28 Ocak 2025 09:15
/
Güncelleme: 20 Şubat 2025 17:21

Oscar’da öne çıkanlar: Belgeselde insan hakları gündemde

97. Oscar Ödülleri 2 Mart'ta verilecek. Oscar Ödüllerinde “Wicked”, “Emilia Pérez” ve “Brutalist” bu yılın Oscar adayları arasında başı çekiyor.

Oscar’da öne çıkanlar: Belgeselde insan hakları gündemde

"The Brutalist" filminden bir sahne

Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'dan bu yana verilen ve film dünyasının enlerinin seçildiği Oscar Ödülleri (Akademi Ödülleri) için adaylar açıklandığından beri konuşulmaya devam ediyor.

Bu yıl 97'ncisi düzenlecek Oscar Ödüllerinde “Wicked”, “Emilia Pérez” ve “Brutalist” bu yılın Oscar adayları arasında başı çekiyor.

Daha önce yapılması planlanan adaylık töreni Los Angeles'ta çıkan ve büyük bir yıkıma neden olan yangınlar nedeniyle ertelenmişti.

Los Angeles'ta düzenlenecek törenin sunuculuğunu Talk Şov Sunucusu Conan O'Brien üstlenecek. Ödüller, Dolby Theatre'da gerçekleşen törenle 2 Mart 2025'te sahiplerini bulacak.

Film Eleştirmenleri Selin Gürel ve Yeşim Burul aday filmleri gazetemize değerlendirdi.

‘BEDAVA DAĞITILAN ADAYLIKLAR VAR’

Selin Gürel, “en iyi film” kategorisinde aday olan The Brutalist ve Emilia Pérez filmlerine dair bir değerlendirmede bulundu: “Uzun zamandır çok kötü bir filmle (Emilia Pérez) çok iyi bir filmin (The Brutalist) birbirinin rakibi olduğu bir ödül sezonu yaşamamıştık. Belki en son The Shape of Water ile Green Book'un art arda Oscar aldığı senelerde buna yakın bir hüsran içindeydik ancak bu iki film de dipte gezinen Emilia Pérez'in yanına bile yaklaşamaz bence. Emilia Pérez'in büyük kitleleri kendine hayran bırakmasını ve aldığı adaylıkları anlamak için çaba sarf ediyorum ama özellikle en iyi kurgu ve en iyi görüntü yönetimi kategorilerindeki adaylıkları bazı oyların tamamen ezbere verildiğini gösteriyor. Bu yıl bunu başka filmlerde de (başta Wicked olmak üzere) görüyoruz. Birçok kategoride bedava dağıtılan adaylıklar var. (Isabella Rossellini, Yura Borisov, Cynthia Erivo, Ariana Grande...)”

‘EMİLİA PÉREZ'DEN KURTULUŞ YOK GİBİ’

Yılın en iyi filminin kendisi için “Nickel Boys” olduğunu belirten Gürel, çok az ileyiciye ulaşabildiğini vurguladı: “Bana göre en iyi film adayları arasında ve aslında yılın tüm filmleri arasında en iyi film kesinlikle Nickel Boys. Üstelik en iyi kurgu ve en iyi görüntü yönetimi kategorilerinin galibi olması gerekirken, aday dahi olamadı; Amazon'un filmi layıkıyla tanıtamaması ve dağıtamaması başta olmak üzere, başka birçok sebepten maalesef çok az izleyiciye ulaşabildi. O yüzden Oscar yarışında yılın en iyi ikinci filmi olan The Brutalist'in galip gelmesini umuyorum. Ancak maalesef tüm işaretler aksini gösteriyor. Emilia Pérez'den kurtuluş yok gibi.”

‘I’M STILL HERE’İN, HAK ETTİĞİ TAKDİRİ ALMASI SÜRPRİZ OLDU’

97. Oscar adaylıklarında çok büyük sürprizler olmasa da altı çizilmesi gereken bazı önemli adaylıklar olduğunu dile getiren Yeşim Burul, “Bunların en önemlisi, Brezilya filmi ‘I’m Still Here’ın en iyi uluslararası filmin yanı sıra en iyi film kategorisinde ve Başrol Oyuncusu Fernanda Torres’in en iyi kadın oyuncu kategorisinde aday olması” dedi. “I’m Still Here” filmine dair Burul, “Brezilya’nın en önemli yönetmenlerinden Walter Salles’in askeri diktatörlük döneminde kaybedilen Muhalif Politikacı Rubens Paiva ve yıllarca onun akıbetini öğrenmeye çalışan eşi Eunice Paiva’nın gerçek hikayesini anlattığı bu filmin Akademi tarafından hak ettiği takdiri alması güzel bir sürpriz oldu” ifadelerini kullandı.

