Yunanistan’da üretici köylüler yine barikatlarda

Seyit ALDOĞAN
Atina

Avrupa Birliği (AB) ve Yunanistan hükümetinin tarımın her kolunda köylüleri üretemez duruma getiren ve kapitalist çiftliklerle uluslararası tekellerin kâr ve çıkarlarını gözeten ortak tarım politikalarında ısrar etmesi Yunan köylülerin, bir kez daha alanlara çıkmasına neden oldu. Köylüler ülke genelini kapsayan arterlerde barikatlar kurmaya başladı.

30’DAN FAZLA BÖLGEDE TOPLANTILAR

Batı Trakya’dan Girit Adası’na kadar otuzun üstünde şehir ve beldede köylü sendikalarının yaptığı genel toplantılarda “Bıçağın kemiğe dayandığı” tartışıldı. Sorunlar çözülene kadar çeşitli mücadele ve direniş biçimlerinin ülke genelinde yaygınlaştırılması kararı alındı.

Tarım üretiminin en yoğun yapıldığı Teselya Ovası’na bağlı köylü sendikalarının çağrısıyla yapılan toplantılara ülke genelinde örgütlü bulunan üretici köylüler doğrudan katıldı. Genel kurul toplantıları yapıldı ve sonrasında kurulan koordinasyon komitesi aracılığıyla direnişin merkezileştirildiği açıklandı.

ÖNE ÇIKAN TALEPLER

Üretici köylüler tüm bu sürecin ardından şu talepleri öne çıkardılar:  

• Taban fiyatlarının üretim maliyetlerinin göz önünde bulundurularak tespit edilmesi
• Doğal afetlerden kaynaklanan tüm zararların “yüzde 100” oranında ödenmesi
• Başta yakıt, elektrik, tohum vb. olmak üzere üretim giderlerinin düşürülmesi
• Üretimin her aşamasında hastalıklar ve doğal afetlere karşı üretimin sigortalanması
• Tarımda gerekli altyapının kurulması
• Yem fiyatlarının düşürülmesi
• Emekli köylü aylıklarının artırılması

HÜKÜMETİN BAHANELERİ GERÇEK DEĞİL

Köylüler bu taleplerin “yaşamsal” olduğunu ve geri adım atmayacaklarını belirtirken, iktidardaki sağcı Yeni Demokrasi (ND) hükümetinin “Bütçe olmadığı”, “Rekabetçi ekonomiye hizmet etmediği”, “Uluslararası konjonktürel durumun kötü olması” vb. açıklamaları ise gerçeği yansıtmıyor. Silahlanma politikalarına milyarlar yatırılır ve teşvik adı altında sanayicilere devasa miktarlarda bütçeler aktarılırken küçük ve orta köylülerin taleplerinin karşılanmaması bu kesimler içinde tepkilerin birikmesine yol açıyor.

Köylüler, son yıllarda üretimde ciddi artış olmasına rağmen gelirlerdeki gözle görülür düşüşün sermaye yanlısı politikalardan kaynaklandığını belirtiyor ve AB ile hükümet tarafından ayrılan sübvansiyonların yüzde 75’inin tarım ürünleri işleten kapitalist işletmelere gittiğini söylüyorlar. Tarım ürünleri işleyen kapitalist işletmelerin kârlarındaki büyük artışlar ve ciddi sermaye birikimi AB İstatistik Ofisi EUROSTAT raporlarına da yansıyor.

Örneğin Kalamata bölgesindeki zeytinlik alanların yüzde 14 arttığını, kalitenin yükseldiğini söyleyen köylüler kendilerinden 4 avroya alınan yağın marketlerde 14-16 avro arası satıldığını belirtiyorlar. Halbuki Yunanistan, AB ülkeleri içinde yağ üretiminde yer alan ilk beş ülke içinde yer alıyor ve sofralık zeytinde ise birinci sırada.

