TBB Başkan Yardımcısı Ercan Demir: Hak arama kısıtlanarak yargının yükü azalmaz

Eylem NAZLIER
İstanbul

4. yargı reformunda ara buluculuğun yaygınlaştırılmasını eleştiren Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Ercan Demir, “Ticari uyuşmazlıklarda zorunlu ara buluculuk uygulanabilir; ancak iş hukuku, aile hukuku gibi kamusal alanlarda zorunlu ara buluculuk doğru bir yöntem değil. Hak arama özgürlüğü ile yargının yükünü azaltma hedefini yarıştırmak doğru değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 4. yargı reformu strateji belgesinde “etkin ve hızlı adalet sistemi” hedeflendiği iddia edilirken, infaz uygulamalarında değişiklik ve ara buluculuğun yaygınlaştırılması tartışmalara neden oldu. Hukukçulardan bu hedeflere yönelik somut bir çerçeve sunulmadığı eleştirileri yükseliyor.

"DÜZENLEMELER SUÇ-İNFAZ DENGESİNİ ZAYIFLATTI"

Sorularımızı yanıtlayan Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Avukat Ercan Demir, infaz uygulamalarının zaten sık sık değiştirildiğini ve bu durumun adalet sistemine olan güveni sarstığını belirterek, “İnfaz kanununda hangi suçların hangi oranlarda cezalandırılacağı zaten bellidir. Ancak geçici düzenlemelerle bu temel sistem sürekli değiştiriliyor. Örneğin, Kovid-19 sürecinde getirilen izinler ya da 15 Temmuz sonrası çıkarılan özel düzenlemeler, suç ve infaz arasındaki dengeyi zayıflattı. Sorunun temeli, suç oranlarını azaltmaya yönelik sosyal politikaların ve istikrarlı bir infaz sisteminin oluşturulmasıdır."

"ARA BULUCULUĞUN YÜKÜ AZALTTIĞINA DAİR VERİ YOK"

Reform belgesinde yer alan "zorunlu ara buluculuk sisteminin kapsamının genişletilmesi" hedefi de tartışmalı başlıklardan biri oldu. Avukat Demir, bu sistemin hak arama özgürlüğünü tehdit ettiğine dikkat çekti. Zorunlu ara buluculuğun yaygınlaştırılmasının adalet sisteminde hak kayıplarına neden olabileceği uyarısında bulunan Demir, "Ticari uyuşmazlıklarda zorunlu ara buluculuk uygulanabilir; ancak iş hukuku, aile hukuku gibi kamusal alanlarda zorunlu ara buluculuk doğru bir yöntem değil. Hak arama özgürlüğü ile yargının yükünü azaltma hedefini yarıştırmak doğru değil. Üstelik ara buluculuk sisteminin yargının yükünü azalttığına dair elimizde somut bir veri de yok" dedi.

Baroların Avukatlık Kanunu’nda değişikliğe dair uzun süredir talepler sunduğunu belirten Demir, "Adalet Bakanlığına avukatlık mesleğinin kapsamının genişletilmesi ve ekonomik koşulların iyileştirilmesine yönelik öneriler sunduk. Bunlar arasında CMK’den görevlendirilen müdafilerin ücretlerinin artırılması, avukatlık hizmetlerinden alınan KDV’nin kaldırılması ve zorunlu avukatlık kapsamının genişletilmesi yer alıyor. Umarım bu taleplerin bir kısmı bu reform paketinde somutlaşır" diye belirtti.

Erdoğan’ın İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’in açtığı soruşturmalara tepkilere yönelik "Yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz” sözlerini de sorduğumuz Demir, "Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığına dair tartışmalar, bizzat yargının kararlarıyla yaratılıyor. İfade özgürlüğü, örgütlenme hakkı ve basın özgürlüğüne yönelik alınan kararlar, yargının siyasallaştığı algısını güçlendiriyor. Bazı durumlarda yasal olarak tutuklama gerektirmeyen suçlar için siyasi figürler hakkında kolayca tutuklama kararı verilebiliyor. Bu durum, yargıya duyulan güveni zedeliyor” dedi.