4 Şubat 2025 12:30

İzBB’de işe dönme mücadelesi 2’nci gününde: ‘Kavgadan geri durmayacağız’

İzmir Büyükşehir Belediyesinde önce işten çıkarılan, ardından ise ücretsiz izne çevrilen işçilerin direnişi 2’nci gününde devam etti. İşe iadelerini isteyen işçiler yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Park ve Bahçeler Dairesi’nden 148, ESHOT’tan 5 ve Kent Konseyi’nden 10 olmak üzere işten çıkarılan 163 işçinin direnişi ikinci gününde devam etti. Sabah saat 08.30’da İZENERJİ Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelen işçiler, Genel-İş İzmir 1-2-3 ve 9 No’lu Şube yönetimleri ile iş yeri temsilcileri Kültürpark Montrö ve Lozan kapıları istikametinden başkanlık makamının bulunduğu İzmir Sanat önüne yürüdü. İşçiler sıklıkla “Atılan işçiler geri alınsın”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları attı.

İZENERJİ Genel Müdürlüğü önünde konuşan Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar, işçilerin ödenmeyen maaşları nedeniyle sendikalarının eylem çağrısına uyduklarını hatırlatarak, “Bizim derdimiz kavga etmek değil. Biz istiyoruz ki sosyal bir anlayışla yönetilen bu belediyede eylemlilik hakkı icra edilmesinden kaynaklı haksız hukuksuz işten atmalar ve ESHOT otobüslerinin İZULAŞ’a devredilmesi hususunda geri adım atılmadığı takdirde maalesef biz bu kavgadan geri durmayacağız” diye konuştu.

“LİSTELER NEYE GÖRE YAPILMIŞ?​”

Daha sonra söz alan Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz ise faturanın işçilere kesilmesine tepki göstererek, “Saat 5’e kadar paramız var, bir sıkıntı yok diyen bürokrasiye neden fatura kesilmiyor? Sizi yanlış yönlendirenlere neden fatura kesilmiyor” diye konuştu. Öte yandan eyleme çıkıldığı gün senelik izinde olan, raporlu olan ve işe o gün başlayan emekçilerin de var olduğunu kaydeden Yılmaz, “Buradan Cemil Başkan’a soruyorum bu listeyi yapan arkadaşımız neye göre bu listeyi yapmış” ifadelerini kullandı.

BELEDİYENİN SÖZLEŞME AÇIKLAMASINA İŞÇİLER TEPKİ GÖSTERDİ

Yürüyüşün devam ettiği esnada İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işçilerin toplu iş sözleşmesi (TİS) taleplerine ilişkin bir açıklama yayınlanırken, belediyenin açıklaması işçilerin tepkisine neden oldu. Belediye yönetimi yaptığı açıklamada, “Yıllık 112 günlük ikramiye ile birlikte Genel-İş’in teklifine göre aylık ortalama en düşük net ücret 113 bin TL ve en yüksek net ücret 124 bin TL hesap edilmektedir ki, bir çalışan için vergi-sigorta ile birlikte toplam maliyet 213 bin TL’ye varmaktadır” ifadelerini kullandı. İşçiler yoksulluk sınırının 91 bin TL olduğunu ve medyaya yayılan rakamların yanıltıcı olduğunu kaydederken, konuya ilişkin söz alan Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, “Belediye yönetimi sanki toplu sözleşme taslağında yazılan tüm maddeleri vermiş gibi açıklama yapmış. Vermek istiyorlarsa bugün gelsinler biz imzalayalım. Sevgili basın, önce gelin onları yazanlarla görüşün, buradaki işçilerin talebini alın” dedi. 

