Gözaltına alınan yönetmen Kazım Öz: Yarısı gözüken sloganı tamamlayıp yargılıyorlar

Şeyma AKCAN
İstanbul

Yönetmen Kazım Öz, “Zer” filmiyle “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında açılan soruşturma kapsamında önceki gün gözaltına alındı. Kemerburgaz Jandarma Komutanlığına ifadeye çağrılan Öz, Çağlayan Adliyesine kelepçeyle getirildi. Savcılık ifadesinin ardından nöbetçi hakimliğe sevk edilen Öz, serbest bırakıldı. 

Kazım Öz, X hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklama şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyuna, bugün ifade için çağrıldığım Eyüp Jandarma Komutanlığında gözaltına alındım. Kelepçelenerek Çağlayan Adliyesine getirilip Zer filminden dolayı sorgulandım. 13 Mart 2025’te duruşmaya katılmak koşuluyla serbest bırakıldım. Asıl şundan dolayı kötü hissettim: Bugün kelepçelenerek ifadeye götürülmesi gereken kişiler dünkü otel katliamının sorumluları ve resmi yetkililer olması gerekirken bir yönetmen olarak beni bu şekilde aldılar! Ama şunu not edelim. Sanatı yargılayanlar eninde sonunda kaybeder!”

‘SORUŞTURMA KONUSU DUVARDA GÖZÜKEN SLOGANLARI BİZ YAZMAMIŞTIK’

Kazım Öz gazetemize verdiği görüşte konuya dair: “Gerekçe olarak filmin çekildiği sahnelerde karakter dolaşırken duvarlarda yazılmış olan bazı sloganlar gösterildi. Örneğin “18 Mayıs ruhuyla Soma’nın hesabını soralım’, biri ‘Berkin Elvan’ın hesabını soralım.’ Bu film 10 yıl önce çekildi. Bizim film için yaptığımız yazılamalar değildi” ifadelerini kullandı.

‘SANATI KONTROL ALTINA ALMAK İSTİYORLAR’

Daha önce çok kez gösterimi yapılmış olan filmi, Öz, 3-4 yıl önce YouTube’a yüklemişti. Soruşturmanın da buradan açıldığını bildiren Öz, bu gözaltı ve başka sanatçılar üzerinde de uygulanan baskıya dair “Bence bunun birkaç sebebi var: Mevcut iktidarın gittikçe despotikleşmesi, çünkü toplumun her kesimini, sanatı kontrol altına almak istiyorlar. Bu çabaya dayanıyor herhalde. Ayrıca filmlerle de ilgili bu. Türkiye’de sanat alanında özgür düşünen, üreten insanlar var, gözdağı vermek istiyorlar bize” dedi.

‘BİR YÜZLEŞME ÇAĞRISI TAŞIYAN, BARIŞÇIL BİR FİLM’

Filmin neredeyse 100 yıl geçmesine rağmen hakkında hiç kurmaca film yapılmayan Dersim Katliamı’yla ilgili olduğunu hatırlatan Öz, “Bu film bir yönüyle belgesel de sayılır. Bir yüzleşme çağrısı taşıyan, tarihsel gerçeği ortaya çıkaran ve günümüze dair de bir şey söyleyen bir film. Ama tabii şiddet veya intikam çağrısı yapmayan, toplumun, iktidarın yüzleşmesini isteyen barışçıl bir film. Maraş, Sivas, Dersim Katliamı’yla ilgili işler yapılmasını istemiyorlar” şeklinde konuştu.

‘KARDEŞLİK İSTİYORSANIZ DERSİM İLE YÜZLEŞMELİSİNİZ’

Güncel Kürt meselesi tartışmalarına ilişkin de konuşan Öz, “Karşımızda çok ilginç bir tablo var. Bir yandan iktidarın ortağı ‘bin yıllık kardeşlik’ten bahsediyor ama bu kardeşlik nasıl olacak, bunun tam tersi uygulamalarla karşı karşıyayız. Bin yıllık kardeşliği kurmak istiyorsanız ‘Dersim 38’ ile yüzleşmelisiniz, Türkiye tarihinde yaşanan siyasi katliamların, cinayetlerin ortaya çıkması için, geç de olsa sembolik de olsa böyle davaların açılması lazımken tersi davalar açılıyor. Aslında bence bugün, sembolik bile olsa Dersim 38’deki suçları işleyenler için açılmış bir mahkeme olmalıydı, belki de film bunun için bir gerekçe olmalıydı. Bunun yerine filmdeki duvarın köşesinde yarım gözüken sloganı tamamlayıp öyle dava açmaya çalışıyorlar. Bu samimi olmadıklarını gösteriyor. Daha pozitif ve ılımlı bir yaklaşım bekliyor Kürtler.”