et