Demokratik üniversite mücadelesinde öğrencinin sesi: ÖTK
ODTÜ İktisat Emek Gençliği, Demokratik Üniversite Mücadelesinde ÖTK’nın Yeri adlı etkinlik düzenledi.
Fotoğraf: Evrensel
ODTÜ İktisat Emek Gençliğinin 22 Ocak tarihinde düzenlediği “Demokratik Üniversite Mücadelesinde ÖTK'nin Yeri” adlı etkinliği ardından, etkinliğe katılan öğrencilerden Hivda ve Cemal izlenimlerini Evrensel’e yazdı.
ODTÜ Öğrencisi Hivda
ODTÜ Emek Gençliği tarafından gerçekleştirilen ÖTK (Öğrenci Temsilcileri Konseyi) temalı toplantı, öğrencilerin geçmiş deneyimlerden yola çıkarak geleceğe yönelik daha güçlü bir temsil anlayışı geliştirmesi açısından oldukça anlamlı bir etkinlik oldu. Toplantıya, 2015-2016 döneminde ÖTK deneyimi yaşamış bir katılımcı konuşmacı olarak dahil oldu ve o dönemde yaşanan süreçleri bizlerle paylaştı. Ayrıca etkinlikte, Emek Gençliği için ÖTK ne ifade ediyor, sorusu üzerinden de fikirler tartışıldı. Etkinlikte, 2015-2016 döneminde ÖTK'nın işleyişine dair önemli bilgiler aktarıldı. O dönemin üniversite atmosferi, öğrencilerin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunlara yönelik ÖTK’nın nasıl çözümler geliştirdiği detaylı bir şekilde ele alındı. Özellikle şeffaf bir iletişim mekanizması oluşturulmasının önemine vurgu yapıldı. Temsilcilerin hem üniversite yönetimi hem de öğrencilerle bağlar kurarak, talepleri somut sonuçlara dönüştürdüğü örneklerle açıklandı. Toplantının bir diğer önemli noktası, ÖTK’nın Emek Gençliği açısından ne anlama geldiğine dair yapılan tartışmalardı.
Emek Gençliğinin perspektifiyle ÖTK, yalnızca öğrencilerin sorunlarını çözmek için bir araç değil, aynı zamanda daha adil, eşitlikçi ve demokratik bir üniversite hayalinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda, ÖTK’nın öğrenciler için hak mücadelesi anlamında taşıdığı önemin altı çizildi. Bu etkinlik, geçmişteki deneyimlerden öğrenmenin, günümüzde güçlü bir öğrenci temsiliyetini yeniden inşa etmenin temel taşı olduğunu gösterdi. Aynı zamanda, ÖTK’nın yalnızca bireysel öğrenci sorunlarını değil, daha geniş bir perspektifle, üniversite ve toplumda kolektif hak mücadelesine katkıda bulunabileceği fikrini pekiştirdi. Toplantı, ÖTK’nın ODTÜ öğrencileri için ne kadar önemli bir platform olabileceğinin önemini vurguladı. Bu tür etkinliklerin devam ettirilmesi, daha fazla öğrencinin sürece dahil olmasını sağlayabilir. Aynı zamanda, ÖTK’nın yeniden aktif hale getirilmesi yönünde somut adımlar atılabilmesi için neler yapılabileceği üzerine fikirler alındı ve bunlar üzerinde konuşuldu. ÖTK bizim, yani öğrencilerin sesi; daha adil bir üniversite ortamı yaratmak ve haklarımız için mücadele etmek, bu sesi güçlendirip duyurmakla mümkün.
SÖZ HAKKI İÇİN ÖTK
ODTÜ Öğrencisi Cemal
Bu etkinlikte, ÖTK'nın öğrencilerin iradelerini gösterebilecekleri ve sorunları hakkında söz söyleyebilecekleri bir alan olduğunun; bu alanın ne kadar özgürlük ve güç tanıyan bir yer olduğunun farkına vardım. Çünkü ÖTK, kampüsün birlikteliğinin örüldüğü bir ağdır ve bu ağ, öğrencilerin politik anlamda özgürleşmesini sağlar.
Geçmişte ÖTK sisteminin ODTÜ'ye neler kattığını öğrenince, bugün maruz kaldığımız baskıları ve bizim için normalleşen çaresizliklerimizi tekrar gözden geçirdim. Yalnızca şikayet ettiğimiz anları değil, şikayet etmekten başka bir şey yapmaya çalıştığımızda da ne kadar zorlandığımızı hatırladım. En temel hak olan özgürlüğümüz, ODTÜ kampüsü içinde dahi kısıtlanmış bir düzeyde. Bunun yegane çözümü ise aslında geçmişiyle ve denenmişliğiyle karşımızda apaçık duruyor: ÖTK. Dünyada, Türkiye'de ve kampüste dile getirmek istediğimiz her bir sözü söyleyebilmek uğruna vereceğimiz mücadeleden kaçamayız. Öğrencilerin çaresiz ve yalnız kalması, ellerindeki gücün farkında olmamaları, ÖTK sisteminin eksikliğinin doğrudan bir sonucudur. Bu sonucun yarattığı depresif havayı dağıtmamız; gücümüzü fark etmemiz ve bu güçle özgürlüğümüzü kazanmamız gerektiği benim için çok daha netleşti.