Teğmenlerin ihracı: 'İktidar için büyük başarısızlık’
Eski Kurmay Yarbay ve Serbestiyet Yazarı Hakan Şahin, mezuniyet törenindeki yeminleri nedeniyle teğmenlerin ihracına varan süreçte yaşananları, öncesi ve sonrasıyla değerlendirdi.
Birkan BULUT
Mezuniyet törenlerinde subay yeminini okuyan beş teğmenin ordudan ihraç edilmesine tepkiler sürüyor. Muhalefet “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganının cezalandırıldığını söylerken, iktidar muhalefeti suistimalle suçluyor. Peki iktidarın özellikle darbe girişiminden sonra köklü müdahalelerde bulunduğu orduda bu tepki nasıl ortaya çıktı, ne anlama geliyor ve bundan sonra süreç nasıl seyredecek. Eski Kurmay Yarbay ve Serbestiyet Yazarı Hakan Şahin, sorularımızı yanıtladı.
Daha önceki mezuniyetlerde de geleneksel şekilde yemin ediliyordu. Bu kez farklı olan nedir?
Aslında orada yanlış anlama var. Teğmenlerin ettiği yemin 1995 yılında edilmeye başlanıyor. Yaşar Büyükanıt Harp Okulunda komutanken, o dönem devre birincisi teğmenin konuşmasındaki bir paragrafta yer alıyor bu kısmı beğenen Büyükanıt, 7-8 yıl sonra genelkurmay başkanı olunca subay yemini olarak okutmaya başlıyor. 27 yıl bu resmi yemin okutulduktan sonra 2023’te yönergede değişiklik yapıldı, yerine erlerin yemini getirildi. Buna imza atan Milli Savunma Bakanı o kadar haberdar değil ki yaptığı işten; iki hafta önce katıldığı özel kuvvetlerin mezuniyetinde bu yemin ediliyordu.
2023’te yemin kaldırılınca teğmenler “Nasıl olur da kaç yıldır uygulanan yemin kaldırılır” diyerek, yemini edeceklerini söylüyorlar. Yani iktidar bu olayı önemsemekte de biraz da haklı. O yıl bir orta yol bulunuyor. 29 ağustos gecesi öğrencilerin kendi binalarının alanında, başlarında bir komutan eşliğinde resmi bir tören olmayacak şekilde yemin ediyorlar. 2024’te de kendi aralarında yapacaklarken, rektörlük veya dekanlık bunu da yapmayacaksınız diyor. Bunun üzerine tepki göstererek bu yola başvuruyorlar.
İhraç edilmeleri beklendik bir sonuçtu. Fakat iktidarın öncesi bir yana, 15 Temmuz darbe girişiminden yaptığı müdahaleler neden ordu gibi bir yerde tutmuyor? Okula alım süreçleri, sıkı eğitim...
İşte bütün mesele bu. İktidar da aynı soruyu kendisine soruyordur muhtemelen. Sormuyorsa da sorması gerekir. Darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti ve bir şeylerin kurumsallaşması için uzun bir süre. Harp okuluna öğrenci alımlarında AKP kadroları, SADAT, TÜGVA partinin il-ilçe başkanlıklarının referansları gibi yollara başvuruluyor. Yani kendileri açısından olabildiğince güvenilir bir kitleden öğrenci alımı yapmaya çalışıyorlar. 4 sene de endoktrinizasyon yapılıyor fakat netice bu oluyor. Yani 950 teğmenin 50’si böyle bir şey yaptı ve geri kalan teğmenlerin çoğunluğu da katıldı. İktidar adına büyük bir başarısızlık.
Peki bu nasıl oluyor? Bir defa bu çocukların geldikleri toplumsal kökenler, sınıflar aşağı yukarı belli. Çok zengin ailelerin veya çok yoksulların çocukları yok. Bu ailelerin çocuklara aktardığı birtakım kodlar var. Atatürk, cumhuriyet gibi temel değerlerden bahsediyorum. Mili Savunma Üniversitesine Erhan Afyoncu’nun rektör olarak atanması, sivil dekanların ve hocaların verdiği eğitimin temel kodlarını değiştirecek kadar güçlü olamadığını görüyoruz.
Teğmenlere verilen ceza, ordu veya askeri öğrenciler arasında nasıl etki yarattı, yaratır. Gözleminiz var mı?
Cezalandırılan teğmen sayısı sadece 5 kişi. Bu geride kalanlar üzerinden korku dalgası yaratacaktır. Sadece törenlerle alakalı değil. Birçok konuda subaylar içerisinde, yazılı mevzuatın dışına çıkmayı gerektiren hallerde bile -operasyon ve harekatları kastediyorum- çıkılamayacağını düşünüyorum.
Peki teğmenlere yönelik ceza ile iktidarın son süreçte artırdığı baskıların ilişkisi konusunda ne dersiniz?
Zamanlama açısından denk geldi. TSK üzerinde baskıların artmasına ihtiyaçları yok çünkü OHAL döneminde zaten kurmuşlardı.
Bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?
Bu idari bir işlem olduğu için idare mahkemesinde haklarını arayacaklardır ama ülkenin bu ortamında geri dönmeleri yönünde karar verileceğini sanmıyorum. Barış akademisyenlerinin de az bir kesimi için dönüş kararı verilmişti.
Uzun vadede ise bu olayın bir süre daha tartışılacağını ve unutulacağını düşünüyorum. İktidar da bu kadar gündem olmasını istemiyor. Çünkü eğer 5 değil daha fazla teğmen ihraç edilmiş olsaydı, AKP’nin öngöremeyeceği kadar suskun kesimin tepkisini görebilirdi. Mesela 10 Kasım törenlerindeki tartışmalar nedeniyle ihraç edilen teğmenlerin de bugün ne yaptığı gündeme gelmiyor.
Evrensel'i Takip Et