Marmara Üniversitesi’nde ülkücü gruplar öğrencileri darp etti

Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsünde eğitim gören öğrencilerden Alperen Kargıoğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımı nedeniyle ülkücü gruplar tarafından darp edildiğini iddia etti. Şikayetçi olsa da hukuk yollarının işlemediğini anlatan Alperen, polisin bile kendisine tavır uyguladığını, okulda ülkücüler tarafından sürekli taciz edildiğini anlattı. Gazetemize konuşan Alperen, kendisinin yaşadıklarını başka sıra arkadaşlarının da yaşadığından bahsetti.

PAYLAŞIM YA DA YORUM YAPANI DARP ETTİLER

Olayın 2023 yılının ekim ayında başladığını söyleyen Alperen, “Okulun ana giriş kapısının önünde ülkücü gruplar Afişin üzerinde şöyle bir yazı var. ‘Marmara Üniversitesine terör sempatizanları ve teröristler giremez.’ Ama bu afiş gerçekten okulun ana girişiminin önünde gayet görülebilecek bir yerdeydi, rektörlük tarafından kaldırılmadı diye biliyorum. Sonrasında yine ülkücü bir grubun sosyal medya hesabından bu afişin fotoğrafı paylaşılıyor. Bir arkadaşımız da onu alıntılayıp LOL yazıyor sadece. Arkadaşımın paylaşımının altına da bazı dalga geçilen yorumlar geliyor. Bu yorumların ardından ülkücü olduğunu bildiğimiz birkaç kiki Lol yazdığı paylaşımın altına ülkücü gruplarla dalga geçildiği için okulda arkadaşımızın koluna girerek kıstırıyorlar. Arkadaşıma zorla özür paylaşımı yaptırıyorlar. Paylaşımda ‘Başta Oğuzhan reis olmak üzere yaptığım terbiyesizlik saygısızlık için özür dilerim gibi bir paylaşım yapıyor. Aynı zamanda o paylaşımın altına yorum yapan başka bir arkadaşımızı da iktisat fakültesinde darp ettiklerini de biliyoruz. Darp edilen arkadaş anlatıyordu bunu da” diyerek kendisinden önce başka bir arkadaşının da benzer sorunlar yaşadığını anlatıyor.

“ANKARA’DAN EMİR GELMİŞ, ŞİKAYETÇİ OLMA DİYE TEHDİT EDİLDİM”

Bu olayları duyduktan sonra kendisinin de sinirlendiğini ve bu muameleye tepkisiz kalmak istemediğini söyleyen Alperen, “Göztepe Kampüsü içinde, ülkücü grupların ‘bizden başkası oturamaz’ dedikleri bir masa var. Gidip o masaya oturdum ve arkadaşıma zorla attırdıkları paylaşımın tam tersini atarak, ‘Marmara ülkücü teşkilatından özür dilemiyorum. Yerim yurdum belli buyurun bekliyorum” gibi uygunsuz olan kelimeleri de ekleyerek yazdığım bir yazı ve fotoğraf paylaştım. Sadece o özür tweetinin tam tersini yapmaya çalışmak istemiştim, kendimce hukuksuz olan bir şeyin karşısında durmaya çalıştım” dedi. Olayların sonrasında başladığını anlatan Alperen, “Sürekli beni aramaya, tehdit ve küfür etmeye başladılar. Aralarından biri yerimi sordu, ben de onlara yerini sordum. Kampüste olduklarını söylediler. Ben oraya gittiğimde arkadaşlarım benim için endişelenmiş ve polis çağırmışlar. Polis gelene kadar beni tehdit etmeye devam ettiler. Orada okuldan bir kız arkadaşım ‘eşkıya mısınız ya’ dediği için ona da küfürler edip yüzüne sigara attılar. Polis geldiğinde biz şikayetçi olmaya gittik, kız arkadaşım da şikayetçi olmak istedi. Ancak benim bir akrabamı aramışlar. O bana ‘Ankara’dan talimat gelmiş. Sen şikayetçi falan olma, kız arkadaşınla konuş o da olmasın. Seni vurabilirler’ minvalinde konuşunca ben de korkup şikayetçi olmadım. Ancak karakolun içinde bize hala dik dik bakıyorlardı. Kız arkadaşıma niye küfrettiniz diye sorunca karakolun ortasında boğazıma yapıştılar” diye konuştu.

