Burak Yapı Sitesi davasında tutuklu sanık yok
Depremde 12 kişinin yaşamını yitirdiği Burak Yapı Sitesi'nin duruşmasında savcı 9 sanığın "bilinçli taksirden" cezalandırılmalarını isterken, dosyada tutuklu sanık olmamasına aileler tepki gösterdi.
Fotoğraf: ANKA
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'ın Merkez İlçesi Yeni Mahallesi'nde bulunan Burak Yapı Sitesi'nin yıkılan A bloğunda 11 kişi, ağır hasar alan B bloğunda ise 1 kişi yaşamını yitirmişti. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhitler Kazim Oğuz ve Selçuk Sarıkaya, şantiye şefi Metin Bekir Sarıkaya, statik proje müellifi Sercan Güçlü, yapı denetim yetkilisi-statik proje ve uygulama denetçisi Serdar Selçuk Aygül, yapı denetim yetkilisi Yusuf Kızılet, uygulama denetçisi Mehmet Öztürk, kontrol elemanları Fatma Zehra Kızılet ve Sertaç Kılınç hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı.
Edinilen bilgiye göre, tutuklu yapı denetim yetkilisi-statik proje ve uygulama denetçisi Serdar Selçuk Aygül ile yapı denetim yetkilisi Yusuf Kızılet, 17 Ekim 2024'te yapılan duruşmadan sonra tahliye edildi. Burak Yapı Sitesi'nin duruşması, dün Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Serdar Selçuk Aygül, Yusuf Kızılet ve Mehmet Öztürk, depremde yakınlarını kaybedenler ile taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
"SANIKLAR ÜZERİNE DÜŞEN YÜKÜMLÜLÜKLERİ YERİNE GETİRMEMİŞTİR"
Duruşmada ilk sözü alan Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Burak Yapı Sitesi'nde 12 kişinin yaşamını yitirdiği ve 5 kişinin de yaralandığını hatırlatan savcı, şöyle konuştu:
"Dosya arasında bulunan bilirkişi raporunda sanıkların kusurlu olduklarının belirtildiği, sanıkların yapım ve iş bitişi aşamasında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak istenmeyen ancak öngürülebilen mevcut sonucun gerçekleşmesinde kusurlarının etkili olduğu, bu nedenle sanıklar hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu, sanıkların üzerine atılı 'Bilinçli Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümüne Neden Olma' suçunu ayrı ayrı işledikleri anlaşılmakla; sanıkların TCK 85/2, 22/3 maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur."
“TUTUKLU SANIK YOK”
Müştekiler sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. "Dosya kapsamında gelen bilirkişi raporlarında binada kaçak yapı olduğu, projede hatalar olduğu açıktır ve bunlar tek tek tespit edilmiştir" diyen müşteki avukatı Erhan Ülgül, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Yıkıma konu binada 12 insan hayatını kaybetmiştir, ancak dosyada müteahhit de dahil tutuklu yoktur. Bizim hukuki görüşümüze göre bu kadar kusur ve kaçma şüphesinin bulunduğu bir durumda tutuklu sanık bulunmaması anlaşılamamaktadır. Biz tutukluluk halinin yargılamanın başından sonuna kadar devam etmesini beklerdik, ancak öyle olmadı. Kamuoyunda açıklanan cezalar sebebiyle müteahhitler ve kusurlu bulunanlar kaçmaktadır, hükümle birlikte yapılan tutuklama uygulanamamaktadır. Biz kaybettiğimiz vatandaşların geri gelmeyeceğini biliyoruz, ancak kusuru bulunan sanıkların da cezalarını çekerek acımızın hafifletmesini istiyoruz."
DURUŞMA 17 NİSAN’A ERTELENDİ
Tutuksuz sanık yapı denetim yetkilisi-statik proje ve uygulama denetçisi Serdar Selçuk Aygül, Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmasında, önceki savunmalarını tekrarlayarak, mütalaayı kabul etmediğini söyledi. Kısa süre önce tahliye edildiğini hatırlatan Aygül, "Bilirkişi raporunda bana atfedilen kusurları kabul etmiyorum. Bizim burada bir kusurumuz bulunmamaktadır" dedi.
Diğer tutuksuz sanıklar, yapı denetim yetkilisi Yusuf Kızılet ve uygulama denetçisi Mehmet Öztürk, yeni bilirkişi raporuna katılmadıklarını belirterek, beraatlerini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmasına yönelik talebi reddetti. Heyet, 17 Nisan'daki duruşmaya kadar ek bir bilirkişi raporu alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi. (Adıyaman/ANKA)