Antik balık solungaçlarından gelen miras
Bilim insanları, dış kulaklarımızın (Şu elle dokunduğunuz, yumuşak ve kıvrımlı kısım) balıkların solungaçlarından gelmiş olabileceğine dair büyüleyici bulgular elde etti.
Fotoğraf: Flickr/CC-01.0
SELİN AKDEMİR*
Düşünün ki bir deniz kenarındasınız ve bir balık suyun altında nazikçe yüzüyor. Şimdi, o balığın solungaçlarına bakın. Biraz hayal gücüyle, milyonlarca yıl önce o solungaçların evrimleşerek kulağımıza dönüştüğünü düşünebilir misiniz? İlginç gelebilir, hatta biraz şaşırtıcı, değil mi? Ancak bilim insanları, kulağımızın bu hikayesinin gerçekten de antik balık solungaçlarına kadar uzandığını ortaya çıkardı.
BALIK SOLUNGAÇLARINDAN İNSAN KULAKLARINA UZANAN EVRİMSEL YOLCULUK
Bilim insanları, dış kulaklarımızın (Şu elle dokunduğunuz, yumuşak ve kıvrımlı kısım) balıkların solungaçlarından gelmiş olabileceğine dair büyüleyici bulgular elde etti. Araştırmalar, balıkların solungaçlarında bulunan esnek bir kıkırdak türünün milyonlarca yıl önce evrimsel bir yolculuğa çıktığını ve dış kulağımıza dönüştüğünü gösteriyor. Bu kıkırdak türü, “elastik kıkırdak” olarak biliniyor ve insanlarda sadece kulak gibi esnek yapılarda bulunuyor. İlginç bir şekilde, balıkların solungaçlarında da aynı tür kıkırdak mevcut.
GENETİK İPUÇLARI: EVRİMSEL BİR DEDEKTİFLİK HİKAYESİ
Araştırmacılar, zebrafish (Bir tür küçük tatlısu balığı) ve insan genleri arasında bir bağlantı kurdu. İnsan kulağının gelişiminde rol oynayan genetik “anahtarlar” (genetik enhancer’lar) balıkların solungaçlarında aktif hale getirildiğinde, benzer bir etki yaratıyor. Daha da etkileyici olan, bu genetik anahtarların balıkların genetik kodlarına yerleştirildiğinde zebrafish solungaçlarında, insan kulağına benzer yapıların oluşması.
Bu sadece bir deneyle sınırlı değil. Aynı süreç, farelerde, sürüngenlerde ve hatta atalarımız olan amfibilerde de tekrarlandı. Hepsinin ortak bir genetik mirası paylaştığı ortaya çıktı: Antik balıkların solungaçlarından gelen bir miras!
NEDEN ÖNEMLİ?
Belki şu an kulağınıza bu bilgi eğlenceli bir detay gibi gelebilir. Ancak bu buluş, evrimsel biyolojinin nasıl işlediğini anlamamız için güzel bir örnek. Evrim, sürekli değişim ve adaptasyon demek. Balıkların solungaçları, milyonlarca yıl boyunca farklı türlerde farklı işlevler üstlendi. Ve bugün, bu miras sayesinde duyabiliyoruz.
HİKAYENİN DERİN KÖKLERİ
Dış kulaklarımızın kökeni, yalnızca balıklara değil, daha da eskiye, 400 milyon yıl önce yaşayan atalarımıza kadar uzanıyor. Örneğin, at nalı yengeçleri gibi “yaşayan fosiller” üzerinde yapılan çalışmalar, bu bağlantının daha da eski olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu canlıların genetik yapılarında, bizim kulaklarımızın gelişiminde yer alan genetik elementleri buldu.
*Bu yazı 23 Ocak 2025 tarihinde Sivil Bilim internet sitesinde yayımlanmıştır.