Evrensel'in manşeti | Ücret, fiyat, şubat

Sendikasız milyonlarca işçi ücret zamlarını şubatın ilk günü olan bugünden itibaren öğrenecek. Kârlarını garantilemek isteyen patronlar, asgari ücret zammını çıta kabul ediyor, ürün fiyatlarına zam yapıyor. İşçilerin tutumu, 2025’in nasıl geçeceğinin de işareti olacak.

Kayıtlı 16.9 milyon işçinin 15.6 milyonu sendikasız. Kayıtsız işçiler katıldığında toplam çalışan sayısı 30 milyona, sendikasız işçi sayısı da 28.6 milyona çıkıyor. Milyonlarca sendikasız işçinin eline geçecek yeni yıl zammı ise bugünden itibaren belli olacak. Patronların çıtası iktidarın asgari ücrete yaptığı yüzde 30 zam.

Kârlarını korumak için ücretleri baskılayan, fiyatlara zam yapan patronlar, işler azalınca işçi kıyımına girişiyor. Antep ve Bursa’nın tekstil fabrikalarından Tuzla tersanelerine, Trakya’nın plastik fabrikasından Kayseri’nin metal fabrikalarına kadar patronlar aynı planı uyguluyor, işsizlik korkusu salarak “Zam istemeyin” diyor.

Gazetemize konuşan işçiler, eriyen ücretler nedeniyle zaten geçinemez hale geldiklerini, enflasyonun altında belirlenen asgari ücret zammının daha da zor duruma düşüreceğini söylüyor: “Borçlar ile ay sonunu getiriyoruz. Bir evden iki, üç kişi çalışmasa nefes bile alamayız. Evet, işsizlik kaygısı var ama geçim kaygısı daha fazla.”

MESS’in yüzde 30 zam dayatmasına ve iktidarın grev yasağına rağmen mücadelelerini sürdürerek kazanım elde eden Birleşik Metal-İş üyesi Grid ve Hitachi işçileri şu çağrıyı yaptı: “Biz işçi dayanışmasıyla kazandık. Sendikalı, örgütlü olun. Tüm işçilere önerimiz insanca yaşayacak ücret talebi etrafında mücadeleye girmeleridir.”

AÇLIK ‘ASGARİYİ’ YUTTU

Erdoğan-Şimşek programı kapsamında yüzde 30 artışla 22 bin 104 lira olarak belirlenen 2025 yılı asgari ücreti daha ele geçmeden açlık sınırının altında kaldı. Açlık sınırı 22 bin 131 TL’ye yükseldi, yoksulluk sınırı ise 72 bin lirayı gördü ve asgari ücretin üç katını aştı.

ÜCRETİMİZİ NE BELİRLER?

Anayasa “Ücret emeğin karşılığıdır” diyor. Bu büyük bir yanılgı. Bu ifade bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde emeğin bir değeri olduğu varsayımına dayanır. Emek şüphesiz değerli. Ama burada bahis olunan o değer değil. Sermayedar, emekçinin kendisini değil, emek gücünü satın alır. Emek gücü piyasadan alınan bir meta, karşılığında ödenen ise onun fiyatıdır. 

(HABER MERKEZİ)