TRUMP’A ‘SENDEN KORKMUYORUZ’ MESAJI

Donald Trump’ın canlandırıldığı “The Apprentice” filmine dair ise Burul, “Aynı şekilde en iyi erkek oyuncu kategorisinde The Apprentice filminde Donald Trump’ı başarıyla canlandıran Sebastian Stan’in aday gösterilmesi de Hollywood’un Trump’a üstü örtülü bir şekilde ‘Senden korkmuyoruz’ demesi olarak da okunabilir” yorumunda bulundu.

‘BELGESEL KATEGORİSİNDE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ’

Öne çıkan bazı filmlere değinen Burul, belgesel kategorisine dair de bir değerlendirmede bulundu: “Bob Dylan biyografik filmi, A Complete Unknown ise, beklenenden daha çok adaylık alarak son süreçte daha ön plana çıktı, iddialı kategorilerde ödül alma şansını arttırdı. En çok adaylığı alan Emilia Perez ise, Karla Sofía Gascón’un Oscar adayı ilk trans oyuncu olmasıyla çoktan tarihe geçti. En iyi belgesel kategorisi adayları ise adeta dünya çapında bir insan hakları ihlalleri turu attırıyor; Japonya’dan Ukrayna’ya, Kongo’dan Kanada’ya uzanan bu turun galibi muhtemelen ‘No Other Land’ ile Filistinli ve İsrailli belgeselciler olacak.”

NO OTHER LAND

Oscar Ödüllerinin “en iyi belgesel” kategorisinde aday olan filmlerden biri de İsrail'in Batı Şeria'daki işgalinin acımasızlığını gözler önüne seren “No Other Land” oldu.

Masafar Yatta kasabasında geçen “No Other Land”, İsrailli Gazeteci Yuval Abraham ve Filistinli Gazeteci Basel Adra tarafından yönetildi.

Filmin ABD'de herhangi bir dağıtım anlaşması olmamasına rağmen Oscar için kısa listeye kaldığı perşembe günü açıklandı.

“No Other Land”in büyük bölümü Adra'nın çocukluğuna dayanan ve babasının Filistin topraklarına el konulmasını durdurmak için İsrailli askerler ve yerleşimcilere karşı verdiği mücadeleyi gösteren görüntülerden oluşuyor.

Film daha önce geçen yıl şubat ayında Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Belgesel Film Ödülü'nü kazanmıştı, ardından yönetmenlerin ödül alırken yaptığı konuşma gündem olmuştu.

ABRAHAM, BERLİNALE'DE NE DEMİŞTİ?

25 Şubat'ta ödül törenindeki konuşmasında Abraham, "Ben İsrailliyim, Filmin Yardımcı Yönetmeni Basel Adra ise Filistinli ve sadece iki gün sonra aynı olmadığımız bir ülkeye döneceğiz. Ben sivil düzen altında yaşıyorum, Basel ise askeri düzende. Birbirimize sadece 30 dakika uzaklıktayız. Benim oy kullanma hakkım var, onun yok; benim bu ülkede özgürce hareket etmeme izin veriliyor, Basel ise milyonlarca Filistinli gibi kilit altında ve işgal altındaki Batı Şeria'da. Aramızdaki bu eşitsizlik sona ermeli" ifadelerini kullanmıştı. 

Abraham, Berlinale'deki konuşmasının ardından kendisi ve ailesine yönelik tehditlere ilişkin İsrailli sağcı bir çetenin ailesinin evine gelip kendisini tehdit ettiğini açıklamıştı. (KÜLTÜR SERVİSİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Vergide sahte sefer

Vergide sahte sefer

Maliye Bakanı Şimşek’in servet sahiplerinin vergi ödememesine tepkiler üzerine ilan ettiği “vergi denetimi seferberliği”nden koca bir hiç çıktı. Müfettiş yetersizliği nedeniyle şirketlerin sadece yüzde 2’si denetlendi. Sınırlı denetimde bile kaçırıldığı tespit edilen vergi tüm şirketlerin ödediği kurumlar vergisinin yarısına erişti. Vergi yükü her zaman olduğu gibi bordro mahkumu emekçinin sırtında kaldı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Suriye’de Aleviler hem katledildiler hem de “Esed artığı”, “mezhepçi fitne”, “provokatör” gibi suçlamalara maruz kaldılar.

Evrensel'i Takip Et