DOĞAL AFETLER VE KURAKLIK SORUNU

Üreticilerin doğal afetler, kuraklık ve hastalıklardan kaynaklanan zararları ise bir başka sorun. 2023 yılında Teselya Ovası’nın su altında kalması ve on binlerce besi ve süt hayvanının telef olması sonrası köylülere sadece göstermelik yardımlarda bulunuldu. Hâlâ yardım alamamış üreticiler bulunuyor.

Pamuk üreticileri pamuğun kilosuna 44 sent verildiğini, giderlerin karşılanması için dönüm başına 580 kilo verim alınması gerektiğini ancak hava koşulları nedeniyle bunun imkansız olduğunu belirtirken, buğday üreticileri buğdayı 23 sente sattıklarını, bir kilo ekmeğin ise 2.20 avro olduğunu hatırlatıyor ve ağır sömürüye dikkat çekiyorlar.

3 ŞUBAT’TA BÜYÜK MİTİNG: İŞÇİLER, KÖYLÜLER TEK YUMRUK!

Ülke genelinde devam eden toplantılarda alınan kararlar doğrultusunda Teselya Ovası’nın belli yerlerinde çok sayıda traktör arterlere çıkarak yolların kenarlarında park ettiler. 3 Şubat’ta bütün Teselya köylülerinin katılacağı miting çağrısı yapan köylülerin daha sonra yolları ulaşıma kapatacakları söyleniyor.

Yoğun tarımın olduğu Kardiça şehrindeki köylüler önceki gün bir yandan E65 Karayolu’na traktör ve diğer tarım araçlarıyla barikat kurarken bir yandan da şehrin merkezinde kitlesel bir gösteri yaptılar. “İşçiler, köylüler tek yumruk tek ses”, “Mücadele etmezsek son dönüm toprak da kaybolacak” gibi sloganlar atıldı ve ezilen halk kesimleriyle, işçi ve emekçilerin sermaye politikalarına karşı ortak mücadele etmesinin önemi üzerinde duruldu.

Bu arada Kardiça İnşaat İşçileri Sendikası da köylülerin direnişlerinin yanında olunacağını ve destek verileceğini açıkladı.

TALEPLER KABUL EDİLMEZSE HEDEF ATİNA

Teselya Ovası’nın büyük şehirlerinden biri olan Larisa’da ise bugün gösterilerin yapılacağı duyuruldu. Köylü sendikalarının yaptığı açıklamada şu görüşler dile getirildi:

“Kamu hizmeti veren sağlık sistemi ortadan kaldırıldı. Eğitimin ticarileştirilmesi dolayısıyla çocuklarımızı okutmada zorlanıyoruz. Ülkemizin NATO saflarında savaşlara katılmasından endişe duyuyoruz. NATO’nun savaş harcamalarına devasa miktarlarda bütçe ayrılırken barış içinde yaşamak isteyen halkımız tehlikeye sürükleniyor. Hepimiz bütün bunlar yaşanırken bölgemizde su baskınlarını önleyecek gerekli altyapının kurulmadığını görüyor ve izliyoruz. Biz köylüler ve besiciler hükümet ve AB’nin yıkıcı ortak tarım politikalarına karşı yollara çıkıyoruz.”

Teselya Ovası’nın bir başka şehri olan Trikala’da da perşembe günü tarım araçları ve traktörlerle gösteri yapıldı. Kitlesel geçen gösteriye emekçi sendikaları, üniversite öğrencileri, kadın örgütleri ve emekli sendikaları destek verdiler.

Bu arada Doğu Trakya’dan Girit Adası’na kadar Pella, İmatia, Kilkis, Malgara, Katerini, Evia, Ftiotida, Pirgos ,İlias, Egio, Kalavrita, Preveza, Arta, Yannena vb. çok sayıda il ve beldelerde gösterilerin yapılacağı ve yollara barikatlar kurulacağı açıklanmış bulunuyor.

Köylüler hükümetin taleplere olumlu yanıt vermemesi durumunda başkent Atina’da traktörlerle merkezi bir gösteri yapacaklarını söylüyorlar.