27 Ocak 2025 20:23

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in katledilmesiyle ilgili takipsizlik kararı verildi

Eyüpsultan’da öldürülen Ayşenur Halil ve Edirnekapı surlarında katledilen İkbal Uzuner’le ilgili soruşturmada savcılık, takipsizlik kararı verdi. Siyasi partiler, kadın dernekleri ve kitle örgütleri, Türkiye genelinde bu cinayetleri protesto ederken, yalnızca Semih Çelik’in sorumlu tutulamayacağını vurguladı. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin yasaların yeterince etkin uygulanmaması eleştirildi.

İstanbul'da 2 genç kızı canice öldürdükten sonra intihar eden Semih Çelik ile ilgili soruşturma tamamlandı. Savcılık, hayatını kaybeden genç kızların olay sırasında Semih Çelik'e direnç göstermediğini, Semih Çelik'e yardım eden üçüncü bir kişinin tespit edilemediğini ve bu eylemlere yönlendirdiği düşünülen satanizm düşünce yapısına ilişkin bir delil elde edilemediğini ve olayın failinin hayatını kaybettiğini belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

DHA’nın haberine göre, kararda, hayatını kaybeden İkbal Uzuner'in, Semih Çelik ile bir dönem ilişki yaşadığı fakat ailelerin araya girmesi ile bu ilişkinin sona erdiği belirtildi. Daha sonra Çelik'in Ayşenur Halil ile ilişki yaşadığı ancak İkbal Uzuner ile de görüşmeye devam ettiği belirtildi. Yapılan soruşturmada, olay günü Ayşenur Halil'in Semih Çelik'in evine gittiği ve burada Çelik tarafından boğazı kesilerek öldürüldüğü, İkbal Uzuner'in ise bu sırada surların önüne gelerek bir süre Semih Çelik'i beklediği, ardından surların üzerindeki Çelik'i görerek el salladığı ve telefonla görüştüğü, sonrasında Çelik'in yanına gitmek için surların üzerine çıktığı belirlendi. Kararda Semih Çelik'in, surların üzerinde buluştuğu İkbal Uzuner'in vücudunun uzuvlarını nizami bir şekilde keserek vahşice katlettiği belirtildi.

SAVCILIKTAN “DİRENÇ GÖSTERMEDİ” KARARI

Cinayetleri inceleyen savcılık, Ayşenur Halil'in öldürüldüğü evde herhangi bir dağınıklığa rastlanılmadığını, 2 genç kızın tırnaklarında Semih Çelik'e ait DNA tespit edilmediğini, İkbal Uzuner surların üzerindeyken herhangi bir bağırma sesi duyulmadığını belirterek 2 genç kızın da Semih Çelik'e karşı herhangi bir direnç gösterdiğine dair bir delil elde edilemediğini belirtti. Öte yandan, ele geçirilen dijital materyallerde, İkbal Uzuner'in daha önce kendisini iple boğmaya çalışırken videoya kaydettiği ve bu videoyu Semih Çelik'e gönderdiği, göğsünde ve vücudunun diğer bölgelerinde kesikler olan fotoğraflar ile müstehcen görüntülerini Çelik'e gönderdiği, Semih Çelik'in ise kafa ve bacak kısımları kesik şekilde bu görüntülere benzer çizdiği kara kalem kadın figürlerini Uzuner'e gönderdiği tespit edildi. Dijital materyaller içerisinde Semih Çelik'in kendisini ve İkbal Uzuner'i öldürmek istediğine dair deliller elde edildiği belirtilirken, yapılan görüşmelerde Semih Çelik'in babası ile olaydan bir gün önce yaptığı görüşmede, 'Reis seni nasıl kesmemi istersin?' dediği, olay günü Ayşenur Halil'i katletmeden önce ise annesine, 'Akşama kadar yaşayacak mıyız?' dediği tespit edildi.

NE OLMUŞTU?

Ayşenur Halil (19), 4 Ekim’de Eyüpsultan’da ölü bulunmuş, aynı tarihte İkbal Uzuner (19) ise Edirnekapı surlarında katledilmişti. Cinayetleri işledikten sonra intihar eden Semih Çelik’in, her iki cinayetten de sorumlu olduğu ortaya çıkmıştı.

Kadın cinayetleri, ülke genelinde protestolara yol açtı. Katliamın yaşandığı Edirnekapı surları önünde toplanan kadınlar ve gençler, kadın cinayetlerini ve iktidarın bu konudaki tutumunu protesto etti. Gençler, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasını talep ederek, kadınların sistematik bir şekilde şiddet karşısında çaresiz bırakıldığını ve cezasızlık ortamının şiddeti artırdığını vurguladı. Edirnekapı surları önünde başlayan protestolar kısa sürede diğer kentlere yayıldı.

Takipsizlik kararının katil Semih Çelik'in olaydan sonra intihar etmiş olması nedeniyle alındığı öğrenildi. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Korku rantı!

Korku rantı!

Saray iktidarı 6.2’lik İstanbul depreminin korkusunu, rant projelerinin hızlandırılmasının aracına çevirme hazırlığında. Şimdiye kadar başta Kanal İstanbul ve rezerv alan uygulamasıyla kaynağı lüks konut projelerine ve müteahhitlere aktaran iktidar, daha büyük projelerin adımlarını atacağını duyurdu. Projelerden emekçilere düşen ise ödenemeyen taksitler ve güvensiz evler oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan AFAD'la yaptığı deprem toplantısında "Deprem uzmanlarıyla görüşün, farklı fikirleri de dahil edin" demiş.

Evrensel'i Takip Et