ADAM-DER: Teğmenlerin ihracı topyekûn bir saldırının parçasıdır

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), ihraç edilen 5 teğmen ve 3 sicil amiri subaya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Teğmenlerin ihracının münferit değil planlı, programlı ve topyekûn bir saldırının parçası olduğu belirtilen açıklamada, "faşizme karşı seferber olma" çağrısı yapıldı.

“DİKTATÖRLÜK REJİMİNİN İNŞASI İÇİN”

Toplumun her kesiminin iktidarın topyekûn saldırısı altında olduğu kaydedilen açıklamada, “Gün, hatta saat geçmiyor ki, bir işçi, bir esnaf, bir sanatçı, bir gazeteci, bir öğrenci, bir siyasetçi, her siyasi ve dini inançtan kadın, erkek, genç, yaşlı bir insan; haksız ve hukuksuz biçimde göz altına alınmasın ve tutuklanmasın! Gün geçmiyor ki, bir çalışan mesleğinden atılmasın, işinden aşından mahrum bırakılmasın! Neden? Tüm bunlar, hak, hukuk, adalet ve demokrasinin yerine; keyfi kararcılık ve mutlak şiddetle sürdürülebilecek diktatörlük rejiminin inşası için, muktedirlerin bekası için yapılıyor” ifadeleri kullanıldı.

“KANUNSUZ SUÇ, TANIMSIZ DİSİPLİNSİZLİK OLMAZ”

İktidarın bu yoldaki son icraatlarından birisinin de 5 Teğmen ve 3 sicil amiri subayın TSK’dan atılmaları olduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu yılki Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası yaptıkları yemin ve attıkları ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ sloganı nedeniyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Teğmenlerin TSK’dan ihraç edildiklerini MSB dün açıkladı. MSB açıklamasında ‘Önceliği müessese disiplinin muhafazası ve idamesi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; disipline aykırı hiçbir eylem, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır’ demektedir. Hayır itiraz ediyoruz, gerçek bu değildir! Orada bir disiplinsizlik yoktur. Teğmenlere atılı disiplinsizlik suçlaması hukuksuz ve keyfi karar ürünüdür. Teğmenler mezuniyet töreni süresince belirlenen programı bozacak bir fiilde bulunmamışlardır. Tören sonrasında da yapılan TSK’da yıllardır süregelen yemin tekrarlarının ibarettir. Ve bu yemin metninin yasak olduğuna dair herhangi bir hüküm yoktur. Teğmenlere bu metni okumamaları için önceden verilmiş bir emir de yoktur. Kanunsuz suç, emirsiz emre itaatsizlik, tanımsız disiplinsizlik olmaz” denildi.

“KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ TEHDİT FAŞİZMDİR”

Haksızlığa uğrayan teğmenlerin tekrar TSK’ya dönmeleri mücadelesinde yanlarında olacaklarının belirtildiği açıklamada, “Tüm demokrasi yanlısı kişi ve örgütlemeleri de mücadele ve dayanışmaya çağırıyoruz. Teğmenlerin ihracı münferit bir olay değil, planlı programlı topyekûn bir saldırının parçasıdır. Bu nedenle neyle karşı karşıya olduğumuzu görmeli ve gördüğümüze uygun davranmak zorundayız. Bugün ‘şahsım devleti’ denilen rejim, AKP-MHP faşist bloğunun iktidarıdır. Faşist bir iktidarla karşı karşıyayız. Faşizmin siyasal, tarihsel ve yeni özellikleriyle tam olarak kurumsallaşmış ‘Faşist Devlet Biçimi’ haline gelememiş olması, iktidarın faşist niteliğini göz ardı etmemizi gerektirmez. Karşı karşıya olduğumuz büyük tehdit faşizmdir” ifadelerine yer verildi.

“ANTİ-FAŞİST İTTİFAK YAŞAMSAL ZORUNLULUKTUR”

Son olarak yapılan haksızlıklara karşı çıkmanın tüm demokrasi güçlerinin vazgeçilmez görevi olduğu kaydedilen açıklamada “Ama esas görev faşist iktidarı alaşağı edilebilmesidir. Ve faşizmi iktidardan alaşağı etmek ancak tüm anti-faşist güçlerin ittifakı içinde topyekûn mücadelesiyle mümkündür. Bunun için en geniş anti-faşist ittifakın inşası tercih ve gereklilikten öte yaşamsal bir zorunluluktur” denildi. (İzmir/EVRENSEL)