3 Şubat 2025 02:25
/
Güncelleme: 07:29

Mitsubishi'de iş cinayetinin ardından bir yıl geçti, bir sorumlu dahi yargılanmadı

Mitsubishi Fabrikası'nın inşaatı sırasında Alibaba Gökalp ve Zülfü Yıldız'ın iş cinayetinde yaşamını yitirmesinin ardından bir yıl geçti ancak bir sorumlu dahi yargılanmadı.

Mitsubishi'de iş cinayetinin ardından bir yıl geçti, bir  sorumlu dahi yargılanmadı

Fotoğraf: DHA

Emirhan DURMAZ
İzmir

Mitsubishi Fabrikası'nın inşaatı sırasında Alibaba Gökalp ve Zülfü Yıldız'ın iş cinayetinde yaşamını yitirmesinin ardından bir yıl geçti ve hala sorumluların yargılanması için adım atılmadı. Gökalp ve Yıldız aileleri iş cinayetinde sorumluluğu olan herkesin ve Mitsubishi'nin yargılanmasını, gereken cezayı almasını talep ediyor.

SORUMLULUĞU OLANLAR DIŞARDALAR

Geçen bir yıl içerisinde çokça sıkıntı yaşadıklarını, hala kabullenemediklerini dile getiren Nuray Gökalp "Hala işten çıkıp eve gelecekler diye bekliyoruz. Yaşadığımız acının bir tarifi olamaz. Adaletin yerini bulmaması ise bizlerin acısını kat kat arttırıyor. Sorumluluğu olanlar elini kolunu sallayarak dolaşırken bizler her gün içimizde bu acıyla yaşamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Alibaba Gökalp'in oğlu Cem Gökalp ise "Son bir yıl içerisinde yaşadığımız en büyük etki ve kayıp babaannemdi. Bu acıya daha fazla dayanamadı ve o da hayatını kaybetti. Bizi çok derinden etkiledi. İçimizde yaşadığımız manevi zararların ölçülebilir bir boyutu bulunmuyor" dedi.

İş cinayetlerinde yaşamını kaybedenlerin arkasında derin izler ve üzüntüler bıraktığını söyleyen Cem Gökalp "Çalışanlar ne kadar dikkatli olmak isteseler de çalıştıkları insanlar ve firmalar onları hızlı olmaya ve dikkatsiz olmaya itiyor. Bazen doğru ve güvenli çalışma alanları sağlama zorunluluğunda olanların bunu önemsemeyip insanları ölüme terketmeleri kabul edilemez. Babam ve Zülfü amcayı da böyle kaybettik. Durmak bilmeyen çalışma temposu ve alınmayan en basit önlemler nedeniyle iş cinayetine kurban edildiler" diye konuştu.

"HALA DİLEKÇELERİMİZİN SONUCUNU KOVALIYORUZ"

Hukuki açıdan henüz bir ilerleme kaydedilmediğini belirten Cem Gökalp "Hala bilirkişi raporunun itirazına yazdığımız ve karşılık bulmayan dilekçelerimizin sonucunu kovalıyoruz. Yüreğimizi yaralayıp bizi eksik bırakanlar en azından adalet karşısında cezalarını bularak bunun hesabını daha fazla zaman geçmeden, özgürlükleri bizim gibi ellerinden alınıp anlamaları sağlanmalıdır. Bizim içimiz hiçbir zaman soğumayacak onlar da bu kadar rahat olmamalılar" dedi.

"ADALET BİR GÜN MUTLAKA GELECEK"

Kaybettiği eşinin yokluğunu hala kabul edemediğini dile getiren Gülay Yıldız ise şöyle konuştu: "Tüm hayatını bize adayan can yoldaşımın yokluğunu kabul edemiyorum. Onlara bunu yaşatanlar cezalarını mutlaka çekecek. Hak yerini bulana kadar mücadele edeceğiz, sorumlular yargı önünde hesap verecek. Bu ülkeye de adalet mutlaka bir gün gelecek. Bütün hayatımız zindan oldu. Bize yaşattıkları zindanı umarım onlarda yaşar. Hak, hukuk, adalet demekten vazgeçmeyeceğiz."

"SIRADAN İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ ALINSAYDI BUGÜN HAYATTA OLACAKLARDI"

Hukuki sürece dair konuştuğumuz davanın avukatı Özgür Metin süreci şöyle aktardı: "Zülfü Yıldız ve Ali Baba Gökalp isimli işçilerin hayatını kaybetmelerinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturma aşaması halen devam etmektedir.  Son derece basit ve sıradan iş güvenliği önlemleri alınsaydı bu iki işçi bugün hayatta olacaklardı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Manisa Organize Sanayi Bölgesinde de sıklıkla iş kazaları ve iş cinayetleri yaşanmaktadır. Bu durumun en önemli sebeblerinden biri de açılan ceza davalarında gerçek sorumluların yargılanmaması ve verilen cezaların caydırıcı olmaktan oldukça uzak olmasıdır. Biz bu davada da diğer iş cinayetlerindekine benzer bir cezasızlık durumu ile karşılaşmamak adına elimizden gelen tüm hukuki olanakları kullanacağız."


İŞÇİLER DERSİM'DE ANILDI: ÜLKEYİ İŞÇİLERİN MEZARLIĞINA ÇEVİRDİLER

Dersim'de anma

Fotorağf: Evrensel

Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Mitsubishi Fabrikası'nın inşaatı sırasında Alibaba Gökalp ve Zülfü Yıldız'ın iş cinayetinde yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçti. Gökalp'in ve Yıldız'ın ailesi ile Emek Partisi üyeleri Zülfü Yıldız'ın mezarı başında toplandı. Burada konuşan EMEP MYK üyesi Orhan Kurul, ülkenin işçilerin emekçilerin mezarlığına çevrildiğini söyleyerek “Bu mücadeleyi büyütmezsek her birimize, her birimizin payına yakınına, çocuğuna bu ülkede ölümden başka bir şey düşmüyor” diye konuştu.