“KARAKOLDA DA DARP EDİLDİM”

Karakolda polis tarafından gördüğü muameleden de bahseden Alperen, “Kendini karakol amiri diye tanıtan kişi beni sandalyeye oturttu ve boğazımı sıktı. Ben de ondan kurtulmak için onu ittim. Bana ‘benim karakolumda nasıl kavga çıkarırsın’ diye bağırdı, durumu anlatmaya çalıştım ama inanmadı. Sonra ters kelepçe uyguladı. Dışarıda terörle mücadeleden ve siber suçlardan geldiklerini söyleyen polisler de direkt olarak herhangi bir örgüt ya da gruba üye olup olmadığımı sordular, olmadığımı söyledim. Sonra karakoldan çıktık” diye anlattı.

“ÖZÜR PAYLAŞIMI YAPTIRDILAR, FALAKA ATTILAR”

Olayın sonrasında akrabasının kendisini güvenli bir yere götürmek için arabaya bindirdiğini ancak Ülkü Ocakları Kadıköy İlçe binasına götürdüğünü anlatan Alperen, “İçeride yaklaşık 20 kişi vardı. Bir süre benimle konuştular. Önce paylaşım yapacağımı söylediler ben elbette yaptım. Bana küfür ve hakaret etmeye devam ediyorlardı. Yaptığım şeyle hiçbir alakası olmasa da ‘Sen şehitlerimize laf ettin’ dediler. Benim yaptığım şeyle akalası olmadığını söyledim ama bir sonuç alamadık. Ardından ‘seni falakaya yatıracağız’ dediler. Akrabam ve birçoğu odadan çıktı. 3 kişi kaldı, ışığı kapattılar ve falaka attılar. Ardından da ‘yarın gel bir çay içelim’ dediler. Ertesi gün korktuğum için yanlarına gittim. Bana, ‘Bir daha böyle şeyler yapma, bak bize kimse böyle şeyler söyleyemez. Bu okulu bitiremezsin, bölümün de güzel. Bize aslında senin gibi çocuklar lazım’ diye bir konuşma yaptılar. Ben sustum ve dersim olduğunu söyleyerek kalktım” ifadelerini kullandı.

“ŞİKAYETÇİ OLDUĞUMDAN HABERLERİ BİLE OLMAYABİLİR”

Daha sonra sosyal medyadan başına gelenleri paylaşmaya nasıl mecbur kaldığını anlatan Alperen, “Beni o gün darp edenler arasındaki iki kişi ile aynı sınıftaydık. Bir yıl boyunca sürekli sözlü ya da çeşitli yollarla tacizlerine maruz kaldım. Sonrasında bir savcı ile görüşüp başıma gelenleri anlattım. İlgileneceklerini söylediler. İlk gittiğimiz karakola yazı göndermişler ve o kişilerin ifadesinin alınmasını istemişle. Ancak haftalar geçti ama bir ses seda yok. Hatta şikayetçi olduğumdan bile haberleri olmayabilir. Ben de sosyal medyadan sesimi duyurmaya karar verdim. Paylaşımlar yapıp başımdan geçenleri anlattım. Akrabamıza ulaşmışlar yine, akrabamız babamın yanına gitmiş memlekete. Babam beni arayıp paylaşımları silmemi söyledi, tamam dedim ama silmedim. Şimdi yine tehdit ve küfür dolu telefonlar alıyorum ama artık açmıyorum” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)