23 Ocak 2025 14:19

İzmir Barosu bu yılki 23 Ocak’ı ‘Adalet İçin Mücadele Günü’ ilan etti

İzmir Barosu, 23 Ocak gününü ‘Adalet için Mücadele Günü’ ilan ederek, insan hakları için, avukatlık mesleğinin itibarı ve gereği için mücadele vurgusu yaptı.

İzmir Barosu bu yılki 23 Ocak’ı ‘Adalet İçin Mücadele Günü’ ilan etti

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/ Evrensel

İzmir Barosu gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla bu yılki 23 Ocak’ı Adalet İçin Mücadele Günü olarak ilan etti. Bayraklı’da yer alan İzmir Adliyesi C Blok önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında metni ise İzmir Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden sorumlu YK Üyesi Av. Gamze Şimşek okudu.

24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Gününün, 2012 ve 2019 yıllarında avukatların çalışmalarının engellendiği ve tehlike altında oldukları kabul edildiği için Türkiye’deki avukatlara ithaf edildiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Şimşek, “Bir ülkenin hakimleri ve savcıları yürütme erkine bağlıysa savunma tehlikededir. Savunma tehlikedeyse, baroların bağımsızlığı ihlal ediliyorsa, artık hukukun üstünlüğünden, adalete erişimden, adil yargılanma hakkından, yasalar önünde eşitlikten, insan haklarına saygıdan bahsedilemez” diye konuştu.

"DEĞİŞEN SADECE TEHLİKENİN BOYUTUNUN ARTMASI OLDU"

2019'da Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH)’nin “Tehlikedeki Avukatlar 2019” başlıklı raporunda Diyarbakır Barosu Başkanı olduğu dönemde kameralar önünde öldürülen Avukat Tahir Elçi’yi andığını ve Avukat Ebru Timtik’in de içinde bulunduğu, insan hakları savunuculuğu yaptıkları için tehlike altında olan, tutuklu avukatların isimlerine yer verdiğini hatırlatan Şimşek, o günden bu yana baskının daha da arttığını belirtti.

Şimşek, “O günden sonra ne değişti? Aynı tehlike meslektaşımız Ebru'yu aramızdan aldı ve şimdi de insan hakları savunucusu meslektaşımız Av. Dilek Ekmekçi'yi yok etmeye çalışıyor. Şiddet politikaları sonucu çok sayıda meslektaşımız saldırıya uğradı ne yazık ki kaybettiğimiz meslektaşlarımız oldu. Müvekkilleriyle özdeşleştirilerek tutuklanan meslektaşlarımıza yenileri eklendi, daha fazla meslektaşımızın ise görevini yapması engellendi. Avukata şiddet sistematik şekilde sürerken insan hakları mücadelesi veren avukatlar, baro yöneticileri yargılanarak, susturulmaya çalışıldı. Bu süreçte değişen sadece tehlikenin boyutunun artması oldu” dedi.

İstanbul Barosu'na öldürülen gazeteciler ile ilgili yapılan açıklama gerekçesiyle açılan soruşturmayı da hatırlatan Şimşek, “Devamında Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerinden alınması için dava açıldı. Hukuku baskı ve sindirme aracı olarak kullananlar, ülkedeki farklı düşünen tüm kurum ve kişileri susturmak ve sindirmek için önce avukatları ve baroları yok etmek istemektedir. Kuvvetler ayrılığının yok edilmesi aynen şu an olduğu gibi siyasi iktidarın bağımsız yargıyı katletmesi demektir” ifadelerini kullandı.

istanbul barosunun yanındayız dövizi

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/ Evrensel

“AVUKATLAR FARKLI ÜLKELERDE BENZER UYGULAMALARA MARUZ KALIYOR”

2025 yılının Belarus'taki avukatlara atfedildiğini kaydeden Şimşek, “Belarus’ta gerçekleşen 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve kitlesel protestoların ardından, hükümetin uyguladığı baskı avukatların, gazetecilerin, insan hakları savunucularının ve muhaliflerin hedef alınmasıyla sonuçlandı. Belarus'taki bu sistemsel saldırı, avukatları ve muhalif görüşleri susturarak insan haklarının savunulmasını engellemektedir” şeklinde konuştu.

Avukatların yaşadıkları farklı ülkelerde benzer uygulamalara maruz kaldığını belirten Şimşek, “Türkiye'de de tehlike bizim için devam ediyor ve mücadelemizi her geçen gün vazgeçmeden, korkmadan büyüterek sürdürüyoruz. İzmir Barosu olarak 23 Ocak gününü ‘Adalet için Mücadele Günü’ ilan ediyor, dünyanın her neresinde olursa olsun insan hakları için avukatlık mesleğinin itibarı ve gereği için mücadelesini sürdüren avukatlara ve barolara ışık tutmak istiyoruz. Mücadelenizi görüyoruz ve yalnız değilsiniz” ifadelerini kullandı.

"SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ"

Konuşmasında son olarak Bolu’da yaşanan yangın olayına değinen Şimşek, “Depremde, selde ölenlere doğal afet sonucu; madende, yangında hayatlarını kaybedenlere kaza sonucu öldü denilmesin diye susmayacağız. Grand Kartal Otel’de ölenler için bir günlük yasla yetinmeyeceğiz. Sorumluların cezalandırılması için, çocukların istismar edilmemesi kadınların yaşaması için hak ihlallerine son verilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Muhalifin, haksızlığa uğrayanın sesi olmak için biz avukatlar, hak savunucuları varız!

Bu ülkenin adalet için avukatlara ve barolara ihtiyacı var. Baroların üzerinde egemenlik kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et