KAMUOYU MANÜPÜLE EDİLİYOR

Sözleşmenin henüz tamamlanmadığını hatırlatan Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise, “Henüz tamamlanmamış bir sözleşme üzerinden kamuoyunda yanlış bir algı yaratmak, İzmir halkını yanıltmaktan başka bir şey değildir. Toplu sözleşmenin bir pazarlık süreci olduğunu bilmeyen yok. Ancak bazı çevreler, sanki bu rakamlar nihai karar gibi göstererek kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyor. Biz, hem kamuoyuna hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne taleplerimizi anlatmaya çalışırken, sürece üçüncü şahıslar dahil olup konuyu saptırıyor. Sendika, işçiler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel merkezi, toplu sözleşme sürecinde çeşitli açıklamalarda bulundu. Biz de bu süreci yürütürken, açıklamalar doğrultusunda bir yön belirlemeye çalıştık. Peki, bu ülkede açlık sınırı ne kadar? Bildiğimiz kadarıyla 19.500 TL civarında. Yoksulluk sınırı ise çok daha yüksek. İşte bu yüzden, işçi arkadaşlarımızın insanca yaşayabileceği bir ücret talep ediyoruz. Basına yansıyan rakamlara gelince. İşçilere, 100 bin TL civarında bir maaş talep ettiğimiz yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ben de soruyorum: Çalışan işçi ile oturduğu yerden karar veren bürokrat arasındaki fark nedir? Biz 30 bin TL’ye layık görülürken, bürokratlar 200 – 300 bin TL maaş alacak, öyle mi? Peki, bu hangi hakka, hangi hukuka sığıyor?​” diye konuştu.

“EK PROTOKOLLER VE ENFLASYON ZAMLARI YOK SAYILMIŞ”

Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül de “1 Ocak 2024 itibarıyla yevmiyemiz 700 küsür TL idi. Tunç Başkan döneminde bu ücrete yüzde 11 ek protokol yapıldı. Ardından 6 aylık enflasyon farkıyla yüzde 24'lük bir artış sağlandı. Son olarak, Cemil Başkan yüzde 7 ek protokol yaptı. Ancak şimdi açıklanan ücretler, bizim 2024’ün ilk aylarında aldığımız maaşlar değil, bir yıl önceki rakamlar! Bu ne demek? Geçmişte Tunç Başkan döneminde yapılan yüzde 11’lik artışı, 6 aylık enflasyon farkını ve Cemil Başkan’ın yaptığı yüzde 7 ek protokolü yok sayıyorlar. Biz Toplu İş Sözleşmesi’ni (TİS) bir kenara bırakıyoruz. Bugünkü mücadelemiz TİS değil. Bugüne kadar bürokratlar Başkan’ı nasıl yanlış bilgilendirdiyse, bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Anlaşılan Başkan, bizim neden sokağa çıktığımızı bile bilmiyor. Öyle olmasa, TİS maddelerini gündeme getirmezlerdi. Bizim meselemiz ekmek. Bugün ekmeğimiz için sokaktayız. Bunu bütün bürokratlar bilsin” ifadelerini kullandı.

“İZMIR’DE KAÇACAKLARI YER BIRAKMAYACAĞIZ”

İşçilerin Lozan Kapısı’ndan Kültürpark’a girmesinin ardından İzBB Başkanı Cemil Tugay, Genel Sekreter Ramazan Tezcan ve bürokratların apar topar İzmir Sanat’ı terk ettiği görüldü. Konuya ilişkin konuşan Gül, “Bürokratlar bizim karşımıza gelip süreci masaya yatırmalı. Eğer biz süreci yanlış yürütüyorsak, gelip burada kendilerini anlatmaları gerekir. Ancak gördük ki, bürokratların eksikliklerini dile getirmemize rağmen hiçbir dönüş alamadık. Biz buraya gelene kadar daha vakti varken, Cemil Başkan’ı adeta buradan kaçıran bürokratlar var. Bu bürokratlar bizimle aynı masaya oturmuyor. Bizden kaçtıklarını hep birlikte gördük. Ama şunu bilsinler: Bugün kaçtılar, ama yarından itibaren onlar nerede biz de orada olacağız. İzmir’de onlara kaçacak yer bırakmayacağız. Korkunun ecele faydası yok. Bir gün bizi karşılarına alıp bu süreci toparlamak zorundalar” diye belirtti. (İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et