"BİR YILDIR İŞÇİLER EMEKÇİLER ÖLMEYE DEVAM EDİYOR"

Bir yıldır, yaşanan acının üzerine bir sürü acının daha eklendiğini söyleyen Kurul "Bizim öfkemiz de büyüdü bu bir yılda. Ali ve Zülfü hayatını kaybettiğinden beridir bu ülkede işçiler, emekçiler ölmeye devam ediyor. Gençler, kadınlar ölmeye devam ediyor, sokak ortasında katlediliyorlar. Bu ülkeyi işçilerin, emekçilerin mezarlığına çevirdiler" dedi.

"İŞÇİ CİNAYETLERİNİN KADER OLARAK GÖSTERİLMESİNE KARŞI"

İş cinayetlerinin kader olarak gösterilmesine karşın hatırlatmalarda bulunan Kurul “Ali ile Zülfü Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde Mitsubishi fabrikasına ait bir fabrikada çalışıyorlardı. Alt taşeronlara işçilik yapan bu iki arkadaşımız elyaf yığınlarının üzerinde kaynak yapmaya zorlandılar. Tonlarca elyaf yığınının üzerinde kaynak yapan arkadaşlarımızın çalıştığı yerden düşen ateş elyafı yaktı. İki arkadaşımız ateşlerin içerisinde yanmamak için kendisini atmak zorunda kaldılar aşağıya. Sonra söndüremediler. Kepçeyle üzerine kum döktüler. Bize bunları yaşattılar” dedi.

"BU CİNAYET KASTEN İŞLENMİŞ BİR CİNAYET"

Hazırlanan otopsi raporunda ölüm sebebinin karbon monoksit zehirlenmesi ve düşmeye bağlı ölüm olarak belirlendiğini söyleyen Kurul “Şimdi sanki Mitsubishi fabrikasının hiçbir suçu yokmuş gibi fabrikada çalışan bir iş güvenliği uzmanı ve vardiya amirine suçu yıkarak işin içerisinden kurtulmaya çalışıyorlar. Biz ilk günden beridir bunun kasten işlenmiş bir cinayet olduğunu söylüyoruz. Emek Partisi olarak Partili avukatlarımızla, milletvekillerimizle, partimizin bütün kanallarıyla bunu zorlayacağız. Bu cinayetin hesabını sormak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bir kez daha buradan onun ailesinin, köylülerinin yanından sesleniyoruz. Bu işi bir tane vardiya amirine, bir tane iş güvenliği uzmanına yıkarak kurtulamazsınız. Mitsubishi fabrikasının asıl patronu yargılanacak. Aşağıya kadar inen bütün taşeron firmalar bu işin güvenliğini almayan bütün insanlar yargılanmak zorunda. Yargılanırsa ailemizin içi rahat eder, bizim içimiz rahat eder” diye konuştu.

"MÜCADELEYİ BÜYÜTMEZSEK PAYIMIZA ÖLÜM DÜŞÜYOR"

Kartalkaya Katliamı’nda 78 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Kurul “Bu ülkede insanlar yanarak ölüyor arkadaşlar. Yirmi birinci yüzyıldayız. Bu ülkede insanları yanarak ölmeye mecbur bırakıyorlar. Niye? İki tane patronun cebinden biraz daha fazla para çıkacak diye. Zülfü ve Ali'nin iş güvenliği önlemleri alınmış olsaydı bugün iki arkadaşımız için biz böyle bir konuşma yapmıyorduk. Ailemiz bunun acısını çekmiyordu. Niye? Bunun önlemini almak çok mu zor? Bunu yapmaları çok kolay ama patronlar için bunlar kendilerinin cebinden çıkacak birkaç kuruş daha para. Biz bir kez daha bu ülkede patronların ceplerinden biraz daha fazla para çıkacak diye insanları ölüme göndermelerine karşı buradan Zülfü'nün köyünden söylüyoruz: bu mücadeleyi büyütmezsek her birimize her birimizin payına yakınına, çocuğuna bu ülkede ölümden başka bir şey düşmüyor” dedi.

"BİR TANE DAHA İŞÇİ ÖLMESİN DİYE"

Emek Partisi Genel Merkezi tarafından başlatılan “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” kampanyasını hatırlatan Kurul “Zülfü'nün mezarı başında da söylüyoruz, bu kampanya başarıya ulaşıncaya kadar, bu ülkede bir tane daha işçi hayatını kaybetmesin diye bu ülkede bir tane daha emekçi alınmayan önlemler yüzünden toprağa girmesin diye bu mücadeleyi büyüteceğiz, başaracağız, tekrardan başımız sağ olsun” dedi. (Dersim/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sivil kanıyla harita çiziyorlar

Sivil kanıyla harita çiziyorlar

Suriye’de aralık ayında yönetimi ele geçiren Batı destekli cihatçıların, ülkedeki farklı etnik ve dini gruplara yönelik katliamları artarken, emperyalist güçler bu kanlı ortamı bölge haritasını yeniden şekillendirmek için bir fırsat olarak görüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İktidar yoksullaştırdığı halkın imdadına yetişen kent lokantalarından rahatsız. Kent lokantasını öven Vedat Milor’a soruşturma açıldı.

Evrensel'i Takip Et